İstanbul Sözleşmesi’nin muhtemel sonuçları… *** Örnek: Fenomen Çocuk: 13 yaşındaki "Desmond Is Amazing" sahne adıyla bilinen Desmond Napoles, karanlık güçler tarafından "LGBTQ aktivisti" olarak sunuldu. *** Amaç: LGBT lobileri , postmodern bir dünya adına toplumsal cinsiyet projesinin temellerini atmak: 'Cinsiyetsizleştirmek'. *** Sebep-sonuç ilişkisi: Modernizmin bir adım ötesi: Modernizme muhalif tavır sergileyerek eşitlikçi, hürriyetçi, özgürlükçü bir hayal kurgusu ile lezbiyen zihniyeti inşa etmek… *** Dokuz yıl sonra: Hatadan dönüş emareleri… *** İlk emare: Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmeden dönüşün ilk işretini 2 Temmuz ‘da AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “İstanbul Sözleşmesi’nin üzerinde çalışmış biri olarak, sözleşmenin imzalanmasını doğru bulmuyorum. Bu metnin içerisinde iki tane önemli husus var. Dikkat çekmemiz gereken ve bizimle asla uyuşmayan. Bunlardan birisi toplumsal cinsiyet meselesi ve cinsel yönelim tercihi. Sözleşmenin içerisinde yer alan ’sözde namus, ahlak gibi konularla mücadele etmek hükümetlerin meselesidir’ diye bir kavram geçiyor. Bunlar asla kabul edilebilir konular değildir. Birtakım aile değerlerindeki zedelenmelerin ortaya çıkması tek başına İstanbul Sözleşmesi’nden kaynaklanan bir durum değildir. İstanbul Sözleşmesi yanlış bir şeydir. İstanbul Sözleşmesi olmazsa kadına karşı şiddet artar tezi de yanlıştır” beyanatında gördük. *** Nihayet “THE END”:
Son noktayı 14 Temmuz’da sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan koydu. www.yenisafak.com ‘da şu ifadelere yer verildi.“LGBT'nin faaliyetleri ile yeniden gündeme gelen ve geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un Türkiye'nin çekilmesi gerektiğini söylediği 'İstanbul Sözleşmesi' ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan da tavrını ortaya koydu. İstanbul Sözleşmesi'nin AK Parti'nin yapılan son MYK'sında dört saat boyunca ele alındığı kaydedildi. Erdoğan'ın hazırlanan ayrıntılı bir raporu partideki kurmaylarına anlattığı ve sözleşmeden çekilen Bulgaristan, Hırvatistan ve Macaristan’dan örnekler vererek, Türkiye’nin de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi gerektiğini dile getirdiği öğrenildi.” , (Kaynak:https://www.yenisafak.com/gundem/cumhurbaskani-erdogan-talimat-verdi-iste-turkiyenin-istanbul-sozlesmesinden-cekilme-plani-3549356- /16.07.2020).
*** Doğrusu da budur. Müslüman-Türk milletinin arzusu da bu yöndedir. Kadın hakları, böylesi sözleşmelerden ari olarak mutlaka korunmalı… Kadına yönelik şiddet en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ama ailenin dokusu bozulmadan… Ruhuna halel getirilmeden… Adil bir hukukî çerçeve çizerek mesele hal edilmelidir. *** Hatadan dönmek; erdemli bir davranıştır. Biz de tebrik ediyoruz.