Dünya, yaklaşık 10 milyarlık nüfusun yüküne dayanamaz oldu. Çekemez hale geldi iddialarına inanmaya başladım. Her geçen gün insanoğlunun sorumsuzluklarından kaynaklanan yeni felaketler kapımızı çalmaya başladı. Temiz çevre arar olduk. Doğayı nasıl kirlettiğimizi televizyonlarda izliyoruz. Yarınların karşımıza ne çıkaracağı belli değil. Evlerimizi kapanmak bile bizleri kurtarmayacak. Yarınlarda gelecek nesillere, yaşanmaz bir dünya bırakacağa benziyoruz. Geçenlerde MENDERES NEHRİNE bir şehrimizin köpük köpük dökülen fosseptiği, pisliğini görünce irkildim. O kimyevi maddeleri içeren pislik nasıl da MENDERES NEHRİNE döküldüğü yerde köpükler oluşturuyor. Manzara TAM ANLAMIYLA dehşet verici. Bakir doğayı zehirliyoruz. Ne acı ki, bu manzaraları ve olumsuzlukları yaratan bizleriz. GÜNÜ KURTARMAK İÇİN sorumsuzca yaşıyoruz. Sonrada hep pişman oluyoruz.  Menderes Nehrindeki kirlenme tehlikesini ilk kez,  ANAVATAN Partisi iktidarı döneminde, 1990’lı yıllarda görmüştük. Günün Aydın Valisi yaşanan bu tehlikeyi görmüş, EGE ovasının can damarı B. MENDERES NEHRİNİ kurtarmak için, kollarını sıvamıştı. Ege’nin 7 valisiyle birlikte MENÇEP PROJESİ (Menderes Çevre Projesi) geliştirdi. 7 ilin valisi toplantılar yaptı, açıklamaları boy boy basında yer aldı. 40 yıl önce balıkların cirit attığı menderes nehri için, kurtuluyor diye sevinç yaşamaya başladık. Maalesef Kırıkkale tüfeğinin mermisinin ilk hızı gibi, hızlı başladığımız bu çalışmalarda zaman içinde hedefe varmadan, kayboldu gitti. Sayın Aydın Valimize nezaketen soruyorum. Sayın valim MENÇEP’E ne oldu?  Menderes kurtuldu da, bu Dernek lav mı edildi? Yoksa işlere ilk gün başlayıp, ikinci günü buzdolabına kaldırıp, şimdi de unuttuk mu? Sayın Aydın Valimiz, bu konuda bir açıklama yaparsa, kamuoyu da mutlu olur. Bir milyonu aşkın nüfusuyla menderes ovası Aydınlıların ekmek kapısı. Çevrecilik her geçen gün önem kazanırken, konuşulurken,  MENDERES NEHRİNİN MACUN GİBİ AKMAKTAN KURTULMASI HERHALDE HEPİMİZİ SEVİNDİRİR, MUTLU EDER. ** ÖĞRETMENEVİ, NEDEN YENİSİ YAPILMADAN YIKILACAK?
Sonunda Nazilli’de öğretmenevi de öğretmenlere çok görüldü.
Dışarıdan gelen misafirlerin konuk evi gibiydi.
Nazilli Öğretmenevi çok yönlü olmasa da, Nazilli ve çevre öğretmenlerinin dayanışmasını ve verdiği güzel hizmetlerle, ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Bu öğretmenevi aslında ayrı bir tapu üzerine değil, Cumhuriyet İlkokulu’nuın bahçesine yapılmıştı. Hep kıssadan hisse anlayışının ürünü.
1990’lı yıllarda 5 yıla yakın öğretmenevinin yönetiminde görev yaptım. O zamanda Nazilli’ye iyi bir öğretmen evi yapılsın denmişti
Ama siyasi irade konuştu ama öğretmenlerin ihtiyacına hiç sıcak bakmadı,
Aradan 30 yıl geçti, Nazilli’ye HALA öğretmen evi yapılacak.
Bu bina ile ilgili 2014 yılında Ankara’dan gelen uzmanlar Nazilli Polis Okulu’nda olduğu gibi Nazilli Öğretmenevi için depreme dayanıksız raporu vermişler.
Yapılan, hangi kamu binası depreme dayanıklı da, Nazilli öğretmenevi dayanıklı olacak?
