28 Şubat hatırlatması… 28 Şubat, milliyetçi-muhafazakâr camiada hiçbir vakit unutulmamalı… Unutturmamalı… Biz de unutmuyoruz… Zira bu meşum sürecin asıl mağduru biri de bizleriz… Yani ailem ve biz… Ancak Devletimize… Milletimize küsmeden… Kindarlaşmadan[MM1] … Mekke Ruhu ile maziyi atiye taşıyacak ruhu tesis etmenin gayreti içince hareket ediyoruz. *** 28 Şubat Mağduru denince sadece belli kesim akla geliyor. Hâlbuki derin halkta sesini çıkartamayan nice “Hakiki” manada mağdurlar var. Biri de BİZ. Hem de bütün aile boyu… *** Kurdun kuzuyu yemesi hikayesini bilirsiniz.. Şimdi size 28 Şubat Kurt’unun Kuzu’yu nasıl yediğini anlatıverelim… Tabii ki, belgeleriyle… Daha evvel bu belgeleri yayınlamıştım. Sadece belge numaralarını vermekle iktifa edeceğim. Meraklısı, Devlet’in arşivinden bu vesikalara ulaşabilir. *** Belge-1: Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişliğinin 25.04.2001 tarih ve 410.2/14392 sayılı yazısı… “İlimiz Merkezinde faaliyette bulunan Özel (…) Öğrenci Yurdu Müdürü… ait 24.04.2001 tarih ve 14271 sayılı savunma yazısı kapalı zarf içerisinde ilişikte gönderilmiştir. Sözkonusu kapalı zarfın 7201 sayılı Tebligat kanununa göre adı geçene tebliğ ile alınacak tebellüğ belgesinin ve savunmasının gönderilmesini rica ederim… Müdür a. İlköğr. Müf. Başkanı” *** Belge -2: Savunma istenilen üst yazı: Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişliğinin 24.04.2001 tarih ve 410.2/14271 sayılı yazısı… *** Belge-3: Aydın Özel (…) Kız Öğrenci Yurdu Müdürlüğünün 03.05.2001 tarih ve 09 D 032-963/16 sayılı savunma yazısı. “Savunmamın talep edildiği konu ile alakalı daha önce 16.03.2001 tarihinde İlköğretim müfettişlerinden (…) ve (…)’ya savunmamın alınması esanasında “BAŞÖRTÜSÜZ” olarak yaptığımı belirtmiş ve bizzat kendileri tarafından da yerinde tespit edilmiş idi. Yine aynı şekilde amir hükmünce görevime “BAŞÖRTÜSÜZ” olarak devam etmekteyim. Bundan sonra da Anayasa ve kanunların emri mucibince vazifemi ifaya devam edeceğim. “ *** Belge -4: “Aydın Milli Eğitim Müdürlüğünün Disiplin Amirlerince Verilen Disiplin Cezası Karar Formu: Tarih: 04.05.2001 ( İlk savunma tarihi: 16.03.2001, İkinci savunma tarihi: 03.05.2001-MM) Sayı:410.2/143 BAŞÖRTÜLÜ olarak görevinize devam ettiğiniz, uyarıldığınız halde başörtülü şekilde görevinizi sürdürdüğünüz, Yukarıda yazılı iddia ile ilgili olarak Valilik Makamının 13.02.2001 tarih ve 5661 sayılı Oluru ve bu konuda düzenlenen 12.04.2001 tarih ve 410/15 sayılı soruşturma raporu ve dosya muhtevasının incelenmesi sonucunda; Başörtülü olarak görevinize devam ettiğiniz, uyarıldığınız halde başörtülü şekilde görevinizi sürdürdüğünüz anlaşıldığından 657 sayılı Devlet memurlarının 125/ C-a maddesi uyarınca “1/30 ORANINDA AYLIKTAN KESME” cezası ile Disiplin Amiri Sıfatıyla tarafımdan tecziye edildiniz. Bilgilerinizi, bundan böyle çalışmalarınızda daha duyarlı olmanızı rica ederim. Milli Eğitim Müdürü” 28 Şubatçıların özel sektörde de başörtü zulmünü nasıl sürdürdüğüne delildir. Sonuç: Kurt, kuzuyu yedi Ama şimdilerde 28 Şubatçılar yine etkili ve yetkili yerlerde… Ama masumlar apartmanında! AYDIN’IN “gökkuşağı ”RENKLİ PARKI Biz geçen hafta “Modern Batı “13 Yaşa” rıza gösteriyor; ya İstanbul Sözleşmesi?” başlık bir makale kaleme almıştık. Meraklısı https://www.sesgazetesi.com.tr/makale/6516957/mesut-mezkit/modern-bati-13-yasa-riza-gosteriyor-ya-istanbul-sozlesmesi” sosyal medya adresinden okuyabilir.
