Ülkemizdeki bir kısım aydınlar ile kendini modern konuma dahil edenlerin ram oldukları Batı, cinsi münasebetteki (uydurukça tabirle cinsel ilişki) yaş sınırını resmi olarak 13’e düşürmeyi şiddetli bir şekilde tartışıyor. Şimdi sizlere bir belge sunacağım. Bu belgeden sonra da ABD Başkanı Biden’ın Başkan olur olmaz imzaladığı kararnamedeki konulara temas edeceğim. Bahse konu hususların İstanbul Sözleşmesi ile ne kadar irtibatlı olduğu da görülecektir. Buna çanak tutan bir kesimin kendini muhafazakâr ya da mukaddesatçı sınıfa sokması da ibretliktir. Biz bu Sözleşmeye ne kadar karşı çıkmış isek bir o kadar da zikredilen cenahtan bazıları ısrarla İstanbul Sözleşmesinin “erdemlerinden” bahsetmişlerdi. Bunu da tarihe not düşmüştük. Düşmeye de devam edeceğiz. Haftalık yayın yayan bir dergide şöyle bir haber çıktı: “Fransa, bir haftadır cinsel ilişkide rıza yaşı skandalını tartışıyor.7 Ocak günü yayınlanan Venessa Springora’nın yeni kitabı Onay (Consentement) ülkede rıza yaşı sınırı ve pedofili sorununu yeniden tartışmaya açtı. Fransa önceki hafta son günlerin tartışılan “Cinsel Suçlarla Mücadele Yasası” kapsamında toplandı. Ülkede küçük yaştakilere yönelik taciz vakalarının artmasının ardından tekrar gündeme gelen cinsel suçlara ilişkin reformda, skandal bir madde yer aldı. Merkeziyetçi, Annick Billon önderliğinde sunulan yasa tasarısında, cinsel ilişkide rıza yaşının 13’e çekilmesi öngörülüyor” (Gerçek Hayat Dergisi, sayı:1057,1-7 Şubat 2021,shf.:43). Yine aynı dergide ayrıntılı cinsel rıza yaşı verilmiş. Avrupa’da cinsel rüşt yaşı ülkelere göre değişiyor. Belçika ceza yasasında yapılan değişiklikle 16 olan cinsel ilişkide rıza yaş sınırı 14’e düşmüş... AB ülkelerinde genel olarak cinsel rıza yaş aralığı 14 -15 … Sadece Malta, İrlanda ve Güney Kıbrıs ta 17… Buraya bir nokta koyalım. ABD Başkan’ı Joe Biden koyu bir Katolik olmasına rağmen bu inancına ters ilk imzaladığı kararname çok ilginç… Ne var o kararnamede? Transseksüellerin orduya katılımına izin verilmesi… Erkekten kadına dönmüş bir sporcunun kadınlar kategorisinde yarışmaya müsaade edilmesi… Buradan şu anlam çıkıyor: Joe Biden, mevcut federal kanunlara CİNSEL YÖNELİM VE CİNSİYET KİMLİĞİ ilave ederek Eşitlik Yasasını hayata geçirmeyi amaçlıyor… Şimdi alın bunu LGBT … Yani İstanbul Sözleşmesi şablonuna oturtun… Şimdilerde Türkiye gibi geleneklerine bağlı, mütedeyyin bir millete LGBT sapkınlığını dayatmak ne ola ki… Bir de buna sözüm ona kendini milliyetçi/islamcı sınıfına dahil eden bir takım yerel ve genel hukukçu zanaatkârların canhıraş müdafaa etmelerini ekleyin… İşte burada -hafif tabirle ifade ediyoruz-garabeti görmemek safdillik olur. Bu kesimden bazılarının nasıl değişim ve dönüşüm geçirdiği akıllara ziyan… Tam anlamıyla zihni değişim ya da … Moda tabirle… Mutasyon… Ruhları esir edilmiş… Zihinleri iğdiş böylesi savunucuların feminist arka planla bu sözleşmeye sahip çıkması… Daha da anlamlı hale geliyor… Meselenin ucu nerelere gittiği daha net anlaşılmaktadır… LGBT ‘in yılmaz müdafileri modern kesimin faaliyetleri bahsi diğerdir. *** Dünyada cereyan eden hiçbir şeyin tesadüf olmadığı dikkate alınırsa… ABD ve AB ülkelerindeki gelişmelerin hiçbiri rastlantı değildir. Ama gören göze… Duyan kalbe… Kısaca, müdrik olana… Vesselâm.