Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan ayının son günlerine yaklaşmanın hüznünü taşırken, bir ömre bedel, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ne kavuşuyor olmanın sevinç ve heyecanını yaşıyoruz.
8 Mayıs Cumartesi’yi 9 Mayıs Pazar’a bağlayan gece olan Kadir Gecesini büyük bir heyecanla bekliyoruz.
Geçen yıl Ramazan ayında camilerimiz kapalı idi. Dinimiz insan sağlığına büyük önem verdiği için bir araya gelmenin mahzurları göz önüne alınarak, camiler, okullar kapandı.
Bu sene camilerimiz açık ancak yine insanların çok rağbet ettiği bir namaz olan Teravih Namazlarımızı bu sene evlerde kılıyoruz. Her krizi kendimizi için yeni bir fırsata çevirmemiz gerekir. İşte bugün artık evlerimizi birer mescit haline getirmek bizim elimizde. İnşaallah en güzel şekilde değerlendiririz.
Cenab-ı Hakk, en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber Efendimize mübarek Kadir gecesinde indirmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de başlı başına bir sûre olan Kadir gecesi hakkında Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir Suresi, 97/1-5)
Bir ömre bedel ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir Gecesi; Kur’ân-ı öğrenme ve Rasûlüllah’ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul edilmelidir.
Kadir gecesi demek, büyüklük ve şeref gecesi demektir. Bu gecede yapılan ibadetler, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Ebû Hüreyre (r.a)'ın rivâyet etmiş olduğu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
"Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari, Kadir 1)
Kadir gecesini tam bir gönül uyanıklığı ile Kur’an-ı Kerim okuyarak, namaz kılarak, tevbe ve istiğfar ederek, salavatı şerife getirerek, büyüklerimizi, akraba ve yoksulları sevindirerek, geçmişlerimizi rahmetle anarak geçirmek her Müslümanın görevidir. Zira Allah’ın rahmetinin en çok tecelli ettiği bir gecedir Kadir gecesi…
Bu mübarek geceyi gafletle geçirmeyelim. Bu gece; Yüce Allah’a, bizlere bilgi, anlayış ve ihlâs vermesini, doğruyu bulduktan sonra kalplerimizi saptırmaması ve bizi affetmesi için dua edelim. Acı ve sıkıntı içindeki yüzlerin gülmesi ve göz yaşı dökerek yaşamak zorunda kalan insanların kurtuluşu için neler yapabileceğimizi düşünelim.
Hazreti Aişe annemiz Peygamber Efendimiz’e bu geceye ulaşırsam nasıl dua edeyim diye sormuş. İyi ki de sormuş. Bugün biz bu duanın bereketinden istifade ediyoruz.
“Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” (Tirmizî, “Deavât”, 84)
Bu duayı sadece Kadir Gecesinde değil, bütün dualarımızda yapabiliriz. Yeter ki biz Rabbimizden isteyelim.
Mübarek Kadir Gecenizi tebrik eder, size ve bütün müminlere hayırlar getirmesini Yüce Mevla’mızdan niyaz ederim.
Cuma'nın rahmet ve bereketi üzerinize olsun.