Kibir: Bir insanın kendisini beğenmesi, kendisini üstün görmesi, büyüklenmesi, insanın aslının koca bir okyanuzda sadece bir damla su olduğunu unutarak sanki yeri göğü haşa ben yaratmışım gibi kendisine hava vererek gurura kapılması anlamına gelen, Allah’ın şiddetle haram kıldığı ve büyük günahlardan biri saydığı, insanların da nefretini çeken adi bir sıfattır. Bunun tam tersi ise Tevazu dediğimiz alçak gönüllülük, nefsini topraktan aşağı gören, aslını, neslini unutmayan, insanları ayırımsız eşit gören ve eşit tutan, Allah’ın yücelttiği ve insanların da saygı duyduğu yüce bir ahlaktır.
Unutmayınız ki, büyüklük, yücelik Allah’a mahsustur. Yüce insan demek mecazi, arızi, yani geçici bir sıfattır. Kibirli insanlar, ulu Allah’ın en sevmediği, alçakgönüllü, sevecen, bağırları yerde olan mütevazı insanlar ise en çok sevdiği insanlardır. Çünkü kibir en kötü, tevazu ise en iyi bir ahlaktır.
Hiç unutmayalım ki, şeytanı şeytan yapan onun kibridir. Çünkü şeytan en nankör varlıktır. Kendisini meleklerden, cinlerden ve insanlardan daha üstün görüp ilk Peygamberimiz ve ilk insan Hz. Adem’e secde etmemiştir. Allah’ın Adem’e secde edin emrine bütün mahlukat, melekler boyun eğmiş, ama şeytan, “ben dumansız ateşten yaratıldım, Adem ise topraktandır,
ateş topraktan güçlüdür. Toprağı yakar. Zayıfın güçlüye secde etmesi gerekir” diye fasit, bozuk bir mantıkla yüce yaradana, Allah’a isyan etmiş ve Allah’ın kapısında nankör olarak ebediyyen tard edilmiş, yani kovulmuştur (Araf 12).
Tevbe de edip pişman da olmamış, isyanda ısrar etmiş, üstelik insanları mutlaka azdırıp onların cennete gitmesini engelleyeceğine ve çirkin, haram işleri onlara güzel göstererek işletip cehenneme gitmelerini sağlayacağına da yemin etmiştir.
Şeytanı bu korkunç duruma onun kibri düşürmüştür. İnsanların da baş düşmanı olmuştur. Onun için kibirli kişiler Müslüman olsalar bile şeytanın sıfatı olan kibirliliği üzerinde taşıdıkları için şeytanlaşmışlardır. En kısa zamanda tevbe edip bu durumdan kurtulmaları gerekir.
İnsanlara tepeden bakmak, onları küçük görmek, kendisinin de bir insan olduğunu unutup kibre kapılmak azim bir günahtır.
*
Bu husustaki Ulu Allah'ımızın ve Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'ın emir ve tavsiyelerine kulak verelim.
“Allah’a ibadet ediniz. Ona hiçbir şeyi asla ortak, yani şirk koşmayınız. Ona-babanıza itaat ediniz. Yetimlere, yoksullara, kimsesizlere, yakın ve uzak akraba-komşu ve arkadaşlarınıza, dostlarınıza, yolda kalmışlara, size hizmet eden çalışanlarınıza yardım ve iyilik ediniz. Sakın gücünüze, kuvvetinize, makam, mevki ve varlığınıza güvenip de kibir ve gurura kapılmayınız. Allah kendini beğeneni, böbürlenen ve kibirlenenleri asla sevmez.” (Nisa suresi 36. Ayet.)