Malumunuz kış geldi çattı. Pek çok insan kış aylarını sevmez. Yazın sıcaklığı yerini kışın ayazına bırakınca hayatımızın her kademesinde kısıtlamalara gitmek zorunda kalırız çünkü. Rahat kıyafetler yerine lahana modası başlar. Güneşin altında sere serpe uzandığımız mekanları terkedip, kapalı ortamlarda kendimize eğlence çıkarmak zorunda kalırız. Bazıları içinse kış ayları daha güzeldir. Kalabalıktan kaçanların, yağmurun sesini dinleyenlerin, havanın karaltısından kendine romantizm çıkaranların mevsimidir kış mevsimi.

Birde her mevsimden tat almayı bilenler, her mevsimi güzel görenler vardır. Sanırım hayat sana güzel dediğimiz tarzda insanlar genele böyle oluyor. Hayatın değiştirilemez kurallarından şikayet etmek yerine, hayatın bize verdiklerinden mutluluk çıkaranlara güzeldir hayat. Bu sebeple kıskanılası kişilerdir aslında bu tarz insanlar. Tabi hayat dediğimiz şey kadar geniş bir olgu ki, birde içinde olduğu şartları hiç düşünmeyen, sadece bu şartlarla bahsedip savaşmaya çalışan bir gurup var. Aslında daha derin düşünsek çok farklı bakış açıları da keşfedebiliriz. Ama beni bu satırları yazmaya götüren şey kışın gelmesi ile birlikte ısınma giderlerine bütçe ayırma durumu söz konusu olması. Benimle birlikte ülkenin birçok kesimi de bu sınıfı oluşturuyoruz muhtemelen.

Ekonominin uçuşa geçmesiyle birlikte ona paralel uçuşa geçen ısınma maliyetleri, bu gurubu kara kara düşünmeye sevkediyor doğal olarak. Bizim memlekette bu giderlerin en ana kalemi doğalgaz olmasından dolayı gözümüz sulağımız doğalgaz artışında, bununla birlikte her birimiz bilenlere soruyor, her yerde cevap bulmaya çalışıyoruz doğalgazdan tasarruf etme yollarını. Birçok doğru ya da yanlış bilgi dolaşıyor bu konuda. Efendim işte kullanmadığınız odanın peteklerini kapatın diyenlerde var, kombinin derecesini oynamayıp ısıyı sabit tut diyende var.

Bu yıl Aydın’da en çok dikkatimi çekende eski evlerde ısı yalıtımı uygulamasının bu yıl pik yapmış olması. Bu çetin günlerin geleceğini çok önceden görenler yaz aylarında başladı ısınma tasarrufu hazırlıklarına. Eski binalara, yeni gelin gibi makyaj yapılarak çatlakların üzerini kapatmanın Allah korusun bize ilerde ne gibi felaketlere yol açabileceği ihtimalini şimdilik konumuz olmadığı için bir kenara bırakarak, bu uygulamaların sadece ve sadece kışa hazırlık olduğunu varsayarak düşünmek istiyorum. Anlıyorum ki herkes ısı tasarrufu yapmak için yoğun bir arayış ve uğraş içinde. Bu konudaki bilgi kirliliği ve uygulama çeşitliliğindeki keşmekeşi bitirecek nokta atığı tespit, nihayet bu konudaki ülkemin en ehil kişisinden sonunda geldi. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanımızdan geldi. Kendisi konu üzerindeki uzmanlığını ispatlarcasına, bugüne kadar enerji tasarrufu için ortaya atılan ve işe yararlığı kesin olmayan birçok bilginin içinde, bizlere net ve kist çözümü bildirdi. Öncelikle hepimiz adına kendisine teşekkürlerimi sunuyor, hepimizin bu öneriyi dikkatle algılaması ve uygulaması gerekliliğini altını kalın kalın çizerek belirtiyor ve yazımı bu müthiş öneriyle bitiriyorum. “EVİNİZİ 1 DERECE DAHA AZ ISITIN”