"Bir cümleye yeter laftan anlayana, destanlar yazsan da nafile laftan anlamayana." (Mevlana) Sizlere, bugünleri yüzyıllar önceden görüp, maddeler halinde özetleyen bir kişiden ve öngörülerinden bahsedeceğim bugün.
Tarihsel gelişme içinde, aynı toprak parçası üzerinde birlikte yaşayan ve ortak bir uygarlığı olan, yaşamlarını sürdürmek, birçok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için işbirliği yapan insanların tümüne toplum diyoruz.
Başka bir deyişle bir arada yaşayan bireylerin oluşturduğu canlılar topluluğudur.
Toplumlar, bulundukları bölgede belli bir kurallar çerçevesinde yaşarlar.
Kurallar bozulunca toplumların çöküşü başlar.
Yaklaşık yedi yüzyıl önce Tunus’ta doğmuş. Tarihçi, sosyolog, düşünür ve devlet adamı İbn-i Haldun, bir toplumun çöküş belirtilerini on maddede şöyle özetlemiş,
1- Dayanışmanın yok olması: Çevremize şöyle bir bakalım, en yakınımızdaki kişilerin sorunlarından bile ne kadar haberimiz var?
2- Üretimin zayıflaması: Köylerimiz boşalmış, işsizlik artmış; hem tarım hem sanayii üretimimiz azalmış değil mi?
3- Tüketim çılgınlığı: Öte yandan daha çok tüketmek için histeri içinde olanlar ve aşırı bir israf sarmalında değil miyiz?
4- Vergiler: Doğrudan vergiler sürekli artarken, (ücretler hariç) dolaylı vergi olarak her şeye zam gelmiyor mu?
5- Liyakatsizlik olması: Devletin bütün birimlerinde, benden - senden ayrıştırması var mı, yok mu?
6- Adaletsizlik: Bu kavramı neredeyse tamamen unutmadık mı?
7- Umutların kırılması: Toplumsal bir yılgınlık, yorgunluk, bıkkınlık hatta çılgınlık ruh hali içinde değil miyiz?
8- Göçün hızlanması: Bizim nitelikli insanlarımız, ülkede gelecek göremeyen gençlerimiz yurt dışına göçerken, Ortadoğu ülkelerinden beş milyon kişi yurdumuzda yaşamıyor mu?
9- İblisane gurur ve kibir: Bütün bu yaşananları, büyük bir aymazlık içinde, hiçbir şey olmamış gibi, büyük bir kibirle iyi bir şeymiş gibi seyretmiyor muyuz?
10- Gösteriş, riyakârlık ve yalakalık: İbn-i Haldun’un bir toplumun çöküş belirtilerini özetlediği bunca belirti, bütün açıklığıyla ortada dururken, insanımız işsizlik, yoksulluk sarmalında mutsuz, kaygılı yaşam mücadelesi içindeyken, etrafımız ateş çemberinde, ekonomimiz durgun, geleceğimiz belirsizlikler içindeyken, bu durumlar hiç yokmuş gibi davranan gösterişli yalaka takımı hala ortada dolaşmıyor mu?
Demiş üstad...
Katılıyor musunuz?
Sağlıcakla...