Akıllı telefonların artık hepimizin hayatında olmazsa olmaz ürünler olarak yerini çoktan almış olması alıştığımız bir gerçek. Özellikle içinde bulunduğumuz salgın ortamında dünyayla iletişim kurmak ve sosyal yaşama katılmak için kullandığımız bu cihazlarla ilgili neredeyse her gün yeni bir çalışma yayınlanıyor. Telefonların insanların özel bilgilerini başkalarına açıp açmama yönünde bir etki yapıp yapmadığı konusu öne çıkıyor ve araştırmacılar bu cihazların gerçekten de bu bilgilerin dağıtılmasında etkili olduğu konusunda hemfikir oluyor. Araştırma, akıllı telefon kullanarak sosyal dünya içine katılım gösteren insanların, masaüstü bilgisayar kullanan kişilere kıyasla çevrimiçi olarak kendileri hakkında kişisel bilgileri açıklama konusunda daha istekli davrandığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar, sosyal medyada paylaşmak üzere akıllı telefonlarda oluşturulan iletilerin veya incelemelerin olumsuz duyguları ifade etmesi ve yazan kişinin kendisi ailesi ya da arkadaşlarıyla ilgili özel bilgiler barındırması bakımından daha kişisel olduğunu savunuyor. Benzer şekilde kullanıcılar akıllı cihaz kullanırken girdikleri internet sayfalarında rastgele istenen telefon numarası gibi bilgilerini bilgisayar ya da tablet gibi aynı işlemi yapan diğer cihazlara göre daha fazla giriyor. Uzmanlar akıllı telefon kullanılırken ortaya çıkan bu davranışı kullanıcıların cihazlarıyla bağ kurmalarının bir sonucu olarak özetliyor. Ayrıca aktarılana göre bilgisayara oranla çok daha küçük boyutta olan akıllı telefonlar içeriği görüntülemeyi ve oluşturmayı daha zor hale getirdiği için kişi görevi tamamlamaya odaklanıyor ve o süreçte istenen bilgileri hemen cevaplama eğilimine giriyor. Durumun ikinci büyük nedeniyse insanların telefonlarıyla ilişkilendirdikleri rahatlık ve aşinalık duyguları olarak açıklanıyor. Hayatımızı etkisi altına alan akıllı cihazların önemi her geçen gün gelen yeni bir çalışmayla daha net görülüyor. Bu da iletişimin insan hayatını yönlendirmede kullandığı yardımcılarla nasıl büyük bir etki yaratacağını daha net açıklıyor.