Kış gelmeden bahar geliyor memleketimize diye düşünürken, beşik gibi sallanır olduk. Önce merkezi Akhisar olan bir sarsıntıyla hissettik depremi. Donup kalmaktan başka hiçbir şey yapamadım çoğunuz gibi. Daha sonra da Elazığ ve Malatya’dan gelen daha şiddetli bir deprem haberiyle kahrolduk. Yüreklerimiz enkaz altındaki vatandaşlarımız için attı ve atmaya da devam ediyor. Devletimizin ve belediyelerin hatta komşu ülkelerin yardım çabaları yaralarına merhem oluyordu depremzedelerin. Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV kanalındaki yardım kampanyasında toplanan para küçümsenemez. İlk, yardım kampanyasını başlatan basketbolcu Cedi Osman’ın sporcu ve sanatçı dostlarının sağladığı katkı da insancaydı. Hani bir söz var ya, Acı hissedebiliyorsan CANLISIN. Başkalarının acısını hissedebiliyorsan İNSANSIN. Sosyal medyada karşıma çıkan, Elazığ’lı bir vatandaşın yazdıkları karşısında duygulanmamak elde değil. ASİL BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ - Deprem bölgesinde sessizce ağlayan bir Başkan... - Gel demeden gelen Azerbaycan... Yardım istenmeden 81 ilden yardıma giden konvoylar... - Parmaklarıyla yaralıları çıkaran Suriyeli... - Kürtçe konuşarak sakinleştiren UMKE görevlisi... - Burada insan var diye başında bekleyen bir köpek... - Başını örtmeden enkaz altından çıkmayan bir teyzem... - Önce evladım diyen bir anne... ve daha neler neler... - Söyleyin Düşmanlarımıza en Kötü Günümüzde Böyleyiz. - KÜRT Diyarbakır Belediyesi, deprem çadırları kuruyor... - ALEVİ Tunceli Belediyesi, sıcak yemek dağıtımı yapıyor... - Kamyonlarla gıda ve ihtiyaç malzemeleri gönderen GACAL ve POMAK olan Kırklareli Belediyesi… - Sivaslı YİĞİDOLAR tırlarla Elazığ’a gidip, geceden beri enkaz tepesindeler... - KONYA da taşınacak yardımlar ücretsiz... - Rizeli LAZLAR, gakkoşlara yardım için yoldalar... - Denizlili TÜRKLER, üç kamyon ısıtıcı yolluyor... - ERZURUMLU Türk ve kürt DADAŞLAR erzak dağıtıyor… - Ordu’lu kardeşlerim duyar duymaz kıyafetlerini belediyelere ulaştırıyor... - Bursa’daki Elazığlıları akrabalarını görmek için ücretsiz Elazığ'a getirip götürecek Bursa Belediyesi vardı. - Burada bir siyasi parti yoktu, bütün partiler bir olmuş birlik olmuş bir Türkiye vardı. - Yardım kuruluşları vardı. - Restorant ve lokantaların mağdurlara ihtiyaç sahibi olanlara açan Gakkoş Elazığlılar vardı. - Devlet vardı. İnsan vardı, insanlık vardı. İŞTE BİR BÜTÜN TÜRKİYE AKILLARA ZARAR BİR BÜTÜNLÜĞÜN ÜLKESİ Türk, Kürt, Alevi, Yiğido, Dadaş, Laz, Çerkez “ALLAHIM ÜLKEMİZE ZEVAL VERME" KİMSE BU ÜLKEYİ BÖLEMEZ. ........ ADI: Sedef (ÇOLAK) MERCANOĞLU Yaklaşık 5-6 yıl önce Nazilli'de saygın bir şirkette muhasebeci olarak çalışırken tanımıştım kendisini. Candan ve iyi kalpli bir arkadaştı. Annesini düğününe sayılı günler kala Nazilli Dallıca Mahallesi'nde tren çarpması sonucu aniden kaybetti. Ardından Denizli'de çok sevilen bir avukat olan Bülent MERCANOĞLU ile evlendi... Aras adında dünya yakışıklısı bir evlatları oldu. Hemen ardından Nazilli'de bir inşaat firmasında çalışan babası aniden fenalaştı ve babasını da kaybetti Sedef... Anne ve babasının acısını bir nebze unutturuyordu mutlu evliliği ve evladı Aras... Aras artık büyüyordu. Çok mutluydular Bülent, Sedef ve Minik Adam... Bundan birkaç gün önce eşi Bülent'in birdenbire beyin kanaması ve ardından felç geçirdiğini öğrendiğimde, başta inanamadım... Biraz araştırdığımda Bülent'in durumunun çok ciddi olduğunu öğrendim. Dilimden şu cümleler döküldü birden; "NE KADERİ VARMIŞ BE KIZIN!" Hayata tutunması için şifa dilemiştik bütün sevenleri olarak... Ancak bugün eşi Bülent'in ölüm haberi geldi... Yıkıldı Sedef, biz, tanıyanlar, duyanlar... Yıkıldı herkes... Çok acı. Sedef kardeşim, benim için söylemesi, senin için de başarması çok güç olmasına ve bunca yaşadığın acıya rağmen çok daha güçlü tutunmalısın hayata... ARAS'ın için...