Yakın zamanlarda kaybettiğimiz güzel insan, Merhum Doğan Cüceloğlu bir sohbetinde şu güzel nasihatleri veriyor bizlere… Yanınızdaki kişiye değer verin.
Kırmayın onu.
Durup durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin.
En ufak bir şeyde 'bitti' demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi?
Çünkü; "ÖLÜMÜN SAATİ YOK!"
Belki son sarılmanızdır, belki son görüşünüzdür.
Belki saatler sonra artık ona değil de toprağına dokunacaksınız.
Onu değil de toprağını öpeceksiniz. Belki ettiğiniz kavgalara bile pişman olacaksınız.
Keşke yanımda olsa da sarılsam diyeceksiniz.
İşte bu nedenle sevdiğinizin değerini kaybettikten sonra değil, şu an bilin.
Toprak aldıktan sonra geri vermez. Çünkü; "ÖLÜMÜN SAATİ YOK!" Değerli Kardeşlerim,
Kıymet bilmek, kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılabilmektir sevdiklerine. Sevdiklerinize “Zaman” ayırın. Yoksa “Zaman” sizi sevdiklerinizden ayırır.
Helalleşin her gece,
Sevdiklerinizin kıymetini bilin.
Uyuyupta uyanmamak var,
Uyanıpta bulamamak var. Evet belki de en çok ihmal ettiğimiz ve söylemekte cimri davrandığımız iki sihirli kelime:
“Seni seviyorum.” Bilge bir doktor, en iyi ilacın “sevgi” ve “ilgi” olduğunu söylemiş. “Ya işe yaramazsa” diye sormuşlar. Gülümsemiş ve şöyle cevap vermiş: “O zaman dozu arttırın.” Şu üç şeyi çok severiz. Fakat bizim değildir.
Bedenimizi severiz ama o toprağındır.
Ruhumuzu severiz O da Allah’ındır.
Dünya malını severiz 0 da varislerindir.
Ve hep şu iki şeyin peşinde koşarız.
“Rahatın” ve “Huzurun” O da “Cennet’tedir” Rabbim hepimizi gerçeklerin farkında olanlardan olmayı nasip eylesin. Cuma’nın rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.