Misli.com 3. Lig 2. Grup ekiplerinden Aydın temsilcimiz Nazilli Belediyespor’un, kaybedilen Fethiyespor ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasından sonra, kendi evinde karşılaştığı Belediye Kütahyaspor karşısında ilk yarıdaki oyunuyla, kendisine çeki düzen vermediğini, hatalardan ders almadıklarını ve derslerine hafta içerisinde iyi çalışmadıklarını anladık.
Nazilli Belediyespor - Belediye Kütahyaspor müsabakası sağanak yağış altında hızlı tempoda başladı. Her iki takım futbolcuları orta sahayı çok hızlı geçiyordu. Bu hızlı geçişler tehlike sinyali veriyordu da.
Karşılaşmaya her iki takımda açık futbol ile başlayınca, gözlerimiz hangi pozisyonu takip edeceğini şaşırdı. Top bir o kaleye bir bu kaleye gidiyor derken, rakip takımdan Onur Garip, Enes ve Güven’in şutları siyah beyazlı kalede çok tehlikeli oldu. Nazilli Belediyespor da Hasan Demir. Aytaç ve Murat Can ile buna karşılık verdi.
Sonuç mu? İlk yarıda değişmedi. Zaten skorboard da çalışmıyordu.
İkinci yarıya da coşkulu başlayan takım konuk Belediye Kütahyaspor oldu. Bir türlü istediği oyunu rakibine kabul ettiremeyen Nazilli Belediyespor’lu futbolcular, rakibinin oyun alanının her yerinde baskı kurması neticesinde çok çabalamalarına rağmen aradıkları golü bir türlü hanelerine yazdıramadılar. Ben bunun adını beceriksizlik diyorum, Siz bunun adını ister beceriksizlik deyin, isterseniz de şanssızlık deyin. İşte yaşanan bir sürü karambol, Belediye Kütahyaspor’un kalecisi Osman Mert’in uzayan ayakları ve çizgiden içeriye girmemekte direnen bir top….
Sonrasında mı?
Rakip takımın kazandığı bir korner atışı, siyah beyazlı defansın adam paylaşımı hatası ve Onur Garip’in usta işi kafası, Belediye Kütahyaspor’u öne geçirdi.
Nazilli Belediyespor’da sonradan oyuna giren Muhammed Ali’nin isyan eden hırsıyla ve akıl dolu vuruşuyla, karambolden bulduğu gol sadece skora etki yaptı.
Karşılaşmanın sonları yaklaştıkça telaşlanan ev sahibi takım futbolcuları doldur boşalt ile, beraberliği koruma çabası içinde mücadele eden rakip takım futbolcuları arasında gidip gelen tuhaf bir maç izledik...
Aslında ev sahibi takım için telaşa gerek yoktu. Çünkü takım içerisinde oyunun kaderini her an değiştirebilecek teknik ve taktikte oyuncuları çoktu. Ancak olmadı, bunu beceremediler. Etkili oyuncularını yeterince iyi kullanamadılar düşüncesindeyim. Kapanan rakiplere karşı oyunu açmak için daha başka (B)-(C) planlarını bulmak teknik ekibin işi. Geç olmadan çözüm bulmak onların görevi. Yoksa hedeften uzaklaşmak kaçınılmaz olur.
Nazilli Belediyespor bir var, bir yok. Acaba neden? İç saha stresi mi? Seyircinin olmaması mı? Yoksa Hocanın yanlış iç saha oyuncu tercihi mi?
Son haftalarda Ersavaş’ta büyük düşüş var. Mehmet Akif istenilen düzeyde değil. Murat Can sanki yerini yadırgıyor. Muhammed Ali’yi oyuna almak için 75 dakika beklemek büyük hata.
Oktay’ın taç atışında topu rakip takıma vermesi neticesinde, Hasan hocanın ve bazı yöneticilerin bağırıp çağırması o ana kadar hatasız oynayan Oktay’ı oyundan kopardı. Dikkatli olmak lazım.
Puan cetveli kimseyi yanıltmasın ha. Grubumuzda bulunan takımların başında yer alan takım ile grubun sonunda bulunan takım arasında hiçbir güç farkının olmadığını söylemek isterim. İstersen kendi evinde oyna, istersen deplasman da, mücadele etmeden, hırsını centilmenlik ölçüleri içerisinde sahaya yansıtmadan puan almak mümkün değil.
İç sahada puan kayıpları devam ediyor. İç sahada 3 maçta 5 puan kaybı bence çok. Şampiyonluk yakalanacaksa iç sahada puan kaybetmememiz lazım. Rakip takımın futboluna göre değil, kazanacak oyunlarla oynamamız gerekiyor. Grubumuzda her takım her takımı her yerde yenebilecek güce sahip gibi görünüyor. Dikkatli olmakta fayda var.