Oynanan oyunun boyutu tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük. GÖRÜYORUM.  Dünyanın 10 milyar nüfusu kaldıramadığı iddiaları hiçte boş değil.  Çok önemli. Her kimse Dünya nüfusunu küçültmek için düğmeye basıldığını düşünüyorum. Artık çok şeyin değil, her şeyin eskisi gibi olmayacağı anlaşıldı. Şu demokrasinin beşiği denen, Amerika’nın düştüğü duruma bir bakın Kaybetmeyi hazmedemeyen TRUMP demokrasi beşiğini sallamadı, hatta devirdi. Hem korkuttular. Hem de cümle aleme rezil oldular. Ama umurlarında değil, neden? Para varsa çare var anlayışının ev sahipleri. Dünya son bir yıldır izah edemeyen endişe ve kargaşa yaşıyor. Amerika’da kongreyi basanlar, 24 saat sonra yapılan açıklamalarla terörist ilan ediliyor. Ülkemizde bırakın protesto edenlere, ülkemizi yıkmaya çalışanlara TERÖRİST diyoruz dünya ve iç düşmanlarımız karşımıza dikiliyor. Adalet istiyoruz diyorlar, adaleti kendileri çiğniyorlar. Sadece ülkemizde değil yerküre üzerinde, ülkeleri yöneten, insanlar da çok gergin. Kimse son zamanlarda aklı başında işler yapmıyor. Araştırmışlar, günümüzde ve gelecekte en geçerli mesleğin  PSİKOLOG VE PSİKİYATRİ UZMANLIĞI OLACAĞI İDDİA EDİLİYOR. Gelişmelere bakarsak, boş bir iddia değil Hepimiz 3. dünya savaşının yerkürenin sonu olacağını da çok iyi biliyoruz. Hep birlikte COVİD-19’dan sonra hangi sıkıntının ortaya çıkacağını da merakla bekliyoruz.. Ömrü vefa edenler bunu da mutlaka görecek. Dün bir, bugün iki. Kuzey Kore Devlet Başkanı çıktı ortaya, “DÜNYANIN EN GÜÇLÜ SİLAHINI İMAL ETTİK” dedi. Şimdi ayıklayabilirseniz, AYIKLAYIN PİRİNCİN TAŞINI… ** GÜVENSİZLİK TAVAN YAPMIŞ! Doğrusu dünya hoşgörüye hasret kaldı. Rahmetli babam biz çocuklarına her zaman mütevazi ve hoşgörülü olmamızı söylerdi. En önemli vasiyeti de, “KARŞINA SIKINTI ÇIKARSA, HİÇ DÜŞÜNMEDEN ÖNCE DURUN, SONRA HEMEN GERİ DÖNÜN ORADAN UZAKLAŞIN, ÇÖZÜMÜNÜ SONRA ARAYIN” demişti. Doğru veya yanlış, babamızın bu isteğine mümkün olduğunca uyduk, uymaya çalıştık. Günümüzde bunu başarmak çok çok zorlaştı. Neden? Çünkü; GÜVEN KALMADI 2 gün ailece evimde ağırladığım rahmetli ÖZAY GÖNLÜM bir sohbet anında “Erdoğancım.. zaman bir kaşık aşım, ağrısız başım zamanı” demişti. Söylediği o gün için BELKİ, zamanı değildi ama, Şimdi tam o günleri yaşıyoruz. İnsanlar o kadar saldırgan oldular ki. Son zamanlarda facebookta, instagram’da dolaşmak herkesin marifeti değil. Ateş bacayı öyle sarmış ki.. Covid-19 aşısını millete güven vermek için, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Sayın Bakanlar, Parti Liderleri ve milletvekillerine örnek olsun diye aşılarını “MİLLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAPTIRDILAR”. ** ATEŞ BACAYI SARMIŞ! Muhalefet yapmak, karşı koymak, kanına işlemiş kişiler çıkıp ortaya ne dediler.. “KENDİLERİNE YAPTIRDIKLARI AŞI. ACABA BU AŞI MI?” diyorlar. Bu kadarına pes doğrusu, Birbirimize olan güven ancak, bu kadar sarsılmış olabilir? Çok ayrıştık. SONU HAYIR OLUR İNŞALLAH. Karşımızdakine hayat hakkı tanımaz duruma geldik. Böyle gidersek yarınlarda bu insanlar birbirine neler yapmaz? Her şeyi ben bilirim diyoruz. Yaşamımız bile sorgulanabilir hale geldi… Bu gücü nerden alıyorsak: Kendimizi yargı savcı hakim yerine koymaya başladık. “ORTAK AKIL” sözü, her geçen gün kaybolmaya başladı. Bu böyle gitmez… Siyaseti ülkemizde bu hale getiren parti liderleri, eğer düşünüp frene basmazlarsa, durmazlarsa, bugünkü ayrışma hız kazanır. İleri de bu günlerimizi mumla ararız. ATEŞ BACAYI SARMADAN HERKES AKLI BAŞINI ALMALI. ** CORONADAN SONRA, KURAKLIK KORKUTUYOR! 1994 yılında Kuşadası’nda 302 üyeli bir yazlık kooperatifin başkanıydım. Site bekçim, telefonla arayıp; “Ankara’dan misafirlerimiz var. Sizinle görüşmek istiyorlar” dedi. Nazilli’den ayrılıp 2 saate varmadan Kuşadası’na KOOPERATİFE geldim. Gelen arkadaşlar Dünya Bankasından gelen elemanlardı. Kuşadası-Güzelçamlı arasındaki bölgede hazırlanan, (KUŞ ATAK PROJESİ) için gelmişlerdi. Hiç unutamadığım sözlerinden birisi “TÜRKİYENİN HER NOKTASINDA SUSUZLUK ÇEKİLSE, KUŞADASI BÖLGESİNDE SUSUZLUK ÇEKİLMEZ” demişlerdi. Çok iddialı bir cümleydi. Niye diye sormuştum. Bana, “Bu sahilin 20-30 metre (kot farkında) üzerinde milyon kilometrekarelik menderes ovası var. Bu Kuşadası için en büyük zenginlik” demişlerdi.  Uzmanların bu sözleri ne zaman kurak bir mevsim yaşansa, bugün gibi hep kulaklarında çınlar. ** SON 50 YILIN EN KURAK KIŞI! Duyulan endişelerin gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye’nin her köşesinde olduğu gibi Aydın il merkezi, İncirliova, Koçarlı ve 30 yerleşim yerinde su sıkıntısının başladığını duymaya başladık. Türkiye’nin cenneti bunları yaşarsa, Türkiye’yi siz düşünün artık… Aydın’daki barajların doluluk oranlarının yüzde 20 ila 30 arasında olduğunu öğreniyorum. Yağışların böyle azalması halinde, önümüzdeki yıllarda egede kuraklık boyutları elbette yükselir. Konuşulan su tasarrufu sadece bizde değil, dünyada gündemin ilk maddelerinden biri olur. Yeniden oluşacak dünyamızda şu vahşi sulama bitecektir. Damlama sulama gündeme oturur. Eğer milyon dönümlük EGE OVASI kuraklık yaşarsa ülkemizin neler kaybeder düşünmek bile istemiyorum.