Merhaba SES Gazetesi okuyucuları. Yeni haftanın dördüncü günündeyiz. Korona, yangın, sel, aşı, göç derken artık YETER! Diye bağırma noktasına siz de geldiniz mi? Biz nasıl bir dönemden geçiyoruz arkadaş. Her gün ya da her hafta yeni bir olayı yaşamaktan bıktık artık bıktık. Gözümüzü kapatıp şöyle 5 veya 10 seneye sonraya açsak ne güzel olur. 10 sene sonrası inşallah güzel bir hayat olur ne diyelim. Gelelim başlıkta da okuduğunuz gibi hayatımızdaki en değerli olan şey olan zamana. Zamanımızı çalan etkenler neymiş hep birlikte bir bakalım. Benim zamanımı çalan en önemli şey tabi ki Fenerbahçe’nin forvet transferi yapmasıdır. (Biraz da mizah). Whatsapp grupları mesala; mesaj sayısı birikmişse onları tek tek okumak insanı bayar ve kim bilir hayatımızdan kaç dakikamızı çalar. Tabi ki böyle gereksiz bilgilerle sıkmayacağım sizi. ‘Zaman’ bu kavramı bizim için ne kadar önemli bir hazine olduğunu anlamalıyız. Hayat gerçekten zor bir denklemdir. Bu bilinmez denklem de ayakta kalabilmek en büyük başarıdır. Zaman çok hızlı geçiyor ve geri dönüşü olmayan bir yola giriliyor. ‘Zaman sizi harcamadan siz zamanı harcayın.’ Evet arkadaşlar işte zamanımızı çalan etkenler; 1) Kararsızlık 2) Plansızlık 3) Gerçekleşmeyecek hayallere kafa yormak 4) Hayır diyememek 5) Vaatler 6) Denemekten korkmak 7) Sürekli şikayet etmek 8) Başkalarıyla kıyaslamak 9) Mükemmeliyetçi olmak 10) Herkesi memnun etmeye çalışmak Sizin de aklınıza gelen bir şey varsa bu yazının altına yorum olarak belirtebilirsiniz. Kalın Sağlıcakla
Saygılarımla…