Herkesin koşarak kaçtığı yere koşarak gidenlerdir gazeteciler.
Demokrasinin, kalkınmışlığın, gelişmişliğin ve halkın sesinin en doğru duyurulabildiği mecra da yerel gazetelerdir.
Ulusal basını destekleyen en önemli unsurlar da yerel gazetelerdir.
Yaşadığınız bölgedeki gelişmeler ulusal basında küçük puntolarla, kıyıda köşede ‘belki’ yayınlanırken, derdinizi manşetlerinden gören de yerel gazetelerdir.
Yaşadığınız şehir ile ilgili haberler ulusal basında yer bulamazken, yerel basın sizinle dertlenir, sizinle güler.
*
Aydın Milletvekili Bülent Tezcan 19 Nisan 2012’de TBMM’de yaptığı konuşmasında yerel basının önemine değinir ve şunları söyler:
"Değerli arkadaşlar, hemen hemen birçoğumuz, buraya Parlamento sıralarına gelmeden önce şöyle veya böyle bulunduğumuz bölgede siyaset yaptık. İlçe örgütlerinde çalıştık, il örgütlerinde çalıştık, siyasetin belli kesimlerinde görev aldık. Şöyle o günlere dönüp bir bakalım istiyorum. Siyaseti nerede öğrendiğimize bir bakalım. Basınla ilişkilerin nasıl kurulabileceği konusunda eğitimimizi nereden aldığımıza bir bakalım. Kendi kişisel, siyasal tarihimize dönüp baktığımızda şunu göreceğiz ki hepimiz, yerel basın siyasetçilerin staj yeridir. Staj yaptığımız yerlerdir oralar. Oralarda siyasetin stajını yaptık. Oralarda basın açıklamasının nasıl yapılacağını öğrendik. Oralarda basın toplantısının nasıl yapılacağını öğrendik. Daha bizim sesimizi Türkiye basınına taşıyacak kadar meşhur isimlere sahip değilken, bulunduğumuz bölgede bizi tanıtanlar o basın kahramanlarıydı, yerel basın çalışanlarıydı, yerel gazetelerdi.”
*
Mesleğe başladığımdan bu yana birçok sorunla boğuştuğunu bildiğim yerel gazeteciler son yıllarda özellikle dolar kurunun yükselmesiyle ve artan girdi maliyetleriyle yaşam savaşı veriyor.
Hiç unutmam İzmir’de görev yaptığım dönemlerde 3 bin lira maaş alıp ‘Açız’ diye bordro yakıp, eylem yapan işçilerin haberini yapan gazeteciler 750 liraya çalışıyordu.
O zamandan bu zamana çok da değişen bir şey olmadı.
Gazeteciler ve gazete patronları halkın derdine deva olma, seslerini duyurma noktasında ellerinden geleni yaptılar ama kendi dertlerini kimselere duyuramadılar.
Terzi kendi söküğünü dikemedi anlayacağınız.
*
Yıllardır biriken ve çığa dönüşen sorunlar, Koronavirüs önlemleri ile daha da üst seviyeye çıktı.
İhale ilanları durduruldu.
İcra ilanları durduruldu (ki Aydın merkezde defalarca görüşmemize rağmen zaten verilmiyordu)
İşletmeler kapalı olduğu için özel reklamlar durdu.
Ekonomik her sıkıntıda önünü göremeyen işletmeler ilk tedbir olarak gazete reklamlarını durduruyorken şimdi ne kadar devam edeceği bilinmeyen bir süreç tüm dünyada ki dengeleri değiştirdiği için yine ilk makası yiyen gazetelerin reklamları oldu.
*
Yerel gazeteler, Bülent Tezcan’ın da vurguladığı gibi siyasetçilerin ilk staj yeri, siyasetçilerin basın açıklamalarını nasıl yapılacağını öğrendikleri yerler, kendilerini halka tanıttıkları yerler.
Yerel gazeteler, o siyasetçilerin kendilerinin sorunlarına sırt çevirmelerini anlayamıyorlar.
Aydın’ın 8 milletvekili mecliste neden yerel basının ayakta kalması gerektiğini savunup, önerilerde bulunmuyorlar anlayamıyoruz.
*
Milletvekilleri başta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşu, ticaret ve borsa başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları her gün basın açıklaması gönderiyorlar ve yerel gazeteler hiçbir ücret almadan bu açıklamaları yayınlıyor.
*
Bu zor günlerde Aydın Büyükşehir Belediyesi, kısmen Nazilli Belediyesi ve kısmen Efeler Belediyesi reklamları kesmeyerek destek vermeye devam etti.
“Bizim sesimiz siz yerel gazetelersiniz” diyen Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden ve Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş gazete satın alarak destek verdi.
Çağrımıza kulak veren Barış Altıntaş, her gün 20 gazete satın alarak destek verdi.
Nazilli’de esnaflık yapan Barış Uzun, kendi ürettiği ve 10 liraya sattığı koruyucu plastik siperlik alana yerel gazete hediye ediyor.
*
Bu zor günleri hep birlikte aşacaksak başta Bülent Tezcan olmak üzere Aydın’ın 8 milletvekili de Medya Takip şirketlerine abone olmak yerine Aydın’ın gazetelerine abone olmalı ayrıca kalıcı çözüm olacak yasalara imza atmalılar.
Tüm siyasi partilerin il ve ilçe başkanları yerel gazetelere abone olmalı, basın açıklaması gönderdikleri gibi ilan ve reklam da göndermelidir.
Bozdoğan, Koçarlı, Buharkent, Karacasu, Kuyucak, Sultanhisar, Köşk, Karpuzlu, Çine, İncirliova, Söke, Kuşadası ve Didim belediye başkanları çağrımıza sessiz kalmamalı, Yenipazar ve Germencik Belediyelerini örnek almalılar.
*
Bu zor günlerde Ticaret Odaları, Borsalar, Ziraat Odaları ve Esnaf Odaları yerel basına destek politikalarını gözden geçirmeli, yarınlarda da birlikte var olacağımızı unutmamalılar.
*
Sizler değerli Aydın halkı, yerel basının sizin sesiniz olduğunu hatırlamalı, bir gün ekmek gibi, su gibi yokluğunu hissedeceğiniz gerçeğinin farkına vararak evinize en az bir gazete satın alarak destek vermelisiniz.
*
Ve sevgili meslektaşlarım,
Sizler yıllardır siyasetçilerin reklam kokan basın açıklamalarını gazetelerinizde yayınladınız.
Aynı siyasetçiler, reklam kokan basın açıklamalarını her gün sizlere göndermeye devam ediyorlar.
Şimdi izleyin, görün, değerlendirin ve zor gününüzde yanınızda olanlarla olmayanları ayırt edin.
*
Ne demişler, “Kötü günlerin iyi tarafları da vardır. İnsanları tanırsın. Özellikle de yanında sandıklarını”
ADNAN TULUNAY’DAN

