Toplum olarak bir uzmanla veya eşimizle konuşmaya en çok korktuğumuz çekindiğimiz konunun ta kendisidir bu. Halbuki üreme zinciri bile bu eyleme mahkumken cinsel yaşamın inceliklerini bilip öğrenmek bir ilişkide en geç kalınan konulardan biridir. Bunun bedensel bir ihtiyaç olduğunu ve ruhsal uyumla tamamlandığını bilmenizi isterim. Elbette özel olduğu için ve özel olarak kalması gerektiği için ulu orta konuşulmaması gerekir. Ancak ihtiyaç olsun ya da olmasın özellikle çiftler arasında bu konuda konuşabilmek ilişkinin beslenmesini sağlar. Çiftlerin birbirine karşı daha özgür ve daha yakın olmalarına olumlu etkisi göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir. Cinsel yaşama dair bazı sorunlar psikolojik bazı sorunlar fizyolojiktir. Böyle durumlarda tıp doktorlarına müracaat edilmesi gerekir. Çiftler arasındaki iletişim ve ilişkinin yaşanış biçimi yüzünden de cinsel yaşamda sorunlar yaşanıyor olabilir böyle durumlarda biz ilişki danışmanları aracılıyla sorunlar çözülmeye çalışılır. Şimdi gelin ilişki danışmanlığına konu olan sorunlara ve çözümlerine bakalım. ? Çekingenlik ve Utanma: Bu başlıktaki çekinme, utanma, uzaklık gibi konuların çözümü, bir evlilikte cinsel yaşama dair oluşan sıkıntıların neredeyse tamamının çözümü için anahtar çözümlerdir. Evliliğin ne olduğunu anladığımızda çekingenlikler ve utanma duygusu gerilemeye başlar. İmzayı atıp aynı evi paylaşmaya başladığınız kişi tüm dünyayla aranıza ortak bir çizgi çektiğiniz tek kişidir. Neden o evde tek kişi değil de eşinizle birliktesiniz? Çünkü o sizin bundan sonraki yaşamınızı birlikte yaşamak ve hayatın her anını paylaşmak için seçtiğiniz tek insan. Kapıyı kapatıp kilitlediğinizde ikinizde oradasınız peki ya diğer insanlar, sizden izinsiz o evden içeriye kim girebilir? Tabii ki hiç kimse. Öyleyse artık fark etmelisiniz ki yaşamakta olduğunuz hayat evinize girdiğiniz andan itibaren ikinize ait. İyisi de kötüsü de ikinizi ortak derecede üzecek ya da mutlu edecek. Bununda tek kaynağı daima birbirinize gösterdiğiniz anlayış olacak. Evinize almayı düşündüğünüz koltuk takımı için nasıl kafa kafaya verip seçeneklerin olumlu ve olumsuz yanlarını konuşup ortak bir karara varmaya çalışıyorsanız. Cinsel yaşamınız ve tüm yaşamınıza dair sorunları da aynı şekilde çözmeniz gerektiği bilincini aklınıza yerleştirip bunu kabul etmeniz gerekir. Çünkü bu sorun ya da diğer sorunlarınızın tamamı siz ikinize bağlı oluşmuş sorunlarken çözümü başka birinde ya da başka bir yerde arayamazsınız. Arasanız da zaten bulamazsınız. Bir başkasının aracılıyla (aile danışmanları) bulunmuş çözümleri uygulamaya koymak içinde yine siz ikinizin iş birliği içinde olmanıza ihtiyaç olacağını akıldan çıkartmamak gerekir. Bu yüzden içinizde zerrece çekinme duygusu barındırmadan, benim sorunumun muhatabı sen olduğun için seninle konuşup çözmem gerekiyor demelisiniz. Bazı eşlerle bu gibi konuları konuşabilmenin çok sancılı olduğunu tabii ki bende biliyorum. Çözümse kolay pes etmemek. Sıklıkla doğru bir üslupla ve suçlayıcı bir tavır uygulamadan aşağıdaki örnek sözleri söyleyin. "Benim sorunumun çözümü seninle konuşmaktan geçiyor. Bu sorun yalnız birimizin değil ikimizin sorunu. Çözmek için desteğine ihtiyacım var." Bu sözleri televizyonun açık olmadığı anlarda ve birlikte uyuduğunuz yatağınızın üzerinde otururken konuşmaya çalışmak olabilecek en etkili çözümdür. İlk başlarda geçiştirilmeye çalışılsanız bile birkaç denemeden sonra eşinizin direnci kırılır ve yavaş yavaş sizinle konuşmaya başlar. Yukarıda verdiğim örnek dil, ve uygulama biçimi yalnız cinsel sorunlarınız için değil. Tüm sorunlarınız için kullanmalısınız. Zaten her konuda uyum içinde olabilmek cinsel yaşamınıza büyük katkı sağlar. ? Hormonlar: Evlilikte cinsel yaşamın önemini hala kavrayamamış olanların bilmesi gereken en önemli hususlardan biride şu, cinsel birliktelik sırasında her iki kişi oksitosin hormonu salgılar. Bu hormon bağlanma duygusunu arttırır. Yani her kimin yanında oksitosun hormonu salgılanıyorsa o kişiyle aranızda oluşan bağ kuvvetlenir. Bu sebeple uzun soluklu ve mutlu