Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet sayesinde padişaha ‘kul’ olmaktan kurtulan, Cumhuriyet sayesinde makam mevki sahibi olabilenleri hayretle dinleyerek geçen gecemin ardından “Arap’a özenen, İngiliz’e özenen, Amerikalı hayranı olan ama bir tek Türk olamayanlara şaşırıyorum” diyerek uykuya daldım.
Sabahın ilk ışıkları ile hızlıca kalktım ve röpteşambırımı üzerime geçirip taze sıkılmış portakal suyumu yudumlamaya başladım.
Baktım Funda bana tripli.
Kadınlar böyledir 40 yaşına kadar trip, 40 yaşından sonra terlik atarlar.
“Neyse bi 5 sene daha trip çekebilirim” diye düşündüm.
“Hayırdır hatun?” diye de sordum.
“Dün yazdıklarına takıldım” dedi.
“Neresine takıldın ki?” diye sordum
“Hadi bakalım beni özlemeye devam edin yoksa kefen giyer Didim sokaklarında yürürüm yazmışsın. Hiçbir zaman kavuşamayacağın okuyucularına böyle şeyler yazıyon ama benim için hiç kefen giyip yürümedin” dedi.
“Yavrucum kefen giyip Didim sokaklarında yürüyen kavuşmuş mu ki sevdiğine. Hem aristokratlar kefen giyip yürümezler. Sen takılma öyle şeylere” diyerek gönlünü almaya çalıştım.
*
Ofise geldiğimde saat daha 08.00’di.
Dünden devam edeyim vakit kaybetmeden.
Dün bir son dakika bilgisi ile noktalamıştım yaşananları.
Şimdi bu konu daha taze olduğu için ilerleyen zaman ne olacak bilmiyorum.
Yani uğrunda fırtınalar koparılan, iftiralar atılan, kumpas kurulan ve şuan da otel olarak hizmet veren binanın komple yıkılması gündemde.
Şimdi biz yine geçmişe dönelim ve anlatalım.
*
Beşiktaş Başkanı, AK Parti Aydın Milletvekili ve Kaymakam’ın da katıldığı ruhsatsız otel açılışının üzerinden birkaç gün geçmişti ki 2017 yılında ‘Yasak aşk’ başlığı ile servis edilen bir video bu kez ‘A. Deniz Atabay kendisinden iş istemek için belediyeye gelen bir kadına tecavüz etti’ başlığı ile tekrar servis edildi.
İddiaya göre Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, kendisinden iş istemek için gelen bir kadına iki ay boyunca tecavüz etmişti.
İddiayı ortaya atan da Sedat Peker’in bir süre önce madara ettiği gazeteciler Süleyman ve Hadi Özışık’ın kardeşleri Mehmet Özışık idi.
Mehmet Özışık, taaa İstanbul’dan kalkıp gelmiş tecavüze uğradığı iddia edilen kadını bulmuş röportaj yapmıştı.
Havuz medyası ve bazı yerel gazeteler bu işe atlamış, sosyal medyada Türkiye’nin gündemi oluvermişti.
*
Ancak garip bir durum vardı.
Beş yıl önce yaşandığı ve 2 ay boyunca devam ettiği iddia edilen tecavüz olayıyla ilgili bir şikayet yoktu.
Büyük gazeteci Mehmet Özışık 5 yıl önceki olayı çözmüş, mağdur kadını da birkaç gün içinde bulmuş, ses kaydını yayınlamıştı.
Her açıdan bize garip gelen durumlar vardı.
Aydın basını bu iddialara inanmadı.
Aydın halkı da bu iddialara inanmadı.
İnanılmasını isteyen bir kesim vardı sadece.
*
Mehmet Özışık’ın yayınları devam ediyor, kendisine cevap veren Aydınlı bazı gazetecilere aba altından sopa gösteriliyor, eşleri üzerinden laf sokmaya çalışılıyordu.
*
Tecavüz iddiası vardı, konuşan bir kadın vardı ama savcılığa giden kimse yoktu.
Başkan Deniz Atabay ve eşi Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti’nin Yalçın Ata Toplantı Salonu’nda basın mensupları ile bir araya geldi ve her soruyu cevaplandırdı.
*
Olayların içindeki kişileri gördüğümde bende oluşan kesin bir kanaat vardı.
Bu kesinlikle kumpastı.
O nedenle de Başkan Atabay’ın yanında durmaktan çekinmedim.
*
Mehmet Özışık’ın Ahmet Orak ile görüştüğü, kurulan kumpasın detaylarının ne olduğunu anlamaya başlamıştık.
Her yırtık dondan çıkmayı başaran Ekrem Batur, kısa bir süre önce Rektör Osman Selçuk Aldemir’e saldırmaya başlayan Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz çifti, Söke’de yarım kalan inşaatını 3 milyon liraya Ahmet Orak’a sattığı iddia edilen Aydın Milletvekili Metin Yavuz ve havuz medyası çılgınca yayınlar yapıyordu.
