Merhum Cumhurbaşkanımız Sn. Süleyman Demirel’in “Siyaseti Aydın’da, masterini de Nazilli yapacaksın” sözünde olduğu gibi, Nazilli siyaseti hiçbir yerinkine benzemez.
Şansım yok zannedersin ekibin ve sana destek veren kritik 5-10 elin değmesi ve rakibinin akıl almayacak hatalarıyla Belediye Başkanı seçiliverirsin, hiç şansım yok 4. sıradayım dersin evinde uyurken, arabanda giderken veya işyerinin önünde tavla oynarken milletvekili seçildiğini öğrenirsin!
Nazilli, siyasete ilgi duyan, siyaseti ve siyasetçileri yakından izleyen bir nüfusa sahip. Tam olarak işlevlerini yerine getiremeseler ve koltukları siyasi ikbal ve etiket, peşinde koşanların basamağı olarak kullanılsa da sivil toplum örgütleri ve odalar açısından şanslı bir kent olmasının da bunda payı büyük kuşkusuz. Nazilli insanı hiç belli etmez ama olayları ve insanları olduğu kadar siyaseti ve siyasetçileri de mercek altına alır, siyasi duruşu için de kriterlerini belirlerler. Siyasetin halen erkek uğraşı olarak kabul edilmesi de nüfusunun yarısı olan kadınlara karşı yapılan en büyük saygısızlık olarak ortadadır tabi ki. Siyaset insana hizmet sanatı. Siyasete bu düşünce ile giren ve hakkını vererek çabalayanların yanında. Bir de siyaseti araç olarak gören, yani amaçlarına erişmek adına partileri ve halkın oylarını kullanan, hedefe yani koltuğa ulaşmak için de fikirlerinden, duruşlarından hatta ideolojilerinden bile vazgeçenler var.
Her dönem fırıldaklar siyaset sahnesinde boy gösterdiler ve göstermeye de devam ediyorlar. Olayın çarpıcı yönü, bir partinin çatısı altında iken diğer partiye ve partililere her türlü iftirayı atan, karalayanları o parti nasıl kabul eder, nasıl içine sindirir, o kişi de hangi yüzle olmadık hakareti yaptığı insanlarla kucaklaşır akıl alacak gibi değil. Pekala iyi bir siyasetçi nasıl olmalı? Bunun için uzman olmaya gerek yok. Sonuçta iyi bir siyasetçi için benim kriterlerlerim belli. Size hizmet etmeli, çok çalışmalı, vatandaşla iç içe olmalı gibi klasik şeyler söylemeyeceğim. Onlar zaten olması gereken.
Her şeyden önce bir duruşu olmalı bu çok önemli,
Rol yapmamalı gerçekten kalbi ve samimi olmalı,
Çevresine şirin gözüküp aslında sinsi ve içten pazarlıklı olmamalı,
Kalender olmalı,
Delikanlı olmalı,
Ahde vefası olmalı,
Mavi boncukçu olmamalı,
Özü sözü bir olmalı,
Orası burası oynamamalı,
Siyaseti insanları öpüp koklama sanatı olarak görmemeli,
Kimseyi oyuna getirmemeli,
Yanına doğru adamları seçmeli,
İmkanı ve parası var diye düzenbaz adamlara taviz vermemeli...
Bu kriterlere kim uyuyor, ya da kimler kendisini bu kriterlere uygun buluyor bilinmez. Ama bilinen bir gerçek var ki siyasi makam sahipleri, partiler ve yöneticileri kadar Nazillililer de iyi bir gözlemcidir ve bu tecrübe ile sabittir. Kim ne düşünüyor, kim neyi hedefliyor, kim samanın altından su yürütmeye çalışıyor, kim aslı astarı olmayan şeylerle partisinin ve seçmenin gözünü boyamaya çalışıyor, kim iş yapıyorum gibi gözüküp aslında sadece sosyal medyadan ve basından algı yaratıyor, kim aslında nazik tavırlarının arkasında sinsi ve samimiyetsiz Nazillili çok iyi biliyor, Nazillili o kişileri çoktan çözmüş durumda. En önemlisi de ne biliyor musunuz? Genele bir şey diyemem ama yerelde insanları ve seçmeni bir kere kandırırsınız. Burası öyle Türkiye'nin hiçbir şehrine benzemez, Nazilli'nin canı vardır!