Kültür, dosdoğru yollar çizer (Dostoyevski) Hatırlayacağınız gibi geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren büyükşehir yasası ile hem ilçe belediyelerin gelirleri azaldı, hem de köy kimliğine sahip olan yerleşim yerleri bir anda mahalle oluverdi. Ben, köylere KÖY demeye milletin efendisi olan köylülere de KÖYLÜ demeye devam edeceğim. Mastaura ve Harpasa, bölgemizde bulunan Karya medeniyetlerinin beşiği ve yerleşim yeridir. Bu medeniyetleri barındıran bu topraklara Anadolu Selçukluları, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde de Mastavra ve Arpaz denilmeye devam edilmiştir. Göçebe hayatı benimsemiş olan Türkler, bulundukları toprakları yurt edinmeyi bildikleri gibi, geçmişiyle birlikte sahiplenmeyi de iyi bilirler. Ancak bazı politik sebeplerden dolayı tüm yurtta olduğu gibi Nazilli ve çevresindeki birçok yerleşim yerinin adı da ‘yaşayan halka sorulmaksızın’ yaklaşık yarım asır önce değiştirildi. Bu değişimi kabullenen az bir kesim olsa da, özellikle topraklarının her bir karışından medeniyet ve kültürel kalıntı fışkıran Mastavra ve Arpaz köylüleri yerleşim yerlerinin isminin değişmesine alışamadılar. Dere ve su yatağına kurulmuş ve binlerce yıl kesintisiz yaşamın olduğu ve ticaret merkezi olan Mastavra yerine, Sulanmayan kıraç arazi anlamına gelen Boz ve yurt kelimelerinin birleşimi olan Bozyurt ismini kim benimseyebilir ki zaten? Bölge ticaretinin kesişme noktası olan eteklerinden Akçay’ın bir gelin gibi süzüldüğü, ihtişamlı mimarisiyle Arpaz Kulesi’nin barındıran Arpaz Köyü’nün adı Esenköy olarak nasıl değiştirilir ki? * Bölgemizde bulunan bu kültürel yerleşim yerlerinin gün yüzüne çıkması için son günlerde hummalı bir çalışma yürütülmekte. Mastaura ve Harpasa’da kamulaştırma işlerinin tamamlanması ve kazı çalışmalarının hız kesilmeden devam edilmesi ümit verici. Bu çalışmaların önderleri olan, inanmışlıklarının yanında büyük emek harcayan Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet ERİM ve Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin ÖZCAN bölge halkının takdirini kazanmakta. * Geçtiğimiz hafta Mastaura kazı ekibi başkanı Sedat AKKURNAZ ve Yusuf ÇORBACIOĞLU hocalarımızın NAZİLLİ VE ÇEVRESİNİN ARKEOLOJİK ZENGİNLİKLERİ adlı kitabının tanıtım etkinliğine katıldım. Nazilli Belediyesi ve Adnan Menderes Üniversitesi’nin katkılarıyla yazılmış tarihi bir hazine olan bu eser bölgemiz tarihine ışık tutacak nitelikte. Mastaura bölgesinde gerçekleşen bu tanıtım esnasında Mastavra Köyü Muhtarı Mehmet GÜLER ile tanıştım, oradaki her yetkilinin yanına gidip kendisi ve halkı adına ‘Bozyurt yerine Mastavra ismimizi geri istiyoruz.’ demesiyle gururlandım. Can dostum Arpaz Köyü Muhtarı Ali KÜÇÜK, yıllardır kendi köyü için her fırsatta bu talebi dile getiriyordu zaten. Kazı çalışmaları tamamlanıp kültürün ve turizmin merkezi haline dönüşecek olan Mastavra ve Arpaz binyıllar önce olduğu gibi daha da zenginleşecek Nazilli ve çevresi bölgenin en önemli turizm cenneti haline dönüşecektir. * Siz, elleri emek kokan Arpaz ve Mastavra köylüleri; Eski isminizi geri istiyorsanız buna önce kendiniz inanın ve kenetlenerek inancınızın peşinden gidin. Ali muhtarım gibi, Mehmet muhtarım gibi ileri görüşlü ve vizyon sahibi muhtarlarınıza sahip çıkın, çıkacakları yolda yalnız bırakmayın. Tek yürek olarak inancınızın peşinden koşun. Hakkınız olan eski isimlerinize sahip olacaksınız. Başaracaksınız. Sağlıcakla…