Bunu zikrettikten sonra mevzuumuza dönebiliriz. Aydın Tekstil Park alanı halkın hizmetine açılmasıyla ilgili Ses gazetesinde özel haber çıktı ve “VATANDAŞ NE İSTERSE O YAPILACAK” alt başlığı kısmı aynen şöyle: “Rengarenk yürüyüş yolları ve yeni oyun grupları ise Aydınlılara hizmet vermeyi bekliyor. Bol oksijenli çam ağaçlarıyla kaplı alanda yürüyüş yapmak isteyenler, bisiklet binmek isteyenler ve kuş sesleri arasında doğayı dinlemek isteyen Aydınlıların buluşma adresi konumunda olması beklenen alan bu yaz Aydınlıların hizmetinde olacak. Aydınlıların talepleri doğrultusunda alanda yeni düzenlemeler de yapılacak. Vatandaş neyi isterse Aydın Tekstil alanında bulabilecek” https://www.sesgazetesi.com.tr/haber/6528688/ranta-degil-halka-aciliyor Erişim tarihi:25.02.2021 saat: 13:45 Elbette Aydınlıların nefes alabilecekleri mesire sahalarının olması… Yapılması… Takdir edilmesi gereken icraat… Buraya kadar güzel… Ama merak ettiğim husus şu : LGBT renklerini çağrıştıran-ki biz meseleye çok iyi niyetle yaklaşıyoruz. Bu açıdan çağrıştıran kelimesini özenle koyduk- yolların yapılmasına neden ihtiyaç duyuluyor? Aydınlılar bu renkleri mi talep etmişler hakikaten? Galat-ı meşhur deyimimiz ile: merak-ı mucip Yani bizde merak uyandırdı… Şimdilik şerhi ile… HOCALİ SOYKIRIMI İmdi, biz bu yazıyı kaleme alıyoruz ya … Bazı çevreler makalelerimizi “nefret söylemi” sınıfına sokarak projelendirip yayınlıyorlar. Ama mezkür çevreler bir türlü Hocali Soykırımı’na , soykırım diyemiyor. Esas “nefret söylemini” bunlar yapıyor. “Hepimizin Ermeni “olmadığını da baştan söyleyelim ve hatırlayalım. Velev ki birleri buna “nefret söylemi” desin… 25-26 Şubat 1992 gecesi… Azerbaycan Türkü’nün... Ve Türkiye Türkleri olarak bizlerin unutmayacağı acıların yaşandığı gecedir. 20’nci yüzyılın son katliam ve soykırımlarından biri Karabağ’ı işgal eden Ermeniler tarafından Hocalı’da vahşice gerçekleştirildi. Adım adım işgal ettikleri Karabağ’da kendilerince stratejik önem atfettikleri Hocalı’ya giren Ermeni çakal sürüsü çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden 600’de fazla Azerbaycan Türkü’nü bir gecede katletti. Hamile kadınlar… Emzikteki bebeler… Yaşlı dedeler… Nineler… Ermeni çeteler ve askerler tarafından şehit edildi. Dahası Hocali Soykırımı’nın Soros Vakfı destekli katil sürüleri ninelere… Yaşlı kadınlara… Kızlara … Hatta bebeklere bile tecavüz ettiler. Ermenilerin bu katliamı “soykırım” olarak kayıtlara geçti. Tabi bu soykırım suçuna Rusya Federasyonu ortaktır. Bunu da unutmuyoruz. Bu vesile ile Hocalı katliamı şehitleri başta olmak üzere bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Yaşasın Azerbaycan. Yaşasın Karabağ. Yaşasın Türkiye. Yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği… ***