Akıllı cihazlarla yaygınlaşan adım atma verilerine göre, çoğu telefon günde 10.000 adım atmamızı öneriyor. Peki gerçekte günde 10.000 adım atmak nasıl bir etki bırakıyor. Son yıllarda akıllı telefon, akıllı saat gibi teknolojilerin hayatımıza girmesiyle spor tutkunları için de önemli veriler toplanmaya başladı. Kalp ritminden, uyuduğumuz saate kadar pek çok veriyi toplayan bu akıllı cihazlar, bir günde kaç adım attığınızı da hesaplayabiliyor. Son yıllarda bu cihazların bize sunduğu verilere göre de sağlıklı bir insanın günlük 10.000 adım atma hedefi bulunuyor. Peki bu hedef, bilimsel sonuçlara dayanıyor mu? İnsanların sağlıklı yaşaması için yürümek her zaman önemli bir faktördür, ancak bu adım sayısının ne kadar olacağı aslında temel olarak bilinmiyor. Harvard Üniversitesi’nin T. H. Chan Halk Sağlığı Fakültesi’nde epidemiyoloji profesörü I-Men Lee, sürekli akıllı cihazlarda da gördüğümüz 10.000 adım kuralını nereden geldiğini merak etmiş. Yapılan araştırma sonucuna göreyse aslında bu olayın 1965 yılında bir Japon şirketinin adımsayar cihazlarını satmak için verdiği isimden geldiği anlaşılmış. Cihaza verilen ismin Japonca’da 10.000 yazmak için kullanılan karakterlere benzemesinden dolayı sektöre giriş yapan bu kural, buna rağmen araştırmalarla doğrulanmamış durumda. Bu bulguların ardından araştırmalarına devam eden Lee, ABD’deki 16.000’den fazla yaşlı kadının attığı toplam adım sayısı ile ölüm oranlarını gözlemlemeye başladı. Bu çalışma sonuçlarına göreyse 10.000 adımdan daha farklı sonuçlarla karşılaşıldı. Lee, yaptığı açıklamada “Temel bulguya bakıldığında, günde ortalama 4.400 adım atan kadınlarda, en az miktarda hareket eden kadınlara kıyasla ölüm oranının önemli bir miktarda düşük olduğu gözlemleniyor” dedi. Kadınların adım atma durumuna göre ölüm oranlarının da düştüğünü gözlemleyen Lee, bu yükseliş grafiğinin 7.500 adıma kadar devam ettiğini, sonrasında ise yatay bir grafiğe döndüğünü belirtti. Çıtayı birden 10.000 adıma çıkarmak, çok da iyi bir çözüm olmayabilir. North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde klinik geriatrik tıp profesörü olan Lindsay Wilson ise, hareket etmek isteyen, ancak nasıl başlayacağını ya da farklılık yaratmak için ne kadar yürümesi gerektiğini bilmeyenler için önemli olduğunu söyledi. Bazı insanların oturdukları mahalle, yürüyüşü sevmemeleri gibi faktörlerden dolayı 10.000 adıma çok sıcak yaklaşmayabileceklerini söyleyen Wilson, bu durumun özellikle yaşlı insanlar için geçerli olduğunu, ancak genelleme de yapılabileceğini belirtti. Adım atmak, daha sağlıklı bir hayat için her zaman önerilen bir durumdur, ancak kendinize başlangıç olarak 10.000 adım kuralı koymak caydırıcı olabileceği gibi sizi bir süre sonra sıkabilir. Bu sebeple, her gün daha az adım atsanız dahi düzenli bir şekilde ilerlemenizi öneriyoruz. Yani 10.000 adım atmak sağlığınızı kötü etkilemeyecek belki, ancak daha gerçekçi hedeflerle daha uzun süreli yürüyüşler gerçekleştirebilirsiniz.