*
Bu sırada gazeteci arkadaşımız Arif Kunur’u hedef alan bir yayın yapan Mehmet Özışık, Arif’i Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan eşi üzerinden vurmaya çalışıyordu.
*
Ahmet Orak’ı tanımadığını iddia eden Özışık kardeşler, Ekrem Batur’u konuk olarak aldıkları bir yayın yaptılar.
O yayında konuşan Mehmet Özışık “Bunların iddiası Ben Ahmet Orak vasıtasıyla buraya çağrılmışım. Ahmet Orak beni parayla tutmuş iddiası vardı. Ben şerefim üzerine yemin ederek söyledim, ben eski belediye başkanını yolda görsem tanımam. İlaveten Ahmet Orak da beni aramışsa Allah belamı versin. Ben bunun yeminini ettim. Benim adımım karıştığı olay iftira” diye konuşmuştu.
*
Kimin kimle yürüdüğünü uzaktan takip edenler olarak biz olayı çözmüştük.
*
Kendisi hakkındaki iddialara ‘iftira’ diye yanıt veren, yemin billah eden Mehmet Özışık ve ekibini şok edecek olan bir video ortaya çıkıverdi.
*
Efe Torunu adlı sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda Özışık kardeşlerin hem Ahmet Orak ile hem de Ekrem Batur ile samimi vedalaşma fotoğrafları yer vardı.
Özışık kardeşler ‘tanımayız’ dedikleri Ahmet Orak’a ait ruhsatsız otelden çıkıyor, samimi olarak vedalaşılıyor, bir de Ahmet Orak’tan içersinde 300 bin lira olduğu iddia edilen bond bir çanta teslim alıp bagaja koyuyorlardı.
*
Allah belalarını elbette verecekti.
Yarına bırakan Allah yanlarına bırakmayacaktı.
*
Olayın Didim ayağında bunlar yaşanırken, Mehmet Özışık, Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz’i bu kez de Rektör Osman Selçuk Aldemir’e atılan iftiraların içinde gördük.
Mehmet Özışık, yaptığı yayınlarda Rektör’ün eşcinsel olduğunu söylüyor ve bir kaset yayınlıyordu.
Bu kasetteki iddialar da ilk olarak Ayla Ekin Deniz tarafından ortaya atılmıştı.
*
Şimdi olayları birleştirmeye başladınız sanırım.
*
Eşleri, çocukları, aileleri düşünmeyen kumpas çetesinin tek istediği kendi menfaatleriydi.
Sadece iftiralara uğrayan bu insanların hayatları değil, eşlerinin, çocuklarının, yakınlarının hayatları da etkileniyordu ancak ahlaktan nasipsiz çetenin zerre umurunda olmuyordu.
*
Bir yandan Rektör hakkındaki iddialar bir yandan Deniz Atabay hakkındaki iddialarla gündem de sadece Aydın vardı.
*
Ve nihayet eli, yüzü, ağzı, burnu ve hatta gözleri bile kapalı bir kadın savcılığa başvurdu.
“Bana iki ay boyunca toplu halde tecavüz ettiler” dedi.
“Korktum o nedenle savcıya gitmedim” dedi.
“Kaçtım İzmir’de bir arkadaşımda saklandım” dedi.
Yüzünü ve gözünü görmediğimiz için S.T diye tanınan kadının kim olduğunu ve korktuğu için savcıya gitmeyen kadının koşa koşa neden gazeteciye gittiğini araştırmaya başladık.
*
O gün çekilen fotoğrafların birinde S.T.’nin parmağındaki yüzüğün az aşağıya kaymış ve altında bir dövme olduğu gazeteci Hüseyin Çalışkan’ın dikkatinden kaçmamıştı.
Parmağında bir dövme olan S.T.’nin kimliğini tespit etmek için o dövme yeterli oldu.
O da ne?
S.T. diye bildiğimiz kadın Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz’in gazetesinde köşe yazan Serap Terzi’ymiş meğer.
Taşlar nasıl da yerine oturuyor öyle değil mi?
*
Tam o günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir dizi ziyaret için Aydın’a geldi.
Sayın Soylu, Aydın programına devam ederken, “Deniz Atabay tutuklandı” diye bir haber servis edildi.
Algı bu yana kaydırılmış, Deniz Atabay’ın tutuklanması için başka bir operasyon başlamıştı.
Ardında yine Ahmet Orak, belediyeye kayyum atanmasını isteyen Ekrem Batur ve Mehmet Özışık’ın olduğu artık biliniyordu.
Üç dakika sonra gerçeğin ortaya çıkacağını bile bile bir kısım medya ve sosyal medya trolleri bu yalan habere sazan gibi atlamıştı.
Zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay’ın tutuklandığı yönünde çıkan haberler için “Sosyal medyanın peşine takılıp mahcup olmamak lazım” diyerek haberin doğru olmadığını söylemişti.
*
Şimdi Aydın’a Osman Selçuk Aldemir’e dönelim.
