Rahmetli Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun “NAMLUSUNU MİLLETE ÇEVİRMİŞ, TANKA SELAM DURMAM” sözü ile “FİRAVUNA KARŞI OLMAK YETMEZ, MUSA’NIN YANINDA OLMAK GEREKİR” sözlerini asla unutamam. Bu sözlerin büyüklüğünü, derin anlamını bugün daha iyi anlıyoruz. Aynı topraklarda yaşayan aynı dili konuşan milletin fertleriyiz. Demokrasi çok seslilikse, farklı çizgilerde partiler elbette olacaktır. Hepsinin de amacı milletine en iyi hizmeti vermek, iç huzuru, milli birlik ve beraberliği sağlamak değil midir? Ama partiler adeta bu değerlerimizi, öldürmeye çalışıyor. Siyaseti, “KİN ÖFKE VE NEFRET” duygusu üzerinden yapıyorlar. Milletin gözü önünde adeta iç savaş yaşıyorlar. Bu bize yakışıyor mu? Son günlerde FETÖ’nün siyaset ayağı ortaya çıksın diye, partiler birbirlerine akıl almayacak suçlamalarda bulunmaya başladı. İktidar muhalefete, muhalefet iktidara FETÖ terör örgütünün kaynağı olarak ilan etti. Adeta milletçe FETÖ’cü olduk. Bu suçlamalarla Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya çalışan FETÖ, ne yazık ki sıradan bir örgüt durumuna geldi. ** TÜRK SİYASETİ ÇÖKÜYOR! Olacak iş mi? Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ ile tek başına mücadele ediyor. Cumhurbaşkanı, bir yerde özellikle 1980 sonrası her hükümet döneminde palazlanan FETÖ terör örgütünün palazlanmasında kendisinin de, yanlışlarının ve hatasının olduğunu kabul ediyor. Allah affetsin diyor, işin içinden çıktı. CHP İktidara, İKTİDAR da sosyal demokrat CHP’ye ve Türk aydınlarına, FETÖ’nün kaynağı olmakla suçluyor. Dünyada bizi gülerek izliyor. Öfke gözlerini bürümüş. Bunun bile farkında değiller. Dünya devletleri sormayacak mı? Siz Türkler, millet olarak iktidar hırsıyla birbirinize FETÖ’cü gözüyle bakıyorsunuz. Muhafazakarlarınızda töhmet altında, ilerici Demokratlarınızda töhmet altında. Bu Nasıl iş. Demek ki FETÖ iddia ettiğiniz gibi bir terör örgütü değilmiş, derse Sayın İKTİDAR VE MUHALEFET YETKİLİLERİ, BUNA VERECEK CEVAP BULABİLİR Mİ? “NAMLUSUNU MİLLETE ÇEVİRMİŞ TANKA SELAM DURMAM”, “FİRAVUN’A KARŞI OLMAK YETMEZ, MUSA’NIN YANINDA OLMAK GEREKİR” diyen rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na katılmamak mümkün mü? Bu siyasiler namlularını millete çevirmiyor mu? Bugünkü muhalefet ve iktidar mücadelesi “NAMLUSUNU MİLLETE ÇEVİRMİŞ GÖRÜNTÜSÜ VERMİYOR MU? Bu duruşa millet selam verir mi? ** YİNE ÇERÇİOĞLU Nazilli’nin en büyük sıkıntılarından birisi su şebekesinin alt yapı sorunudur. 30 kilometrenin üzerinde olan Nazilli su şebekemiz. 60 yılı aşkın zamandır yenilenmedi. Geçmiş yıllarda sık sık gündeme gelmiş, ancak uzun vadeli bir çalışma olduğundan, çözümlenememişti. Yolların kazılması su boruların değişmesi işi. Belediye Başkanları için en zor çalışmalardır. Yolların kazılması çok şikayet alan, sevimsiz hizmetlerden birisidir. 3 dönem önceki belediye başkanlarından ESAT ERGÜLER su şebekesindeki su kaçağının yüzde 45’lere ulaşması tespitleri üzerine, aldığı kararla su şebekesini yenilemeye başlamıştı. ERGÜLER zamanında, Yıldıztepe Mahallesinde 161 sokağa kadar 2 kilometreye yakın kısmı yenilendi. Daha sonra AYDIN Büyükşehir olunca, bu hizmetin yapılması Büyükşehire geçti. 7 yıla yakın zamandır 1 metre bile şebeke değişmedi. Tabi bu hizmetin gelmemesinde Büyükşehir Belediye Başkanı ile Nazilli Belediye Başkanının birbiriyle geçimsizliği de etkili olmuştu. Bu konuda günün AK Parti milletvekillerinin çabaları da, sonuçsuz kalmıştı.  Bir ay önce Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın ÖZLEM ÇERÇİOĞLU mecliste aldığı kararla Nazilli’nin su şebekesinin değiştirilmesi işine başladı. Nazilli için çok önemli bir çalışmaydı. Sayın Başkan ve meclis üyeleri, Nazilli’nin büyük bir sorununa NEŞTER vurdular. Önümüzdeki yıllarda büyük sıkıntı yaşayabilirdi. Şimdilik bunun önüne geçildi. Aman ha.. yine sayın Çerçioğlu’nu ağzıma aldım diye, onu övüyorsun diyen, parazit zihniyetler yine vızıldamaya başlamasın. Biz gördüğümüzü yazıyor, yorumluyoruz. Şunu kimse unutmasın eline kalemi alan gazetecinin aklında parti olmaz. Bunu gazeteci olmayan bilmez. Partili olmak başkadır. Gazetecilik ilkeleri çok daha başkadır. Memleket için FETÖ’den farkı olmayan, toplumu rahatsız eden bu dedikodu merkezleri bunu iyi bilmelidir. (Bunlarla ilgili geniş kapsamlı açıklamaları ileride yapacağım) ** İÇİMİZDEKİ AMERİKALI! KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın içindeki pislikler, yavaş yavaş dışına vurmaya başladı. Akıncı, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasında, 29 Haziran 1939 yılında Türkiye’ye katılan HATAY’ın ilk ve tek Cumhurbaşkanı olan Tayfur Sökmen’i hedef gösterip, “TAYFUR SÖKMEN GİBİ OLMAYACAĞIM. TÜRKİYEYE BAĞLANMAK KORKUNÇ BİRŞEY” demiş. Hani Derler ya... “BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ” diye, işte öyle birşey.  Biz hala havanda su dövüyoruz. Kıbrıs yavru vatanımız diyor başka bir şey demiyoruz. Kıbrıs Türk dostu değil. Türkler, Kıbrıs’ta gençler tarafından hiç sevilmiyor. Bu algı üzerine çalışıyorlar. Bunu artık görmeliyiz. Hepsi de GÜNEY KIBRIS’a dolayısıyla Avrupa Birliği’ne bağlanacağı günü bekliyor. Biz ise onları çocuğumuz gibi besliyoruz. Elbette Türkiye için vazgeçilmez stratejik önemi var. Yakında Kıbrıs’tan da bir başkaldırı gelirde “BİZ GÜNEY KIBRIS’A BAĞLANMAK İSTİYORUZ” diye sesler gelirse buna kimse şaşırmasın.