Dünya da olduğu gibi ülkemizde, Mart 2020’den bu yana covit 19 virüsünün sebep olduğu salgın hastalıkla uğraşıyor. Salgından insanlar öldü ve ölmeye devam ediyor. Biz de ve birçok ülkede salgının ikinci dalgası yaşanıyor. Tüm ülkelerin sağlık sistemleri virüsle başa çıkmada zorlanıyor.
Dünya genelinde şimdiye kadar, 90 milyonu aşkın insan Covit 19 virüsüne yakalanırken, 2 milyon insan yine aynı virüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Ülkemizde salgın hastalığa yakalanan yurttaşlarımızın sayısı 2,5 milyon, yaşamını yitirenlerin sayısı da yirmi binleri aştı. Aşının bulunması, bu günlerde ilk olarak sağlık çalışanlarından yapılmaya başlaması felaketin getirdiği karamsar havanının yerini aşı tartışmalarına bıraktı. Kullanım izni almış aşılar ve etkinlik oranları konusuna girmeyeceğim. Bu konu yazılı, görsel basında ve sosyal medyada yeterince tartışılıyor. Benim üzerinde durmak istediğim konu: toplumumuzun, salgın hastalık, kıtlık gibi felaketlerde verdiği tepki.
Covit 19 bize tedavisi henüz kesin olarak yapılamayan, aniden ortaya çıkan ağır vakalarda ölümcül olabilen virüs kaynaklı bir hastalık. Bu virüs, bulaştığında paralı insanlarla, parasız insanların çaresizlikte nasıl eşitlendiğini gösterdi. Toplumlar, hükumetlerinin aldığı tedbirlere rağmen sağlık sistemlerinin yetersiz kalması nedeniyle zorlandılar. Toplumumuzun böylesi durumlarda geliştirdiği çare sivil toplu örgütlerinin geliştirdiği toplumsal dayanışma oluyor.
Söke’nin sivil toplum örgütleri bugünler de covit 19 belasına karşı toplumsal dayanışma için bir araya geldiler. Söke Kaymakamı Soner Zeybek başkanlığında, Söke Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Söke Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi Başkanı Refik Karataş, Söke Meyve ve Sebzeciler Esnaf Odası Başkanı M. Ümit Coşkun, Söke Demirciler ve Madeni Eşya Sanatkârları Odası Başkanı Ahmet Tokmakoğlu, Söke Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Nejat Sağel, Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeli, Söke İş İnsanları Derneği SÖGİAD Başkanı Mustafa Korhan Taşkın ve esnaf Metin Mutafoğlu bir araya gelerek, Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesine Solunum Cihazı (Ventilatör) almak için bağışta bulunmak isteyenler adına ortak banka hesabı açtılar…
Aydın İl Sağlık Müdürlüğü ilave yeni bir korona servisini de faaliyete geçirdi. Söke sivil toplum örgütleri ve Söke Belediyesinin solunum cihazı bağışlarına rağmen yoğun bakım kapasitesinin artırılması nedeniyle yoğun bakım yatağı, monitör ventilatör ihtiyacı devam ediyor.
Söke’deki sivil toplum örgütlerinin dayanışma örneği göstererek Söke Devlet Hastanesi’ne yaptıkları bağışları elbette övgüye değer buluyorum. Söke’yi tanıyanlar bilir. Tanımayanlar için yazıyorum; Söke’nin kültüründe toplumsal dayanışma vardır. Toplumun yararına yapılması gerekli işlerde Sökeliler yönetenleri beklemez. Yeter ki başarabileceğine inansın. Sökelliler tarafından yapılarak yetkililere teslim edilen iki fakülte, bir yüksek okul, çok sayıda orta öğretim okulu, camiler, kütüphane gibi yapılar vardır. Söke’nin sivil toplum örgütlerinin günümüzde gösterdikleri dayanışma geçmişte var olan bir kültürün devamı niteliğindedir. Söke’de ki sivil toplum örgütlerinin ekonomik gücüne bakıldığında yapılan bağışlar yeterli midir? Bana göre değil.
Ege Bölgesinde üretilen pamuğun yaklaşık yüzde 50’sini Söke tek başına üretiyor. Söke Ticaret Borsası pamuğun borsadan geçme zorunluluğundan ötürü üreticiden binde iki tescil ücreti almaktadır. Ege Bölgesinde bütün borsalar binde bir alıyor. Bu, diğer kalemleri bir kenara koysanız bile, yine de büyük bir gelir demek. Ticaret Bakanlığı 2019 yılında yüksek kapasiteli 500.000 Dolar değerindeki pamuk lif analiz cihazını (HVI) Söke Ticaret Borsası’na hibe etmişti. Söke Ticaret Borsası bu cihazla yaptığı analizlerden üyelerinden 20 TL, üye olmayanlardan 30 TL ücret alıyor. Üreticinin bu konuda ki beklentisi para alınmama noktasındaydı. Basından okuduk. İzmir Ticaret Borsası 2021 yılı bütçesini 23 milyon TL olarak açıkladı. Söke Ticaret Borsası’nın 2021 bütçesini bilmiyoruz. Şeffaflık gereği açıklasalar daha doğru olurdu. Yalnız Söke Ticaret Borsası değil, diğer sivil toplum örgütlerinden de üyeleri ve kamuoyu aynı şeffaflığı bekliyor. Ben, Söke Ticaret Borsası’nın, Söke Devlet Hastanesine daha fazla ventilatör, yoğun bakım yatağı, monitör bağışta bulunabilecek ekonomik güce sahip olduğunu düşünüyorum.
Pandemi günlerinde Söke Devlet Hastanesi’ne cihaz alan sivil toplum örgütlerinin yetkililerine küçük ama önemli bir hatırlatma yapma gereği duyuyorum. Toplum yararına yapılan yardımlar gösterişli açıklamalarla duyurulmaz. Söke’nin kültüründe Yapılan yardımlardan toplum, hayatın olağan akışı içinde haberdar olur ve toplumsal belleğine nakşeder. Şimdi burada bir örnek vereceğim. Bilenler bilir de bilmeyenler için yazalım. Söke Hacı Halil Paşa Halk Kütüphanesi binası, Eyüp Hilmi Fırat tarafından, babası Hacı Halil Paşadan kalan konağı 1962 yılında Halk kütüphanesi olarak kullanılmak koşuluyla bağış yapılmıştı. Bu binanın tüm masrafları Hilmi Fırat Vakfı tarafından karşılanarak 2002 yılında aslına uygun olarak restorasyon yapıldı. Hilmi Fırat Vakfı Seyda Fırat Kayhan’ın hamiliğinde kitapta dâhil, kütüphanenin bütün ihtiyaçlarını karşılamaya günümüzde de devam ediyor. Günümüzde yapılan yardımlarla ilgili basında bir açıklama göremezsiniz. Sökeli bu durumu bilir ve takdir eder.
Covit 19 aşısının yapılmaya başlaması, salgından kurtulmada ileri bir adım oldu. Toplumsal dayanışma zor günlerin aşılmasında en büyük gücümüz olmaya devam ediyor.