Deniz Atabay’a ‘tecavüzcü’ denildiği sıralarda Osman Selçuk Aldemir’e de ‘eşcinsel’ denilerek yayınlar yapılıyordu.
Yayınları yapan aynı kişilerdi ama 2019 seçimlerine kadar Didim ile çalışması olmayan, 2019 seçimleri öncesi kendisine yakın gazetecileri Mümin Kamacı’nın yanına gönderen ve 2020 yılında Ahmet Orak ile tanıştırılan, hatta ruhsatsız otelin açılışına katılıp, yarım kalan inşaatını Ahmet Orak’a sattığı iddia edilen Milletvekili Metin Yavuz’un ismi bir anda gündeme düştü.
Sosyal medyada “AKP'li vekiller ihale peşinde” iddiasıyla Maske (Kod adı, Operasyon) isimli Twitter kullanıcısı, AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz’un Adnan Menderes Üniversitesi’nden istediği ihaleyi alamadığını ve bu nedenle ADÜ Rektörü Osman Selçuk Aldemir’i hedef tahtasına koyduğunu paylaştı.
*
Maske isimli Twitter kullanıcısının iddiasına göre, Milletvekili Metin Yavuz, eski Müdürü Murat Akboğa’nın alması için Adnan Menderes Üniversitesi’nden bir ihaleyi istemiş ve Rektör Osman Selçuk Aldemir’den olumsuz yanıt almıştı.
İddiaya göre Metin Yavuz, yaşananları sindiremeyerek Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Osman Selçuk Aldemir’i hedef tahtasına koymuştu.
*
Bu arada 24 Temmuz Basın Bayramı etkinlikleri kapsamında Rektör Aldemir, basın mensuplarını bir yemekte ağırlamıştı.
O yemekte yaptığı konuşmada, o yemeğe katılmayan birkaç gazeteciyi kast ederek bir konuşma yapmış ancak yaptığı konuşma tüm gazetecileri kapsadığı için bizzat ben tepki göstermiştim.
Gösterdiğim tepki üzerine Rektör Aldemir, tekrar kürsüye çıkmış ve gazetecilerden özür dilemişti.
Ben de rektörün yaşadıklarından dolayı çok dolu olduğunu ancak bu konunun yerinin orası olmadığını hatırlatmış, “Bir basın toplantısı yapın, belgelerle açıklayın. Ancak burada tüm gazetecilere söylediğiniz sözleri kabul edemem” demiştim.
*
Rektör Aldemir ile tek tanışıklığım da bundan ibarettir.
*
Ben bu tepkiyi verince, hak etmedikleri sözleri duyan gazeteci arkadaşlarım destek vermiş ancak Rektör’ü hedef alan ve hakkındaki iddiaları gündeme taşıyanlar neredeyse beni kahraman ilan etmişlerdi.
*
Şimdi tekrar konumuza dönelim.
*
Didim ve Aydın’da bunlar yaşanırken, Rektör Aldemir, aynı Deniz Atabay gibi teslim olmak yerine savaşmayı tercih etti ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.
*
2020 yılı Ekim ayının hemen başıydı.
Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz gözaltına alındılar.
Video yayınlayan Mehmet Özışık’ın da evinde arama yapıldı.
Ekim ayının ortalarına doğru da eski Rektör Cavit Bircan gözaltına alındı.
İşte bir süre önce “Ne alaka” dediğiniz Rektör Osman Selçuk Aldemir olayı Didim’deki olaylarla burada kesişti.
*
Geldik bu günkü yazının da sonuna.
Her seferinde hatırlatmama gerek yok sanırım ama ben yine de söyleyeyim.
Beni özleyin canlarım.
Yoksa Didim Hisar Mahallesi’ndeki bir apartmanın çatısına çıkar intihar girişiminde bulunurum sonra da ikna olur aşağı inerim.
Karınızdan korkun, geçmişinizi herkese anlatmayın.
Öpüyorum gözlerinizden. GÜNÜN FIKRASI
Bir profesör aslanla kuzunun aynı kafeste yaşayabileceğini iddia etmiş. ‘Yapamazsın” demişler.
Profesör:
“Deneyeyim görün” demiş.
Hayvanat bahçesinde denemeye başlamış.
İtiraz edenler bir hafta sonra gelmiş, bakmışlar ki kuzuyla aslan aynı kafeste.
İtiraz edenler:
“Bunu nasıl yaptın?” diye şaşkınlıkla profesöre sormuşlar.
Profesör cevap vermiş:
“Her gün kafese yeni bir kuzu koyuyoruz.”
GÜNÜN TESPİTİ
“..oyunu en çok eleştirenler tiyatroya ‘biletsiz’ girenlerdir..” BEN
“..genelde dışarıya hava almaya değil ‘hava atmaya’ çıkarım..” GÜNÜN SÖZÜ
“..öfkeyle geçirdiğiniz her dakika, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir..” KADINLAR ERKEKLER
“..evlenmemiş erkeğe ‘bekar’.. evlenmemiş kadına ‘evde kalmış kız’ denir..”