İlimizin tarım ürünleri çeşitliliği; gerek iklimi, gerek toprağı gerekse de sulama imkanları açısından oldukça zengindir. Özellikle zeytin, incir pamuk, üzüm, narenciye üretimi çiftçilerimizin temel geçim kaynakları arasındadır. Eskiden beri bilinen bir gerçek olarak tarım-hayvancılık sektörleri günümüzde sanayiyi de (tarım ürünleri işletmeleri ve tarım aletleri işletmeleri vasıtasıyla) kapsar hale gelmiştir. Bu konularda ilimiz gayet iyi durumdadır. Fakat işin tarım ürünleri ticareti ve çiftçiye destek konularında oldukça sıkıntılı durumlar göze çarpmaktadır. Sıralayalım:
*Çiftçiye destek konusundaki başlıca sıkıntılar;
Çiftçinin zeytin hasadı oldukça verimsiz geçmektedir. Çünkü çiftçinin suya ihtiyacı olduğu eylül ayının ikinci yarısından itibaren Kemer Barajı’ndan Akçay’a su verilememiştir. Yetkililere sorsak yağış yok su az diyeceklerdir. İyi de elin Avrupalısı önümüzdeki yılın meteorolojik verilerine göre bu yılın baraj suyunu kullanırken, bizim idarecilerimizin elinde hiçbir meteorolojik veri yok mu? Ya da meteorolojik verileri kullanmasını bilmiyorlar mı? Avrupa ülkeleri önümüzdeki yılın yağış durumlarına göre barajlarını kullanırken, biz birkaç ay sonrasının meteorolojik verilerini görmekten aciz yöneticiler tarafından mı idare ediliyoruz?
Ayrıca çiftçinin; tarlasını sulama, budama, ilaçlama, sürme, gübreleme konularında tarım ilçe müdürlüklerinin uygulamalı desteği ne kadardır? Tarım ilçe müdürlükleri olmasa çiftçilerin mağduriyet yaşayacağını sanmıyorum. Çünkü çiftçi budamasını, ilaçlamasını, gübrelemesini, ekip dikmesini tarım ilçe müdürlüklerinin yardımı, faydası olmadan gerçekleştirmektedir. Bu konularda çiftçiye tarım ilçe müdürlükleri değil, özel sektör ziraat mühendisleri yardımcı olmaktadır.
*Tarım ürünleri ticareti konusundaki başlıca sıkıntılar;
Aydın ilimizde tarım ürünleri açısından özellikle zeytin ön plandadır. Peki zeytin üreticisi çiftçilerimiz emeğinin karşılığını neden alamıyor? Özellikle Bozdoğanlı çiftçilerimiz, ana geçim kaynağı olan palamut zeytinini yıllardan beri Manisalı palamut zeytini üreticilerinden daha ucuza satarak mağduriyet yaşamaktadır. Aynı zeytininin kilosunu neden Manisa’daki zeytin üreticileri daha pahalıya satıyor? Cevabını vereyim. Manisa’da zeytin üretici birlikleri var. Aydın’da zeytin üretici birlikleri yok. Zeytin ticaretini ve işletmesini yapan kurumlar, birlikler var. Yani zeytin üretici birlikleriyle, zeytin ticaretini ve işletmesini yapan kurumlar aynı değildir. Çiftçilerimizin maalesef zeytin ticaretini ve işletmesini yapan kurumların belirlediği fiyata razı olmaktan başka çaresi yoktur. Peki çözüm nedir? Çözüm cesaretli, çiftçiye düşünen, üreticinin yanında olan yerel yöneticilerin-özellikle belediyelerin- ÜRETİCİ BİRLİKLERİ kurulmasına öncülük etmesindedir. Özellikle çiftçi kökenli belediye başkanlarımız bu konuda diğer belediye başkanlarına örnek olacak adımları atmalıdır.