175 yıllık şanlı bir maziye sahip olan Türk Polis Teşkilatı’nın onurlu bir üyesiydi Adnan Tulunay.
Birkaç yıl önce emekli oldu.
Emekli olmadan önce de bu köşenin en sıkı takipçilerinden biriydi, emekli oldu hala en sıkı takipçilerden.
Korona ile yatıp kalktığımız bu günlerde Adnan abi mesaj attı ve “Yeter yahu korona korona. Sana bir Mustafa Kemal Atatürk sözü bir de kadınlar hakkındaki tespitleri yolluyorum, bunları yayınla” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiğim sözlerinden biri olan “Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Yüce milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asıl cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesinler” sözünü hatırlattığı için kendisine teşekkür ederim.
***
Kadın Elementinin Özellikleri: Bilimsel İnceleme.
Element: Kadın.
Sembolü: KA
İdeal Atom Ağırlığı: 51.6 Kilogram olarak kabul edilmiştir.
Alternatif Ağırlıkları (izotopları): 35-130 Kilogram.
Bulunduğu Yerler: Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel alanlar. Fiziksel Özellikleri: 1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.
2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.
3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar.
4- Özel ilgi gördüğünde erir.
5- Yanlış kullanımlarda ısırır.
6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek çok halde bulunur.
7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün verir.
8- Standart ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.
9- Çekici özelliğine aldanılıp fazla yaklaşılmaması önerilir.
10- Her zaman bir uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
*
Kimyasal Özellikleri: 1- Altın, gümüş, platin ve diğer kıymetli madenlerle yakın akrabalığı vardır.
2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli taşları absorblayabilir.
3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.
4- Sıvılarda çözünürlüğü yoktur.
5- Alkole doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda artar.
6- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicisidir.
7- Kapalı alanlarda bir arada tutulmaları tehlikelidir.
8- Çok sayıda bir arada olmaları merkezi sinir sistemini etkiler.
9- Belli bir sistemi çökertmek için kullanılabilir.
10- Hiç işlenmeden son derece etkin maddeye sahip olabilir.
11- Bir tanesi bile nefes kesilmesi ve hafıza kaybı yaratabilir.
*
Genel Kullanım Alanları: 1- Genelde süs olarak.
2- Üretimde.
3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük yardımcı özelliği vardır.
4- Çok etkileyici temizleyici özelliği vardır.
*
Testler: 1- Saf numunesi doğal halde bulunabilirse rengi parlak pembeye döner.
2- Daha iyi bir numunesiyle kıyaslandığında rengi yeşile döner.
3- Kulağa zarar verdiği tespit edilmiştir.
*
Potansiyel Tehlikeleri: 1- Tecrübesiz ellerde çok tehlikelidir.
2- Birden fazlası ile ilgilenmek yasal olarak engellenmiştir. Ancak değişik mekanlarda ve birbirleri ile direkt temas etmelerini engellemek koşulu ile bunu yapanlar bulunmaktadır.
3- Aynı mekanda uzun süre bir arada olmak çeşitli sakıncalar oluşturmaktadır.
4- Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur.
5- Birçok efsane ve gerçek hikayede tehlikeleri anlatılmıştır.


