Sağ olsun arkadaşlar haftada bir beni ekranlarına davet edip 1 saat boyunca Aydın gündeminden sorarak konuşturuyorlar. Dilimiz döndüğünce ve aklımız yettiğince, fikrimizi belirtiyoruz. Eski kafalı bir gazeteci olduğum için benim için öncelik her zaman basılı yayında olması gereken beyandır. Haberin internet âlemi denilen dört boyutlu kartezyen evreninde onlarca kat fazla okur tarafından takip edilmesi halen benim için basılı yayından daha az önceliklidir. Basından takip edebildiğim kadarıyla siyasi partiler internet haberciliğinin yasal statüye alınması için gerekli kanunun hazırlıklarına başladılar. Bilhassa son 5-10 yıldır neredeyse basılı gazetelerin önüne geçmeyi başarmış olan internet haber medyası başta her görüşten fikir grupları olmak üzere herkesi de gazeteci ya da köşe yazarı yaptı. Bu haliyle internet haberciliği yasasının bir an önce çıkması herkesten önce biz gazetecileri mutlu edecektir. Peki, Bu yasal statüye kavuşan yayın organlarının durumu ne olacak? Çünkü internet haber siteleri ancak basılı bir gazete yayınlarsa BİK (Basın İlan Kurumu) sistemine dahil olup bilhassa belediye ve diğer kurumlardan aracılık ilanları alabiliyor. Zaten bu sebeple şu an tüm Aydın’da yaklaşık 55 gazete yayınlanıyor. Bunların bazıları resmi ilan alan günlük, haftalık, 15 günlük ve aylık çıkanları da var. Bu kanunun çıkması ile birlikte sanırım Aydın’da 10 gazete ya kalır ya da kalmaz. Böyle bir durumda, yani artık basılı gazetelerin çok az olduğu bir ortamda Aydın’ın kültür hayatı nasıl bir darbe alır? Geriye kalan ve yayıncılığını devam ettirecek olan bizim gibi dinozor diye adlandırabileğiniz gazeteleri hali ne olur? İnanın geleceği planlamakta, bir strateji geliştirmekte ya da önümüzü görmekte çok ikileme düştüğümüz günler yaşıyoruz. Toplum hayatınının ve demokratik yaşamın “dördüncü kuvveti” olarak sıfat almış “gazetecilik” mesleği ve bu mesleğin çalışanları çok karamsarlık yaşıyor. Kanun çıkınca yeni dönemde çok zorlanacağımız kesin. Kim bilir? Kervanı yolda düzmeyi başarabiliriz…