Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığında, tek bulaştırıcının insan olduğunu, bu virüsün hayvanlardan, yemekten, idrardan, dışkıdan bulaşmadığını, toplum olarak “Bana ne“ demeden koruyucu maske, 1.5 metre mesafe ve 20 saniye elleri sabunla yıkama kurallarına uyduğumuz takdirde virüsten yüzde 100’e yakın kolayca korunabileceğimizi belirtiyor.
DHA’yı kaynak gösteren Yeniçağ Gazetesi’nin 4 Ekim 2020 tarihli sayısında verilen habere göre Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu; "Doğru ve güvenilir bir maske çok önemli, 1.5 metre mesafe ve sık sık ellerimizi 20 saniye süreyle sabunlu suyla yıkamayla beraber uygulanmalı. Eller yüzde 60-70 alkol bazlı dezenfektanla temizlenmeli. Bu önlemler alındığında virüsten yüzde 100’e yakın korunabiliyoruz" diyor.
Rodoplu ayrıca; "Eğer kurallara toplum olarak hepimiz uyarsak, (Bana ne) demezsek bu işi yenebiliriz. Bazı insanlar (Bende hastalık yok ki) diye düşünüyor. Fakat sizi karşı taraftan korumak için de maskeye ihtiyacınız var. Sadece kendiniz değil evdeki çocuğunuz, eşiniz, anne babanızı korumak için. Önce kendimiz için maske ve sosyal mesafe çok önemli” diyor.
Rodoplu açıklamalarında söz konusu önlemlere uyulduğu takdirde virüsten korunma oranının yüzde 98’e çıktığını,bu oranın çok iyi bir oran olduğunu söylüyor. Ama gezip dolaştığımız bölgelerde halkımızın hala “Biz Türküz,bize bir şey olmaz” mantığıyla salgın hastalığı yeterince ciddiye almadığını görmekten mustaribiz. Ayrıca bilim insanları virüs testi pozitif çıktığı halde semptom yani belirti göstermeyen bir çok taşıyıcının halkın arasında dolaşarak CORONA CANAVARLARI gibi virüs yaymaya devam ettiklerini belirterek halkımızdan konuyu ciddiye almalarını istiyorlar. Yanı sıra Sağlık Bakanı Sn. Dr. Fahrettin Koca’nın günlük yayınlanan virüs rakamlarıyla ilgili kafa karıştıran, daha doğrusu testi pozitif çıktığı halde semptom göstermeyen kişilerin ulusal çıkarlar gözetilerek turkuaz tabloda yer almadığını belirten sözleri halkımızın kafasında soru işaretleri oluşturmaya devam ediyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 153 ülkeye maske göndermişiz ama kendi halkımıza konunun ciddiyetini bir türlü anlatamadık maalesef. Hal böyle olunca insanlarımız horon teperek asker uğurlama törenlerine, sosyal mesafe olmadan düğün törenlerine devam ediyor.
Bugün itibariyle meslek liselerinde öğrenciler okula başladılar, ancak yolda gördüğüm öğrenciler arasında maalesef sosyal mesafe hak getire. Elbette büyüklerin ciddiye almadığı virüs konusunda öğrenci kardeşlerimizden konuyla ilgili ciddiyet beklemek abesle iştigaldir.
Tabii bu arada dünya çapında bilim insanları “Salgın başladığında bulaş riski nedeniyle yüzey temizliğine verdiğimiz önemi maskeye verseydik bu kadar büyük oranda kayıp vermeyebilirdik" diyorlar.
Neticede iş dönüp dolaşıp yine Uzm.Dr. Ülkümen Rodoplu’nun tespitlerine geliyor. “Maske-Mesafe-Hijyen” üçlüsü yüzde 98 virüsten koruyucu önlem olarak önümüzde duruyor. Kurallara uyan insanlarımız hem kendilerini, hem de sevdiklerini bu musibetten yüzde 98 oranında koruyabilir. Kurallara uymayan insanlarımız ise hem kendilerini, hem de sevdiklerini ateşe atma riskiyle karşı karşıyalar.
