Spor ve sağlık köşemizden herkese tekrar merhabalar. Bu hafta sizler için beslenme konusunu ele alarak bazı önerilerde bulunmak istedim. Öncelikle ülkemizde yanlış tanımlanan diyetisyenlik mesleği ile ilgili bazı izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Diyetisyenler kilo almamız ya da kilo vermemiz gerektiğinde kapısını çalmamız gereken kişiler değildir. Diyetisyenliğin en kısa ve net tanımını sağlıklı beslenme rehberliği olarak yapabiliriz. Herhangi bir rahatsızlığımızda KBB, kardiyoloji, nöroloji, dahiliye gibi polikliniklere nasıl başvuruyorsak bir diyetisyene ulaşmayı da bu denli önemsemeliyiz. Hem önce ulaşılan bir diyetisyen belki de diğer polikliniklere uğrama sayınızı bir hayli düşürür…! Bu konuda benim kendi beslenme uzmanım Dyt. Muhammet Özdoğan’ın söylediği bir cümle beni her zaman motive etmiştir; #GeçKalmaFitKal…! Gelelim beslenme ile ilgili önerilerime son yıllarda yapılan araştırmaların tamamı, dengeli beslenmenin önemine vurgu yaparken yaşam kalitesi üzerine olumlu etkilerini de ortaya koymaktadır. Dengeli beslenme ve düzenli uyku alışkanlığı insanların hayat kalitesini artırır.      Dengeli beslenmenin giderek daha önem kazandığı günümüzde yeterli beslenmeyle birlikte, beslenmede renklerin önemi de sık sık tartışılmaktadır. Uzmanlar, beslenmenin açlık duygusunu bastırmak için yapılan bir faaliyet olmaması gerektiğini vurgularken her besinin bilinçli bir şekilde, yeterli miktarda ve uygun aralıklarla tüketilmesini öneriyor. Bilinçli beslenme alışkanlığı ise tüketilen öğünlerde, alınan her bir besin ögesinin renklerine göre ayrıştırılması ile başlıyor. Gökkuşağı Beslenme ve Renklerin Önemi!      Bu tip beslenmede önemli olan renklerdir. Bitkiler, renklerini içindeki fitokimyasallardan alır. Fitokimyasal; en basit ifadeyle bitkilerin doğasında yer alan, bitkilere aroma, tat ve renk veren bileşenler anlamına gelir.      Renkleri, güneşe ve zararlı böceklere karşı koruyucu mekanizma olarak kullanan bitkiler, aynı zamanda renkleri döllenme ve tohum taşımaları için kuşlar ve böcekleri kendilerine çekmek amacıyla da kullanır. Dolayısıyla renk, bitkiler için aslında çok önemlidir. Öyle ki fitokimyasalların diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik rahatsızlıklara yakalanma ihtimalini azalttığını iddia eden araştırmalar da mevcuttur.      Gökkuşağı beslenme de bu renkleri kullanarak günlük olarak yeterli miktarda vitamin ve mineral almak amacını taşır. Gökkuşağı beslenmede aslında o gıdaların besin değerine dikkat çekilir. Çeşitli renkleri yemek ise o vitamin ve mineralleri olabildiğince alabilmek demektir. Her renk özellikle bir vitamin-mineral yönünden daha zengindir. Kırmızı: Güçlü antioksidanlar kırmızı bitkilerde bulunur. Kırmızı besinlerin bağışıklığı güçlendirme, kalp rahatsızlıkları, alzheimer ve kanser risklerini azaltma gibi önemli görevleri vardır. Kırmızı elma, vişne, kiraz, kırmızı biber, domates, çilek, karpuz, turp, nar, kırmızı soğan gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde kırmızı skaladadır. Beyaz: Hem mikropları kovma hem de bağışıklığı güçlendirmede üstlerine yok. Sadece bunlar da değil. Kötü kolesterol ve yüksek tansiyonu düşürmede de etkilidir. Karnabahar, turp, sarımsak, mantar, soğan, patates, fındık, nohut, barbunya, hindiba, lahana turşusu, Hindistan cevizi gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde beyaz skaladadır. Turuncu: Turuncu renkli gıdalar gözler için önemlidir. Ama sadece göz değil aynı zamanda kemik ve cilt sağlığı için de birebirdir. Portakal, mandalina, greyfurt, kayısı, şeftali, havuç, bal kabağı, hurma, nektarin gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde turuncu skaladadır. Sarı: Sarı renkli gıdalar C vitamini deposudur. Bu yüzden grip ya da soğuk algınlığıyla mücadele ediyorsanız hemen sarılara sarılın. Bununla birlikte cilt sağlığı ve kanserle mücadele için de gereklidir. Limon, mısır, sarı dolmalık biber, muz, kavun, ananas, sarı mercimek, safran, zencefil kökü, sarı domates gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde sarı skaladadır. Yeşil: Yeşil demek, klorofil demek. Klorofil de vücudumuz için sağlık demek. Yeşil gıdalar güçlü kemikler, güçlü bağışıklık gibi çok değerli işlevlerinin yanı sıra kanı temizliyor, cildi güzelleştiriyor, enerjimizi arttırıyor, toksin attırıp kanserle mücadeleye destek veriyor. Salatalık, brokoli, pırasa, kereviz, kivi, marul, bezelye, ıspanak, kabak, semizotu, biber, salatalık, yeşil elma, armut, Brüksel lahanası, yeşil çay, kıvırcık, fasulye, yeşil zeytin gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde yeşil skaladadır. Mavi-Mor: Kalp-damar dostu mavi ve mor besinler, aynı zamanda anti-aging yani yaşlanma karşıtı etkileri de bünyesinde barındırıyor. Ve evet, kanserle mücadelede mavi ve mor besinlerin de görevleri var. Patlıcan, mürdüm eriği, böğürtlen, incir, üzüm, lahana, karadut gibi besinler gökkuşağı beslenmesinde mavi-mor skaladadır. Bu hafta yazıma ünlü yazar Arne Garborg ‘un şu sözleriyle son vermek istiyorum; Para ile her şeye sahip olunacağı söylenir! Örneğin; Yiyecek alırsın, ama iştah alamazsın, ilaç alırsın, ama sağlık alamazsın, bilgi alırsın, ama bilgelik alamazsın, gösteriş alırsın, ama güzellik alamazsın, eğlence alırsın, ama neşe alamazsın, tanıdık alırsın, ama dost alamazsın, hizmetçi alırsın, ama sadakat alamazsın, boş vakit alırsın, ama huzur alamazsın. Sonuç olarak; Para ile her şeyin kabuğunu alır, ama hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın! Haftaya görüşmek dileğiyle, sağlıkla ve sporla kalın.