Aydın, tarımsal ürün çeşitliliği ve üretimi bakımından Türkiye’de en önemli merkezlerden biridir. Ülkemizde üretilen bitkisel ürünlerden 25’inde Türkiye' de ilk 10’da yer alan Aydın, ülke tarımında önemli yere sahiptir. Aydın, incir ve kestane üretiminde Türkiye'de birinci, zeytin, pamuk, enginar ve çilek üretiminde ikinci sıradadır.
İncir, Aydın tarımı, ekonomisi ve ihracatında büyük önem taşımaktadır.
Aydın Türkiye incir üretiminin yüzde 60,65’ni sağlamakta, 30 binden fazla aile geçimini incir tarımından elde etmektedir. Yine Aydın tarım ürünleri ihracatının yüzde 42,76’ni ve Aydın’da ihracattan elde edilen maddi değerin yarısından fazlasını incir sağlamaktadır. Aydın ili açısından en onemli dış satım ürünü olan kuru incir Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri arasında da ilk sıralarda bulunmaktadır. Türkiye tarımsal ihracatın yaklaşık yüzde 1,6’sı incirden gelmektedir.
Türkiye’de 2017/18 dönemi yaş incir üretimi 305.689 ton seviyelerinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin incir ihracatından elde ettiği gelir ise 392 milyon ABD dolarıdır. Türkiye incir ihracatının yüzde 51,12’i Aydın ilinden yapılmaktadır.
Şimdi bu verilere bakıldığında dikkat çeken nokta, Aydın’ın Türkiye incir üretimi ve ihracatı içinde sahip olduğu paylar arasındaki farklılıktır. Türkiye genelinde incir üretiminin yüzde 60,65’i Aydın ilinde yapılmasına rağmen, Türkiye incir ihracatının yüzde 51,12’ni Aydın sağlamaktadır. Aydın’ın incir üretimi ile ihracatı arasındaki eksi yüzde 9,53 farkın pek çok sebebi vardır. Bunun sebeplerine bakacak olursak;
Türkiye’de son 30 yıllık süreçte “incir üretim alanları” artmış olsada Ege Bölgesinde incir üretim alanlarındaki artış Türkiye ortalamasından yüzde 6 daha az olmuştur. Bu dönemde Ege Bölgesinde “incir üretim miktarı” ise yüzde 6.1 azalmıştır. Yine Ege Bölgesi “hektar başına incir ağaç verimi” artışında Türkiye’de 3’cü sırada yer almıştır. Bu sonuçlar dünyada ve Türkiye’de en fazla incir üretiminin ve ekonomik değerinin elde edildiği Ege Bölgesinde son 30 yıllık süreçte incir üretim alanlarının, üretim miktarının, ağaç veriminin azalma trendinde olduğunu göstermektedir. Nitekim Ege Bölgesinde incir üretiminde yaşanan sorunlar nedeniyle 2011-2017 döneminde Aydın ilinin Türkiye incir üretimi içindeki payı yüzde 64.6’dan yüzde 60.4’e gerilemiş, yüzde 4.2 azalmıştır.
Yine son 30 yılda “Türkiye incir tüketim miktarı” yüzde 118, “kişi başına incir tüketimi” yüzde 63 azalmış; Türkiye “yaş incir ihracat artışında” Avusturya, Almanya, İspanya ve Fransa’nın, “kuru incir ihracat artışında” Afganistan, Hollanda, Almanya’nın gerisinde kalmıştır.
1991-2015 sürecinde Ege Bölgesinde “ağaç başına incir verim miktarı” yüzde 9,1 oranında azalmıştır. Bu süreçte Ege ve Karadeniz Bölgeleri dışında Türkiye’deki diğer bölgelerin hepsinde “ağaç başına incir verim miktarı” artmıştır (TÜİK). Ağaç başına incir verim miktarı azalmasında Ege Bölgesinde jeotermal santraller, Karadeniz Bölgesinde Çernobil nükleer santral patlamasının etkisi önemli yer tutmaktadır.
Tüm bu verilere göre Aydın’ın Türkiye incir üretimi içindeki payının giderek azalmasında Aydın’da incir üretim alanlarının giderek azalması ve verimsizleşmesi, incir üretim miktarlarının azalması, ağaç başına incir veriminin azalması, Türkiye’de incir tüketim miktarının ve kişi başına incir tüketimin azalması, incirin pazarlanması ve ihracatında yaşanılan sorunlar önemli yer tutmaktadır. İncirin pazarlanması ve ihracatında ise incirin kalitesi büyük önem taşımaktadır.
Ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir meyve olan kuru incirin sorunsuz ve kaliteli bir üretimle pazara sunulması ülkemiz adına büyük kazançtır.
Bu bakımdan kuru incir üretiminden kaynaklanan sorunlar üreticileri ekonomik olarak olumsuz etkilemektedir. Kuru incirlerin üretim aşamasında ortaya çıkan sorunları, toplama, kurutma, temizleme, sınıflandırma, depolama, taşıma ve paketleme gibi aşamalarda meydana gelmektedir. Toplama sırasında karışan yabancı maddelerin ayrılması, böcek kalıntılarından temizlenmesi, taşıma sırasında mekanik zedelenmelerin ve ezilmelerin engellenmesi, kurutma sırasında kalitenin düşürülmemesi, yıkanarak kalitesinin daha uzun muhafaza etmesi, işlenene kadar uygun depo koşullarının saklanması, paketleme yaparak nem kaybı, şekerlenme ve sertleşmeye engel olması ve kuru incirlerin Türk Standartlarında belirtilen yüksek kaliteli kuru incir üretimin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Türk Standartlarına göre kuru incirler, işlenip işlenmeme durumlarına göre ekstra sınıf incirler, birinci sınıf incirler, ikinci sınıf incirler, endüstriyel sınıf incirler olarak gruplara ayrılır.
Kaliteli kuru incir elde edebilmenin ilk koşulunu kaliteli yaş ürün elde etmektir.
Bu nedenle toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ile ekolojik koşullar başta olmak üzere yapılan tüm uygulamalar incirin kalitesini etkilemektedir. Aydın’da jeotermal santraller(JES) incir bahçeleri içinde veya yanında kurulmakta, JES’lerden salınan akışkan ve yoğuşmayan gazlar sonucu topraklarda Bor ve tuz oranları artmakta, yaş incirlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri etkilenmektedir.
Tarım ürünlerinin üretiminden tüketiciye sunulana kadar geçen devrelerdeki yapılan işlemler, tarımsal materyalin fiziksel ve mekanik özelliklerini etkilemektedir.
Kuru incirin kalitesini belirleyen fiziko-mekanik özellikler ise; boyut özellikleri, yığılma açısı, gerçek hacim ağırlığı, boşluklu hacim ağırlığı, porozite, yuvarlanma katsayısı, sürtünme katsayısı, delinme kuvveti, kesilme kuvveti ve nem değerleri olarak belirlenmiştir. Nitekim 2008 yılında ADÜ’den V. Demirayak tarafından Aydın’da üretilen sarı lop ve sarı zeybek incirleri üzerinde yapılan çalışmada, kuru incirlerin bu fiziki-kimyasal özellikleri ile incirin değeri, ihracatı arasında pozitif ilişki bulunmuştur.
Aydın’da yaş ve kuru incirlerin fiziki-kimyasal özelliklerini etkileyen ve incire, incirin değerine ve ihracatına en fazla zarar veren etken jeotermal santrallerdir.
2015 yılında ADÜ’den S.Dağ’ın yaptığı “İncirde Verim ve Kalite Üzerine Jeotermal Enerji Tesislerinin Olası Etkilerinin Belirlenmesi” çalışma sonuçlarına göre; JES’e yakın mesafede bulunan incir bahçelerinde, yaprak ve kuru incir meyve örneklerinin besin elementleri ve ağır metaller açısından genel olarak diğer mesafelere göre daha yüksek içeriklere sahip olduğu ve kaynaktan uzaklaştıkça meyve örneklerinin ağır metal içeriklerinin azaldığı saptanmıştır. Benzer şekilde JES’ten uzaklaştıkça, kuru incir verimi ve kalitesi üzerine olumsuz etkinin azaldığı belirlenmiştir. Bu sonuçlarına göre JES’lere yakın incir yetiştiriciliği yapılan alanların kirlenmelerinin önüne geçilmesinin, gerek incirin bugünü gerekse de geleceği açısından önemli olduğu görülmektedir.
Diğer yandan kuru incirlerin kalite kaybına uğramadan tüketiciye ulaştırılmasında, büyük bir duyarlılıkla üzerinde durulması ve alınması zorunlu önlemlerin başında ise uygun depolama tekniğinin belirlenmesi yer almaktadır.
Tüm bu verilere baktığımızda incirin Aydın’da üretimi, verimi, miktarı ve kalitesi giderek azalmakta, Türkiye’de tüketimi giderek azalmakta, ihracatında sorunlar giderek artmakta, ekonomik değeri giderek azalmakta, Aydın dünyada bir numara olduğu çok önemli tarımsal ürününü jeotermal enerji üretimine feda etmektedir.