Elbette bu arada her ihtimale karşı virüse yakalanma durumunda vücudun bağışıklık kazanması için uzmanların önerilerini yeniden hatırlatmakta fayda görüyoruz. Bağışıklığın güçlenmesi için her gün bir bardak sıcak limon suyu içilmesi ilk önerilerdendi. Sonrasında virüsten hayatını kaybeden insanlar üzerinde yapmış oldukları otopsi sonucu İtalyan Doktorlar Corona'ya yakalanan insanların kan damarlarında pıhtılaşma tespit ettikleri için Corona'ya yakalanan insanların aspirin, apranaks yada benzeri kan sulandırıcıları ile kendilerini tedavi edebileceklerini söylemişlerdi. Bu anlamda her gün bir adet coraspin yada çocuk aspirini içmek bir ölçüde insanı virüsten koruyabilir diye düşünülebilir.
Başka bir uzman her 15 dakikada birkaç yudum su içilmesi durumunda virüsün direkt olarak mideye ineceğini,burada mide asitleri tarafından halledileceğini, su içilmediği takdirde alındıysa şayet virüsün ciğerlere inerek onları tarumar edeceğini söylemişti.
Bunlar koruyucu önlemler, elbette ki en koruyucu önlem de “Maske-mesafe-hijyen” üçlüsüne uymaktan geçiyor. Tabii bu arada sosyal mesafeden söz etmişken tokalaşmadan, yumruk yada dirsek tokuşturmaktan kesinlikle uzak durmak sağlığımız açısından hayati önem taşımakta. Yine bu arada kızdığımız birileri varsa dövmeyi düşünüyorsak bence sakin olmakta fayda var, döveceğiniz şahsın Corona Testi pozitif olabilir,yanı sıra sosyal mesafeyi ihlalden 3 Bin 150 lira ceza yeme ihtimaliniz de var. Ne kadar kızarsanız kızın öfkenizi Corona işi çözülene kadar sabretmekte fayda var bence. Hepsinden vazgeçtim temaslı yada karantina da olarak 15 gün evde hapis hayatı yaşamak en kötüsü.
Gönül isterdi ki Covid-19 sürecini yönetenler konuyla ilgili rakamları eğip bükmeden olduğu gibi halkımıza aktarabilselerdi, insanlarımız bu işi daha fazla ciddiye alırdı diye düşünüyorum. Virüs nedeniyle ülkedeki tüm etkinlikleri yasaklayan iktidar umarım önceki seferde olduğu gibi yine umre hacılarını teste tabi tutmadan yada karantina uygulamadan evlerine göndermez. Çünkü basından gördüğümüz kadarı ile Suudiler parasız kaldılar sanırım Umre’yi yeniden serbest bıraktılar. Suudi Arabistan’ın Doğu Akdeniz meselesinde Yunanistan’ın yanında,bizim karşımızda yer aldığını hatırlatmanın faydası olur mu bilmem tabii.
Bu arada Opr.Dr Bilgehan Bilge’nin maskenin zararları ile ilgili tespitleri ve Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına vereceğini söylediği suç duyurusu konusu var. Beyin, omurilik ve sinir cerrahisi doktoru olan Bilgehan Bilge yaptığı suç duyurusu ile başta devlet olmak üzere pek çok kurumu şikayet etmiş. Dr. Bilge maskenin özellikle kalp, kalp damar ve solunum yetmezliği hastaları için öldürücü olduğunu,aksini iddia edenlerin belgelerini ortaya koymalarını söyleyerek “Hodri Meydan” dedi.
Araştırdığımız zaman dünyada bir çok ülkede de maske karşıtlarının oldukça fazla ve hareketli olduklarını gördük. Hal böyle olunca sürekli takılınca maskenin gerçekten nefesimizi zorladığını, yani bizleri nefessiz bıraktığını belirttikten sonra evimizde, iş yerimizde yalnız iken maske takmanın bir anlamı olmadığını, ancak en yakınlarımız bile olsa ev dışında iş yerlerinde başka insanlarımız ile beraber iken mutlaka maske takmak ve sosyal mesafeye dikkat etmek gerektiğini söylemek zorundayım. Bazen girdiğimiz alışveriş merkezlerinde insanların sosyal mesafeye dikkat etmediğini gördüğümde hemen orayı terk ettiğimi belirtmeliyim.
Selam ve Saygılarımla...