Peygamber Efendimiz, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde ilk iş olarak bir mescit inşa ettirmişti. Bu mescidin hemen bitişiğinde ise ashâb-ı kirâm için yatılı eğitim merkezi işlevi gören bir gölgelik yaptırmıştı.
Bir muallim olarak gönderilen Rahmet Peygamberi (s.a.s), böylelikle Mescid-i Nebevî’de ilim ile ibadeti buluşturmuş ve Medine’nin merkezine yerleştirmişti. Nitekim ilk vahiy, ona şöyle seslenmişti:
“Yaratan Rabbinin adıyla oku!
O, insanı alaktan yaratmıştır.
Oku! Kalemle yazmayı öğreten, böylece insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir.” (Alak, 96/1-5.)
Şunu iyice bir düzeltelim;
İnen ilk ayet: “OKU” değildir!
İnen ilk ayet:
“YARADAN RABBİNİN ADIYLA OKU” ayetidir.
“Oku” ama ALLAH’IN ADIYLA OKU”
Besmele çekerek Oku...
Oku!
Yaratan Rabbinin adıyla Oku...
Kendini ve Rabbini tanımak için Oku...
Yaratılış gayeni ve varoluş nedeni anlamak için Oku...
Yücelmek, izzet ve onur sahibi olmak için Oku...
Mazlumlara umut, kimsesizlere kimse olmak için Oku...
Düz yolda şaşmamak, dağları, yolları aşmak için Oku...
Din-ü devlet, mülk-ü millet, rizaenlillah Oku...
Yüce dinimiz İslam’a göre, iman ahlâktan, ibadet edepten ve bilgi hikmetten ayrı düşünülemez.
Cami, hayatın merkezi ve şehrin kalbi olduğu gibi, aynı zamanda ilim ve hidayet yuvasıdır. Âlemlerin Rabbi’ne kulluğumuzu arz ettiğimiz camilerimiz, aynı kubbe altında bizleri vahdet bilincine, birlik ve kardeşlik ruhuna eriştirir.
Minareler tevhide, ezanlar ibadete davet ederek imanımızı ve umudumuzu pekiştirir. Aynı mihraba yönelerek Cenâb-ı Hakkın rızası için secdeye kapanırız.
İyiliği emreden, kötülükten sakındıran, İslâm’ın hakikatini öğreten hutbe ve vaazlar ise, hayatımıza yön verir.
Peygamber Efendimiz, Allah’ın mescitlerinden birinde toplanıp Kur’an-ı Kerim okuyan ve onu müzakere edenlerin üzerine sekînet ve rahmet ineceğini müjdelemiştir. (Müslim, Zikir, 38.)
Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak idrak edilmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’mız bu yılın temasını, “Cami ve İlim” olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca camilerimizin medeniyetimizdeki yerini ve hayatımızdaki anlamını yeniden hatırlamak için etkinlikler düzenleyecektir.
Ömrünü din hizmetine adayan fedakâr hocalarımız, camileri inşa ve ihya eden aziz milletimizi rahmet ve minnetle yâd edilecektir.
Açılışıyla büyük bir coşku ve mutluluk yaşadığımız Ayasofya Camii’nin ibadet ve ilim tarihimizdeki yerini işleyen bir sempozyum düzenlenecektir.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Bu Cuma sohbetini Peygamberimizin şu hadisiyle bitiriyorum:
“Beldelerin Allah’a en sevimli olan mekânları, camilerdir.” (Müslim, Mesâcid, 288.)
Cumanın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. İMZA : KÖŞE YAZISI