Yeni bir global felakete daha hazır mıyız? konulu tartışmalar kamouyunu yeni yeni meşgul etmeye başladı. Düşünüyorum da sosyal medyanın henüz hayatımızı bu kadar meşgul etmediği 15-20 yıl önce aynı “salgın” tüm dünyayı tehdit etse acaba kaç kişinin haberi olurdu? Küçük bir tehlikenin bile anında “TT” olduğu bir ortamda bunun gibi dünyayı tehdit eden bir salgın tehlikesi tabiidir ki bir anda herkesin yakından ilgilenmesini sağladı. Ve emin olun her ülkeyi tehdit edip Türkiye’ye daha gelmeden biz havasına girip hatta işin suyunu bile çıkarttık. Sevineceğim bir şey varsa o da mesela hastalıktan korunma yöntemlerinin vatandaş tarafından anında ezberlenmiş olmasıdır. Buna rağmen hiç bir faydası olmamasına rağmen marketlerdeki kolonya stoklarınının bitmiş olması ayrı bir ironi. Size corona virüsü bulaşacaksa bunu ne kolonya ne de maske engelleyebilir. Günde elli kez kendinizi dezenfekte etseniz bile coronadan kaçamazsınız. Ama kişisel hijyeninize verdiğiniz önem sizi daha pek çok rahatsızlıktan koruyabilir. Corona bir virüs... Ama ondan daha tehlikeli virüsler memleketi (çok daha önceden) işgal etmiş haberimiz yok. Havalimanında patlama olunca turistler beş kat fazla paraya taşıyan taksici... Elazığ’da deprem olunca evin kirasını üç kat arttıran evsahibi... Makarnayı 3 liradan 11 liraya çıkaran market... Maskeyi 10 kat arttıran hırdavatçı... Bu ülkeye corona virüsten çok daha fazla zarar veriyor. İşin komiği sabah erken saatlerde günlük gazetelerini okurken rastladığım bir ilginç haber. Yeni akit gazetesi “Corona virüs Türkiye’ye Babacan’ın partisi ile geldi” şeklinde bir haber yapmış. Bazen ne içerek bu kafaya geldiğini hep merak ettiğim bu arkadaşların ne yazdığını anlamak (sabah mamurluğuyla) yarım saatimi aldı. Bu arkadaşlar gibi düşünürsek (aman aman) Abdülhamit yüzünden sıtma, Atatürk yüzünden kızamık, İnönü yüzünden çocuk felci, Demirel yüzünden tifo, Ecevit yüzünden AİDS mi geldi diyeceğiz. Osmanlıca bir deyim var... Şüyuu Vukuundan Beter... Yaşı bir çizginin üstündekiler tarafından toplumumuzda çok kullanılır. Çünkü ince bir anlamı vardır. Ferit Devellioğlu'nun "Osmanlıca - türkçe ansiklopedik lügat"inden: "şüyu = herkesçe duyulma, yayılma, bilinme"; vuku = olma, oluş". Yani: Bir şeyin önceden, herkes tarafından duyulması onun olmasından daha zararlıdır! Corona virüs konusunda memlekette bu hava yaşanıyor. Virüs daha ülkeye gelmeden sendroma girdik... Karaborsacıların, fırsatçıların, vatan hainlerinin elinde, dedikodular gölgesinde bir hale geldik geliyoruz. Ama Yeni akit’in yaptığı haber bu işin artık ne kadar sulandırıldığının en büyük ispatı olsa gerek... Yenilir yutulur cinsten değil.