Aradan tam 7 yıl geçti, neredesiniz beyler? Neden yeni bir öğretmenevi yapmadınız?
 Buna vekiller cevap versin. Öğretmenevinin yenisi yapılmadan yıkılması, bilmem kimleri mutlu kılacak. BAYRAM YAPTIRACAK.
Nazilli merkezdeki HÜRRİYET CADDESİ üzerindeki FETÖ’NÜN KÖRFEZ Dershanesi ile
Kitapçı Ali İhsan’ın kitabevinin dibindeki bahçeli FETÖ’ye ait Dernek binası geçici olarak bile olsa öğretmenlere tahsis edilemez mi?
BİZ YETKİLİLERİN KULAKLARINA, ÜFLEMİŞ OLALIM…
**
SİNEKSİZ YAZ İSTİYORUZ!
Ocak ve Şubat ayı sivrisinekle mücadele için en önemli aylardır.
Sivrisinek yavruları, bu aylarda lavra denilen yumurtalarından çıkmaya bekler.
Ocak ve Şubat aylarında belediyelerimizin yapacağı lavra ile mücadele sineksiz yaz için bir müjdedir.
Sağlıklı, yaşanabilir bir şehir hayatı için bu çok önemlidir.
Belediyelerimiz şehirlerin suyunu akıtsın, ışıklarını yaksın, park bahçelerine baksın, yol ve kaldırımlarını düzenlesin yeter.
Fabrika yapmak, istihdam yaratmak belediyelerin görevi değildir.
Bunlar Devletimizin görevidir. Hele günümüzde görev yapan başkan belediyeyi borçlu almışsa hizmet oldukça kısıtlanır.
Ocak ayından günümüze kadar Nazilli Belediyesinin yaptığı lavra ile mücadele çevre ilçelerimize örnek niteliktedir.
Belediye yetkililerinden aldığımız bilgilere göre, OCAK ayı içinde Nazilli’deki 90 mahallemizde bataklıkların, sazlıkların ilaçlanması için lavra mücadelesi başlatmış.
Bu Nazilli Belediyesi için taktire şayan bir hizmettir. Belediyemizi bu çalışmalarından dolayı kutluyorum.
Bu, Sineksiz bir yaz müjdesidir.
**
HİZMETİN HEPSİ BU OLAMAZ.!
Bir güzel hizmeti yaparken diğer hizmetleri de unutmamak gerekiyor. Özellikle bozulan kaldırımların tamiri de çok önemlidir.
Hiç bir belediye yetkilisi veya görevlisi, hiç mi 23 Nisan Parkından geçmez, burada bozulan karolar niye düzenlenmez?
23 Nisan Parkının köşesinde bir doğalgaz şirketi var.
 Allah aşkına önündeki büyük rogar kapağına bir bakın, çevreden sokak canları için getirilen yemek artıklarına bir bakın.
Bir kap olmayan alana getirilen ve gelişi güzel bırakılan yemek atıklarının hoş olmayan görüntüsünü ve yaydığı kokuyu bir hissedin.
Elbetteki sokak canlarımızı besleyip, koruyacağız ancak hayvanseverlik bu değildir.
Sokak canlarımızın sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlamak varken hem çevre kirliliği yaratmak hem de onları mikroplarla iç içe bırakmak hiç değildir.
Buradan hiç mi zabıta geçmiyor, bunları hiç mi belediye yetkilileri görmüyor?
Görüyorlarsa niye müdahale etmiyor? Bu soruları belediye yetkilileri de kendine sormalı.
Başkan, seçim sürecinde yaptığı ve seçmene verdiği sözleri unutmamalı, yerine getirmeli. Sözlerinin gereği yerine getirilmeli.
Belediyenin çevresinde yaşananları anlamak mümkün değil.
 23 Nisan Parkının önündeki nakliye araçları için Belediye Başkanının kalkması ve daha uygun bir bölgede hizmet vermesi gerekir dediği halde niye kaldırılmaz? Belediye Başkanı bunu da açıklamalı.
GELECEK YAZIM: BUGÜN SEÇİM OLSA AYDIN’DA SONUÇ NE OLUR?, NEDEN 7 KITA, 7 TEPE, 7 BÖLGE? ve TÜRKLERİN BİRLEŞMESİ ÖNLENMELİ…