FARABİ’DEN

* Her halini anlatan, değersizleşir.
* Herkese güvenen, yolda kalır.
* Her sırrını açığa vuran, yalnızlaşır.
* Her meziyetini ortaya döken, tükenir.
* Her bildiğini söyleyen, cahil addedilir.


ÖFKE KONTROLÜ

Birine mi öfkelendiniz. Önce durun ve düşünün ve sonra karşınızdakinin durumuna göre hareket edin.
Karşınızdaki sizden küçükse, 10’a kadar sayın ve sonra konuşun.
Karşınızdaki yaşıtınızsa, 30’a kadar sayın ve sonra konuşun.
Karşınızdaki sizden büyükse, 50’ye kadar sayın ve sonra konuşun.
Karşınızdaki karınızsa, saymaya devam edin ve sakın konuşmayın.


GÜNÜN FIKRASI

İki sonradan görme kadın karşılıklı sohbet ederken birbirlerine hava atıyorlarmış.
Birinci kadın kasıla kasıla:
"Benim ailem Büyük İskender’e kadar dayanıyor” demiş ve “Ya sizinki?" diye sormuş.
İkinci kadın küçümseyerek cevap vermiş:
“Vallahi maalesef tam olarak bilemiyoruz. Tüm evraklar Nuh Tufanı'nda kaybolmuş”


GÜNÜN TESPİTİ

“..rastgele çekilen fotoğraflar daha güzel çıkıyor.. tesadüfen tanışılan insanlar gibi..”

BEN

"..'arkamdan' konuşanlara hiç kızmıyorum.. neticede onlar muhatap olacakları 'yeri' çok iyi biliyorlar.."

GÜNÜN SÖZÜ

“..albert einstein ‘negatif insanlardan uzak durun’ diyordu, şimdi ‘pozitif’ insanlardan uzak durmak gerekiyor..”

KADINLAR ERKEKLER

"..'kadınları çok iyi tanıyorum' diyen adamı sevin.. zira o salaktan kimseye zarar gelmez.."