evliliklerin neredeyse tamamında cinsel yaşamın sağlıklı bir şekilde yaşandığını söyleyebiliriz. Daha güzel bir cinsel yaşam için duygularınızı ve düşündüklerinizi kendinize sakladığınız sürece eşiniz sizin ne istediğinizi ya da neyi istemediğinizi asla çözemez. Açıkça konuşabilmek en kestirme yoldur. ? Cinsel yaşamı olumsuz etkileyen durumlar: - Birbirine sadık olmamak ve güven duymamak. - Çiftlerin birbirlerini oldukları gibi kabul etmemeleri. - Birlikte yeterince zaman geçirmemek ve geçirildiğinde de bundan keyif almamak. - Anlaşmazlık durumunda küçük düşürücü sözler ve davranışlar sergilemek. Günlerce haftalarca küs kalmak. - Küs kalındığı süre boyunca ayrı yataklarda uyumak. - Hatalı davranışlar karşısında karşılıklı affedici tavır takınmamak. Ve bunun gibi çeşitli durumların cinsel hayat üzerinde son derece büyük ve olumsuz bir etkisi vardır. Benim eşim isteksiz diye düşünen beyler ve hanımlar yukarıda verdiğim örnekleri tekrar tekrar düşünmeli. Cinsel yaşama dair yaşanan tüm sorunların çözüm yolunu yalnızca yatak odanızdaki davranışlarınızla arasanız bulamazsınız. ? Cinsel Yaşama olumlu katkı sağlayan durumlar: - Cinselliğin öğrenilebilen ve geliştirilebilen yönlere sahip olduğunun bilinmesi gerekir. - Tabular insanın sadece zihnindedir. Öyle olduğundan emin olmak için yapmanız gereken tek şey adım atmaktır. - Yeniliklere ve farklıklara açık olmak çiftler üzerinde özgürleştirici etkiye sahiptir. - Dokunmak, sarılmak ve öpmek ya da tüm fiziksel temasların cinsel birleşmeyle devam etmemesi gerekir. Örneğin mutfakta yemek yaparken bile birbirinin saçını, yüzünü okşamak iki kişinin birbirine olan duygusal yoğunluğunu arttırır. - En önemlisi ise konuşmak, birlikte her şeyi konuşabilmek. Özellikle konu kendi cinselliğiniz olduğunda bundan sıkılmamak. - Eşinizin işiyle, evinizle ya da çocuklarınızla ilgili herhangi bir başarısını görmezden gelmeyip takdir etmek. Yine duygusal yoğunluğu arttıran bir durumdur. - Sevginin çoğaltılmadığı bir evlilikte ne geçim olur ne de sağlıklı bir cinsel hayat yaşamak mümkün olur. Cinsel anlamda birbiriyle uyum içinde yaşayan çiftlerin evindeki tencerede yemek yanıp kömür haline gelse bile bu durum büyük bir sorun haline gelmez. Ancak cinsel ilişkileri problemli olan bir çiftte bırakın yemeğin yanmasını, tuzsuz olması bile büyük bir tartışmaya kırıcı sözlerin sarf edilmesine neden olur. Bir kadın eşinin kendisiyle birlikte olmaktan mutlu olduğuna emin olduğunda, çoğu erkeğin dırdır diye tabir ettiği cümleler kulağa daha hoş gelmeye başlar. Çiftler birlikte geçmiş yıllara rağmen birbirleri için çekici gelemeye devam edebilmeli bunun için; kişisel bakım, kişisel temizlik, davranışlardaki incelik devam etmeli. Hoş sözleri söylemeyi bırakmamak gerekir. Hoyratça davranışlar başladığında eşimize sevgilimiz değil de hayatımızdaki herhangi biriymiş gibi davranmaya başladığımızda hem iletişiminiz hem de cinsel hayatınız olabilecek en kötü şekilde etkilenmeye başlar. Her ilişki çeşidinin kendine göre romantizm ve cinselliği vardır. Çiftler birbirini tanıdıkça ve güven duymaya başladıkça artış gösterir. Bahsettiğim romantizmi ve cinselliği ilişkinin kendisi belirler. Yani kimi ilişki için cinsellik el ele tutuşmakken başka bir ilişkide sınırsızca yaşanıyor olabilir. Yakınlık durumu ilişkinin çeşidine göre değişir. İçinde cinselliğin hiç bulunmadı bir ilişki duygusal bir ilişki değildir. Dostluk ve ya arkadaşlıktır. Aynı evi paylaşan evli bir çiftin arasında hiç cinsellik yaşanmıyorsa evlilikten değil ev arkadaşlığından söz etmemiz gerekir. Cinsel yaşam bu derece önemliyken sorun yaşandığında görmezden gelmemek sanki ortada bir sorun yokmuş gibi davranmamak gerekir. Çiftlerin birbirlerine diğer konularda olduğu gibi destek olması ve çözümü birlikte araması tavsiye edilir. Tıp dünyası için, cinsel yaşamı olumsuz etkileyen sağlık sorunları ile karın ağrısı sorunu arasında bakış açısı farklılığı bulunmadığını bilmelisiniz. Jinekoloji, üroloji ve psikiyatri branşlarının var olma nedeni bu gibi sorunları çözmek ve insanların sağlıklı yaşamalarına yardım etmektir.