Görebildiğim kadar görmek, anlamlandırmak, yazmak yetmiyordu, yetmiyor.
Korona salgınında hayatta kalabilmek aile içinde şiddet ve bunalımı ne kadar iyi yöneteceğimize bağlıdır. Dünya çapında bir milyondan fazla COVID-19 vakası kayda geçtiği bu dönemde evde kalmak, zorunlu olmadığı sürece dışarıya çıkmamak gerekli. Yazmak kolay farkındayım en korktuğumuz şey, sanıyorum ki hayal gücümüzün ölmesi. Ya da milyonlarca kişiyi ilgilendiren koronavirüs kararları (Ekonomi-Para).
Ben bu yazımı yazarken dünya genelinde vaka sayısı bir milyon civarında ve elli bin kişi hayatını kaybetmişti. Dünya genelinde iki yüz on iki bin kişinin ise iyileştiği yazılmakdaydı. Maalesef pandemi tarafından iki kat tehdit altında olan insanlar var. Bir yandan virüsün kendisi, diğer yandan aile içi şiddet. Bu dönemde evde kalmak çoğumuz için yeni bir deneyim. Dünya çapında boş süpermarket raflarının insanlar tarafından resimleri çekilip internet sitelerinde paylaşıldığı, yaşlılarımızın sokağa çıkamadığı bu dönemde onlara üzülenler ve ya onlarla dalga geçmek isteyenler, garip ama gerçek.
Şiddeti uygulatan gerçek virüs değilde evde kilitli kalmak mı?
Diğer ülkelerde ve aynı zamanda Hollanda’dan uzmanlar ve kuruluşlar aile içinde şiddet vaka sayısının neredeyse yüzde 40 civarında arttığını bildiklerini biliyoruz. Çocuklara karşı şiddet, ilişkilerde şiddetin nedenleri, finansal kaygılar, alkol ve birçok neden daha sayılabilir, tüm bunlar potansiyel faillerin şiddet kullanma istekliliğini etkilemektedir.
Pandemi öncesi evde yaşamak kimileri tarafından asosyallik olarak görünüyordu. Ancak evden çıkmak istemeyen birçok insan, dışarıda yapabilecekleri şeylerin evde yapacağından daha farklı olmadığını düşündüğü için çıkmıyordu. Ben de o insanlardanım. Bu günlerde korona virüsünden korunmak için evde kalmak zorundayız ya da zorunlu olmadığımız sürece evden çıkmamalıyız. Evde kaldığımız bu dönemde birbirimize değer vermeliyiz, birbirimizi sevmeliyiz, birbirimize anlayış göstermeli, birbirimize zaman ayırmalı ve birbirimizi tanımalıyız.
Şiddet ne demek? “Şiddet, özel veya kamusal alanda evde, aile bireyleri arasında, sokakta, iş yerinde meydana gelebilir. Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik ve ya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan ve ya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğünün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü ve ya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.”
Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsınız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür. Şiddet uygulayan, pişman olur ve pişmanlıklar başlar. Şiddet uygulayan uyguladığı kişi ve ya kişilerin gönlünü almaya çalışıp bahanelere sarılır, bahaneler üretmeye başlar. Allah sabırlı kulunu sever, şiddet insanın zaafını gösterir. Zaaf ise eksik ve kusurlu bir şeydir. Sabır ise olgunluk ve mükemmellik göstergesidir. Allah, derdin kendisinden geldiğine inananları, isyan etmeyenleri, bu duruma yakınmayanları, dert ve cefayı çekenleri her zaman mükafatlandırır. Allah bu dünyada sadece sevdiğine dert verir, onu sınamak ister. Evde kaldığımız bu dönemde evet tamda bu sırada aklıma bir atasözü geldi “ öğrenmenin yaşı olmaz” diye. İnsan istedikten sonra her yaşta eğitilebilir. Benim yaşım geçti, artık benden bir şey olmaz gibi uyuşuk ve insan olmanın temellerine aykırı cümleler kurup hayati ve dolayısı ile eğitimi boş vermek tam bir hayal kırıklığı olacaktır. Çünkü insan araştırdıkça, öğrendikçe ve hayal ettikçe yaşar.
Hiçbir ilgi alanı olmayan insanlar haline mi dönüştük?
Müzik öğrenmek ve dinlemek, resim yapmak, kitap okumak, film izlemek, ailen ile sohbet etme zamanı. Müzik öğrenmek ya da bir müzik aleti çalmak, beynin hasarlı kısımlarının onarımı için de katkı sağladığı bilinmekte. Yapılan tüm araştırmalara göre resim yapmak görsel hafızayı, beceriyi geliştirdiği bilinmekte. Bunların hepsi evde kaldığımız bu dönemde bolca pratik yaparak daha iyi bir seviyeye çekilebilir. Okumak tedavi edici ve iyileştirici, film izlemek mutluluk ve hüzün gibi duyguları tetikler. Sohbet etmek aileyi birleştirir, sevgiye ön ayak olan bir güç.
EVDE KALIN...