Kitapları çizme gibi bir âdetim hiç olmadı, ders çalışırken bile çizmezdim...! Kendini insanlardan üstün hissettiğini; insanlara tepeden bakma hakkını, kendilerini zeki sananların yaptığı kategorize işlemi olduğunu biliriz elbette ki. Belki de, onun "kendim için bir şey istiyorsam namerdim" dediğini söylüyorsun. Onun "kendini" düşünmediğini söylüyorsun ! Biraz yakından bak bakalım, ne göreceksin.! Hayat satranç oyununa benzer, satrançta doğru ve yerinde yapıldığını düşündüğün hamle sıra rakibinize geldiğinde onun yaptığı hamleyle sonun olabilir. Gerçi satrançta kızdığınızda lap diye geçirirsiniz tahtayı karşınızdakinin kafasına fakat hayata kızdığınızda ne yaparsınız... Aynen hayatta da doğru olduğunu düşünüp verdiğiniz kararların ve yaptığınız davranışların zamanla aslında ne kadar olumsuz ve yanlış olduğunu görebilirsiniz. Doğru yolda ilerlediğini sanıp mat olmak olasıdır.İkili ilişkilerde atılan karşılıklı adımlar sonunda yaşanan hayal kırıklığının sebebi de olabilir. Konfüçyüs'ün ilerleyen yaşlarında evine ziyaretçi bir genç gelir, Genç, duvarın yerden tavana kadar kitaplık ve bu kitaplığın da tamamen dolu olduğunu görür. Dayanamayıp, "bunca kitabı gerçekten okudunuz mu?" diye sorar. Konfüçyüs; "evet" yanıtını verir.Genç tekrar sorar; "bu kadar çok kitaptan kim bilir neler öğrendiniz?" Konfüçyüs tekrar cevap verir; "Evet, ne kadar cahil olduğumu öğrendim" der. Hayatta siyah beyazdır, seçimler ve fedalar vardır. Düşüncelerimizi ya da taşlarımızı en başta ortaya çıkarırsak bizi yerler, yutarlar. Sevgi üretemeyenler, fikir üretemeyenler, sağlıklı ilişki üretemeyenler genellikle tehdit ya da şiddet üretirler. Dün olduğu gibi bugün de dünyamızda şiddetin binbir çeşidi geçerlidir. Sevgiyle yapılmak istenilen her işin karşısına şiddet çıkıyor. Şiddete yönelen kişi, amacına engel saydığı, yoluna çıkmış sinsi bir tuzak gibi gördüğü her şeyi, niteliğine, anlamına, geçerliliğine, değerine bakmadan gidermeye çalışır. Ondan insan değerleri ancak amaca giden yollar açtığı ölçüde önemlidir, ondan en yüce değerler bile amaç olmaktan çıkarılıp araç edinilebilir. Her şiddet bir kesin sonuca göre düzenlenmiştir.Kütüphaneye gittiğinizde, tüm kitapların farklı kategorilere ayrılmış olduğunu görürüz: biyografiler, tarih, bilim, psikoloji. Gerçek dünyada, bilgi düzgünce tanımlanmış kategorilere ayrılmaz. Konular birbiriyle örtüşür ve birbirinin içine sızar. Bütün bilgiler birbiriyle bağlantılıdır. İmkansızı başarmanın sevinci. İnsanlığın bugünden sonraki tarihi hep birlikte tartışarak yaratmanın tarihî olmalıdır. Düşmanlık, nefret, kavga olmadan doğanın bir mucize... Olmayacak şeyi başarmak bize kuvvet vermelidir.. Bu kuvvet kaygıyı, tasayı, üzüntüyü, depresyonu, umutsuzluğu, her şeyi unutturur. Bu mucize başarı kendimizin, bedenimizin, hayallerimizin, sınırlarmızın gücünü göstermelidir. Kitapları okurken kâğıtlara veya ayrı bir deftere not alırım. Başucumda çoğu zaman dört beş kitap bulunur, içinde roman, inceleme, şiir ve araştırma olur, akşamki ruh halime göre hangisi beni çekerse onu okurum. Okumadan evvel kitabı bir karıştırırım, zamanında çok kitap okuduğum ve başladığım kitabı bitirmek gibi bir alışkanlığım olduğu için, bu yaştan sonra zor beğeniyorum artık. Üstat; tarih ve geçmiş önemlidir, hayatta da satrançta da önceden karşılaşılan ve uygulanan stratejilerin doğru bir şekilde akılda tutulması oyunculara avantaj sağlar, hayatta da olduğu gibi.
Kağıtla kalın, kalemle kalın. İnsanlığınızla kalın.