Seçimler biteli bir yıldan fazla oldu.
Nazilli’de seçime 3 ay varken kazanacağını tahmin ettiğimiz Kürşat Engin Özcan, beklediğimiz gibi seçimi kazandı.
Daha doğrusu efsane olacakken yaptığı hatalarla seçimi Haluk Alıcık kaybetti.
Haluk Alıcık son üç ayda yapmadı o hataları.
Hatalar önceden başlamıştı zaten.
Yine de şansı yok değildi.
Ancak CHP’nin Serkan Sevim liderliğinde sahaya inmesi, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun kapı gibi yanında durması Kürşat Engin Özcan’ı rahatlattı.
*
Özlem Çerçioğlu, seçimden sonra Nazilli’yi ziyaret etti ve Özcan’a “Sistemini kur” dedi.
Sistemsizliğin başarısızlık getireceğini anlattı.
O zamandan bu zamana bir yıl geçti ve Nazilli Belediyesi’nde hala bir sistem kurulamadığına şahit oluyoruz.
20 tane müdür değiştiren belediye ‘yetkisiz’ yetkililerle dolu.
Kürşat Engin Özcan, sistem kuramadığı için son çare bütün yetkileri kendinde toplayan bir başkan durumunda şuan.
*
Çevresini kendisine doğruyu söyleyenler yerine, “En büyük sensin” diye gaz verenler de sarmış durumda zaten.
*
Sevgili Kürşat Engin Özcan, 5 yıl dediğin çabucak geçer.
Her devrin adamları, ilk fırsatta Haluk başkanlarını satanlar, kendi beş yıllık planlarını yapanlar sayesinde ikinci dönem başkanlığın şimdiden ‘hayal’ olmaya başladı bil istedim.
Ha bi de unutmadan hatırlatayım, köşe yazarlarına yazdırılan övgü dolu yazılar, başını döndürür “En iyi benim” demeye başlatır insanı.


DAVASINA GÖRE DURUŞ

Geçtiğimiz haftalar da bir sosyal medya paylaşımım nedeniyle başıma gelenleri hatırlarsınız.
Kendilerine “Müslüman” diyen ancak inandıkları dinin bir ‘hoşgörü’ dini olduğunu bile anlayamayan, ‘hoşgörü’ kavramından nasiplenmemiş, asla Müslüman gibi yaşamadıkları halde herkese ‘ahlak’ dersi veren, kendi siyasetlerine karşı herkese hakaret etmek ve ellerindeki güçle sindirmeyi marifet zannedenleri Allah’a havale ettim ben.
*
Bu konuyu unutup, gelecek günlere bakayım derken sosyal medyada bir paylaşım gördüm.
Nazilli’de yaşayan bir vatandaş hukuki bir sorun yaşamış.
Nazilli Belediye Başkanı ve aynı zamanda avukat olan Kürşat Engin Özcan ve İYİ Parti İlçe Başkanı Avukat Cihat Öztürk de kendisine destek olmuş.
Nazillili vatandaş da kendisine yardımcı oldukları için teşekkür etmiş.
*
“Ne var bunda?” diyebilirsiniz.
Benim yaşadığım hukuki sıkıntıda da Kürşat Engin Özcan aradı.
Yanımda olduğunu, ne yapılması gerekirse yapacağını söyledi.
Sonra ilçe başkanı Cihat Öztürk aradı ve davanın bizzat takipçisi olacağını söyledi.
Ertesi gün sözleştiğimiz saatte, avukatlığımı yapacağını söyleyen Cihat Öztürk’ten ses seda çıkmadı.
Sonraki gün de, bir sonraki gün de.
Yanımda olmak bi yana ortalıktan ‘toz’ oldu.
*
Benim kendilerinden öyle bir beklentim zaten olmamıştı ama yaşanan olaylar insanların kişiliklerini de ortaya çıkartır.
Mesela siyasetçi ve hukuk adamı Cihat Öztürk’ün “Allah birdir” demesini ben iki kere düşünürüm.


