Haydaa yine ne oldu Ümit Özmen, Haluk Alıcık’ı köşene taşımışsın.
Yine rüyanda mı gördün diyecek sanırım bazı arkadaşlar.
Ama ben yine, yeniden bıkmadan bu konuyu yazmaya devam edeceğim.
Sanırım bu yazımdan sonra Haluk Alıcık beni arayarak tahminimce sadece sitem edecek.
Ama kalıcı bir çözüm için yine bir çalışma yapmayacak.
Hatırlarsanız Nazilli Belediyesi eski Başkanı olan MHP Aydın İl Başkanı ağabey olarak gördüğüm Haluk Alıcık başkanımız ile ilgili “Bunun adı İHANET, bunun adı AYIPTIR!” diye köşe yazmış içinde de “taraftarlar ve spor camiasının önde gelenleri Özgen Türker ile birlikte sizi tribünlere ileride almaz” demiştim. Bu sözümün halen arkasında olduğumu belirtmek isterim.
Neden mi?
O günkü yazımda sizlere Pollyanna gibi pembe bir tablo, pembe bir gelecek maalesef çizemeyeceğim. Çünkü içler acısı bir duruma sürüklenmiş durumdayız. Hele ki bu duruma ‘ Nazilli Belediyespor benim evladım’ diyenler ile ‘Nazilli Belediyespor için gövdemizi taşın altına koyduk’ diyenlerin yapmış olması daha da üzücü demiştim. Haziran 2019’da yazdığım yazıyı maalesef ki bugün yaşıyor olmamız en kötüsü de daha bunun bir başlangıç olmasıdır. 12 Haziran 2019 Çarşamba günü yapılan kongre öncesi yönetimin 8 Milyon TL’lik borcun altına gireceğini üzülerek belirtmiştim. Tabii ki bu borç o yönetimi bugünkü sıkıntılı sürece getirdi. Nurettin Özkat başkan şimdi ise Soner Yelkovan başkanın tek sıkıntısı alınan sonuçlardan ziyade bu borç yükünün eritilerek takımın bir taraftan da düzlüğe çıkması için efor sarf etmeleri oluyor. O gün kongrede ben bu borcu istemeyeceğim diyenler ise 2-3 ay içinde 300 Bin TL’lik ödeme yazısı yollayarak maalesef niyetlerini ortaya koymuştu. Ancak ben buna şaşırmamış, hatta o günkü yazımda acaba kulübü kendilerine bilerek mi bağımlı halde bıraktılar diye de komplo teorileri ortaya atmıştım. Elbette ki onlarda kendilerine göre haklıdır ama haksız olunan nokta bu borçların oluşumu. Playstation oynar gibi kulüp yönetip, ardından istediği futbolcuyu keyfi gönderip-aldıktan sonra bunun da diyetini ödemek gerekirdi. Tabii bu hesabı soran, yada bu konuları gündeme getirme cesareti kimde var derseniz? Maalesef yok diyorum. Göreve gelen herkes susuyor. Çünkü herkesin birbirine ya gebeliği var ya da birbiriyle çıkar ilişkisi içinde. Ben artık buradan bunu çıkıyorum.
Bu ilişki yumağının bir kısmını ve bu sürece nasıl gelindiğiyle ilgili bazı notları “Bunun adı İHANET, bunun adı AYIPTIR!” yazımdan okuyarak tekrar bugünkü düşüncelerinizle değerlendirme yapabilirsiniz.
**
Gelelim bugünkü yazımın gerekçesine.
MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık ağabeyimiz bugün yine “benim evladım” dediği ancak 6 Milyon TL’lik borç batağı içinde bıraktığı Nazilli Belediyespor karşılaşmasında gördüm. Elbette ki her vatandaş, her taraftar gibi kendisinin maçta olmasını yadırgamıyorum. Ama kendisini ‘Açık tribünde taraftarın yanında izliyorum’ mesajı vermesini yadırgıyorum. Taraftarından futbolcusuna, kulüp çalışanından yöneticisine ve basın mensuplarına kadar herkesin “tek yumruk olalım başka Nazilli yok” dediği dönemde, popülist söylemlerle tribünde olmasına anlam veremedim. Protokol tribününe geldiğinde kendisine giremezsiniz mi deniyor. Daha önce birkaç kez protokolde izlediği karşılaşmalarda kendisine saygısızlık mı yapıldı? Eğer böyle bir şey söyleyen varsa bu şehre ihanet edendir. Çünkü hem Nazilli’nin eski bir belediye başkanına, hem de bir siyasi partinin İl genelindeki en üst noktasındaki ismine bu söylemler yada uygulamalar yapılamaz. Keşke protokol tribününde mevcut Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan ve Kulüp Başkanı Soner Yelkovan ile birlikte poz verseniz, “BİZ NAZİLLİ VE NAZİLLİ BELEDİYESPOR İÇİN VARIZ, ADIM ATARIZ” deseniz olmaz mıydı?
“Nazilli benim evladım” diyorsunuz da “neden bu kadar borç bıraktınız, kulübü çıkmaza soktunuz” dediğimde haksız mı oluyorum. Yine söylüyorum. Sayın Haluk Alıcık hata yapıyorsunuz. Hem yanınızdakileri zor duruma sokuyor, hem de Açık Tribüne gidip kulübe karşı duruyorsunuz. Size bu aklı kim veriyorsa artık onlardan bence uzak durunuz.
Nazilli’ye hizmet gelmesini engelleyen o ‘Ben’ anlayışına sizi sürükleyen zihniyet, şimdide sizi Nazilli Belediyespor’un birlik olması gereken günlerinde uzakta durmanızı, bazı taraftarların ve futbolcuların kafa karıştırmasına neden oluyor. Yanında şimdi gördüğümüz isimlerin birçoğu gerçekten seni seven, sevdiğini düşündüğümüz kişiler. Nazilli Belediyespor’da görev verdiğin yol arkadaşların nerede? Kulübü emanet ettiğin, kulübü bu kadar borca sokan kişiler nerede? Yine yalnız kalmışsın be başkanım. Artık açınız gözlerinizi görün bunları sayın Başkan. Artık karışık düşünmeyin Basit Düşünün. Artık art niyet aramayın birlik olun. Futbolcularla gizli gizli yemeklerde buluşup, onların kafasını karıştırmayın. Hem kendinizi hem de futbolcuları şaibeli ortamlara sokacağınız, gerçekten sevginizi direkt gösterin. Bu saygınlığı ortaya koyan Başkan olun. Biz bu senaryoyu Aydınspor 1923'te gördük. Partisel yaklaşamayalım bu konuya, kaybeden Aydınspor 1923 oldu. Biz de Nazilli Belediyespor'u kaybetmeyelim. 
Daha fazla yazılacak durumlar var ama onu da artık kırıcı olmamak için yazmıyorum.
Sayın başkanım sizi sevenleri üzmeyin bence…