Ulaşılabilen tarihi kayıtlara göre II. Meşrutiyete kadar Aydın'ın herhangi bir ilçesinde faaliyet gösteren bir matbaa tespit edilememiştir. Bir baskı tesisi kurulması yolunda ilk adım Aydın Sancağının bir kazası olan Nazilli'de atılmıştır.
1908'de Bozdoğan Kaymakamlığı'ndan emekli olan Osman Fikri Bey, Nazilli'de “Celali” adıyla bir matbaa kurmuştur. Taş baskı tekniği ile çalışan Nazilli'nin ilk matbaasının sahibi Osman Fikri Bey Nazilli Belediye Başkanı Haşim Enveri Bey'le bir araya gelerek ilk olarak “Celali” Gazetesi'ni çıkarmışlardır. (1)
Gazetenin sahiplerinden avukat Haşim Enveri Bey, belediye başkanlığının yanı sıra şehrin bölgenin en önemli üretimi olan incirle ilgili çalışmalar da yapmıştır. Haşim Enveri Bey “Ahenk” Gazetesi'nde yayınlanan bir makalesinde incir tröstünün alt edilmesi, incir ticaretinin birkaç kişinin elinden kurtarılması halinde incirin gerçek değerini bulacağı ve bundan üreticilerin yanı sıra devlet hazinesinin de yararlanacağını iddia etti. O dönemde incir ticaretinde olduğu gibi diğer tüm ekonomik faaliyetlerin azınlık ve yabancıların kontrolünde olması; zarar gören Müslüman-Türk halkı iken yabancıların ve gayrimüslim azınlıkların bu düzen içinde zenginleştiğini belirten Enveri çözüm için, incir üreticilerinin bir şirket kurmasını, “toptancılık”ın kaldırılması gerektiğini ve mevcut tüccarlara fatura sisteminin getirilerek denetlenmeleri gerektiğini savundu. (2)
II. Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamında Aydın'da yayın hayatına başlayan “Celali” fırkacı bir yayın anlayışı belirlemişti (3) Taş baskı tekniğiyle haftanın iki günü (Salı-Cuma) yayınlanan “Celali” gazetesi 3 yıl düzenli olarak çıkmış ve 1910'da yayınına son vermiştir. (4)
Gazetenin sahiplerinden Nazilli Belediye Başkanı Haşim Enveri Bey, Mondros Mütarekesi'nin ardından Ege Bölgesi'nin Yunanlılar tarafından işgal edileceği anlaşıldığında, Batı Anadolu Türklerinin ekonomik, kültürel, tarihi ve nüfus yönleriyle üstünlüğünü ve haklı davasını içte ve dışta duyuran İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer almıştır. (5) İtilaf Devletlerine karşı Türklerin haklarını barışçıl yollarla savunan muhtıralar veren cemiyet, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından kurulan ilk müdafaa cemiyet (Kasım 1918) olma özelliğini taşımaktadır. (6)
----------------------------------- (1) BUĞDAYCI, Dünden Bugüne Nazilli, İstanbul, 2001, s.100
(2) AHENK, 28 Ağustos 1902 (15 Ağustos 1317)
(3) GÖKBEL-ŞÖLEN, Aydın İli Tarihi, Cilt I., İstanbul, 1936, s.118
(4) AHENK, 3 Şubat 1908
(5) TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler, İstanbul, 1952, s.481
(6) AYDINEL, Güneybatı Anadolu'da Kuvâ-yi Milliye Harekatı, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1993, s.27