HEVESİ KURSAĞINDA KALANLAR

Hevesi kursağında kalmak, çok istediği, imrendiği, kavuşmak dilediği şeyi elde edememek anlamına gelir.
Ülke Tv’de Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta sorular” adlı programına katılan önceden makyöz, sonradan yazar olan Sevda Noyan, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yapamadık istediklerimizi” dedi.
15 Temmuz FETÖ hain kalkışmasında kursağında kalan neydi anlayamadık.
Darbe girişiminin başarılı olmamasından üzüntü duyanların söyleyebileceği bir söz olarak algıladım ben.
*
Sevda Noyan sözlerine devam etti ve: “Listem hazır, bizim aile 50 kişi götürür. Biz çok donanımlıyız bu konuda” dedi.
İkamet ettiği sitedeki komşuları da hedef gösterdi.
*
Peki kim bu nefret dolu sözleri söyleyen sözde Müslüman Sevda Noyan.
Kızlık soyadı, ‘Köse’ olan Sevda Noyan Yunanistan göçmeni bir ailenin kızı olarak İzmir’de dünyaya geldi.
Güzellik uzmanı olan Sevda hanım, 17 yaşındayken İtalyan biriyle evlenip ‘Reggio’ soyadını aldı ve İtalyan vatandaşı oldu.
Ege Tv’de makyöz olarak çalıştı.
Bursa Olay Tv’de çalıştı.
Yerel bir radyoda yöneticilik yaptı.
Gençlik yıllarında sol ve Marksist görüşlere sahipti.
Feminist görüşleriyle öne çıkan Ka-der derneğinin kurucu üyeleri arasında yer aldı.
28 Şubat’ta başörtülü öğrencilere “Hadi İran’a” diye slogan atanların arasında kendisine yer buldu.
Evliliği 15 yıl sürdü ancak evliliği devam ederken FETÖ’nün yayın organı STV’de “Kapılar ve Köprüler’ adlı programı yapan ve kendisi gibi evli olan Engin Noyan ile birlikte oldu ve sonrasında evlendi.
*
Şimdilerde ‘öldüreceğim, asacağım’ diye herkesi tehdit eden bu ve bunun gibilerin geçmişinde hep FETÖ var.
FETÖ’ye en çok sallayanların geçmişinde FETÖ olması ne kadar da ilginç değil mi?
Geçmişlerini bildikleri için “Acaba başıma bir şey gelir mi?” endişesiyle böyle saldırganlaşıyorlar diye düşünmemek elde değil.
*
Millet “Nasıl ödeyecez” diye borç listesi yaparken bu ve bunun gibiler ‘Ölüm’ listesi yapıyor.
Biri attığı espritüel siyasi twit nedeniyle jet hızıyla gözaltına alınırken, televizyon ekranlarından açıkça tehditler savuranlara hiçbir şey olmuyor.
Eski FETÖ ibrikçileri, her dönem kendilerini kurtarmayı başarıyor.
Ak Parti’ye ve Sayın Cumhurbaşkanı’na asıl zararı bunlar veriyor.
Adaletli davranmayan savcılar-hakimler zarar veriyor.
Varlıklarını siyasi liderlerine borçlu oldukları için doğruya ‘doğru’ diyemeyen siyasetçiler zarar veriyor.


YEDİ (7) HATA

1- Ahlaksız ticaret
2- İlkesiz siyaset
3- Niteliksiz eğitim
4- Emeksiz zenginlik
5- Vicdansız haz
6- İnsaniyetsiz bilim
7- Gösterişe dayalı ibadet


GÜNÜN FIKRASI

Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye’de iş yok, Almanya’ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok.
Temel ve Dursun neleri varsa satmışlar ve bir inek kostümü almışlar.
Temel öne Dursun da arkaya geçmiş.
Gümrüğe geldiklerinde, gümrükteki memur durumdan şüphelenmiş ve test etmeye karar vererek ineğin önüne tomar tomar saman getirmiş ve:
“Sen gerçek ineksen bu samanları yersin” diye söylenmiş.
Temel mecburen samanı yerken Dursun arkada kıs kıs gülmüş.
Samanlar bitince memur bir kova u getirmiş ve:
“Eğer sen gerçek bir ineksen bunu içersin” diye söylenmiş.
Temel mecburen suyu içerken, Dursun arkada kıs kıs gülmeye devam etmiş.
İkna olmayan memur bu kez de bir tomar taze ot getirmiş ve:
“Eğer sen gerçek bir ineksen bunu yersin” diye söylenmiş.
Temel yine ses çıkarmadan mecburen yemiş ve Dursun da kıs kıs gülmeye devam etmiş.
Sonra birden Temel başlamış gülmeye.
Dursun merak etmiş ve:
“Ula Temel neden gülersun?” diye sormuş.
Temel gülmeye devam ederek cevap vermiş:
“Memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor”

GÜNÜN TESPİTİ

“..güç, onu yerden almak için alçalmaya razı olanlara verilir..”

BEN

“..susuyorum diye söyleyecek sözüm yok sanıyorlar..”

GÜNÜN SÖZÜ

“..eğer bir şeyi hayal edebiliyorsan, gerçekleştirebilirsin de..”

KADINLAR ERKEKLER

“..susmuş bir kadın kırgındır.. susmuş bir erkek ise kesin bi haltlar karıştırmıştır..”