Şunu kabul etmemiz lazım. Bizler başkaları için yaşamış neslin çocuklarıyız. Hepimizin de bildiği gibi “elalem ne der?” moduyla büyüdük.
Ama kaçırdığımız nokta şu ki evrenin yaşıyla kıyaslarsak ömrümüz gerçekten çok kısa. Şimdi 5 madde de bu işin psikolojisine bakalım ve kendimizi geliştireceğiz.
Bakalım bu his neden insanda var onu bir inceleyelim…

1-Meseleyi anlamak

İnsanoğlu neredeyse tarihin başından beri kendisiyle ilgili dışarda ne düşünüldüğünü merak ediyor. Dolayısıyla biz bugünün gündeminden bahsetmiyoruz. Ama bu duygunun hissedilen miktarı cehalet ve kültüre göre değişiyor. Gelişim ve iyileşme yolculuğuna çıkmış her gün kendine bir şeyler katmaya çalışan biri emin olsun ki bu madde etkisini her geçen gün etkisini azaltacak.

2. Elalem ne demeli?

Türkiye’de bir kültür değişmeli bence. Ne zaman karşınıza “şu ne der, bu ne der, dayılar, amcalar, teyzeler ne der, sokaklar ne der ? diye bir diyalog çıktığında hemen şu cevabı verin; “Elalem ne der değil, Elalem ne demeli… Ne demek bu; mesela birine hayalini anlattın ve seninle dalga geçti. Peki o dalga geçenler yeterli kültüre, yeterli seviyeye, yeterli zekaya, yeterli kapasiteye olsaydılar dalga geçerler miydi? Tabi ki hayır, aksine seni motive ederlerdi, yolun açık olsun derlerdi. Kendini geliştirememiş karşısındaki insanın hayallerine saygı duymayı öğrenememiş birisinin sizi yermesini kabul etmek doğru değil. Dalga geçtikçe daha çok güçlü olun ve hayallerinizin peşinden gidin.

3. Hayatının öznesi sensin

Bir şeyin sonucu sadece seni etkiliyorsa o şeyden sorumlu olan kişi de sensin. Başkalarının baskıcı sonucu ve öğrettiği yaşam modeline uyarak yaşamak kendi filminde figüran olmak gibidir.

4.Herkesi memnun edemezsin

O zaman ne yapalım sen en önemli olanı memnun etmeye çalış. Bu dünyada herkesin hem fikir olduğu dünyanın tamamı tarafından sevilen bir insan yoktur. Dolayısıyla kimseyi memnun etmeye çalışmamalısın. Çünkü seni eleştirenler senin hikayeni bilmiyor, nelerle başa çıktığını bilmiyor. Neleri yendiğini neleri yenemediğini, neler hissettiğini, kimlerin yanında olmak istediğini kısacası seninle ilgili hiçbir şey bilmiyor. O yüzden her zaman “Dik yürü.”

5. Vakit geçer, düşünceler değişir

10 yıl sonrasında olduğunu düşün. Az önce dert ettiğin birilerinin hakkında ki düşünceleri şuan ki hayatında bir yeri var mı? 10 yıl sonra umurun da olmayacak şeylerin aslında tam şuan dada umurun da olmaması lazım. Saygılarımla…