Dün Aydın yine tarihi günlerinden birisini yaşadı.
* * *
Olay Didim’in Akköy Mahallesi’nde gerçekleşti.
* * *
Türkiye’nin hatta dünyanın sayılı turizm cennetlerinden birisi olan Didim’in havasını, suyunu bozacak bu girişim sadece Didimlileri değil tüm bölge halkının tepkisini çekti.
* * *
ÇED Raparunun halka anlatılması diye bir kavram var.
* * *
Ama halk dinlemek istemeyince araya da CHP Milletvekili H.Yıldız ve Didim Belediye Başkanı D.Atabay’ın yanı sıra CHP ve İyi Parti Örgütleri girince olay tam anlamıyla bir çevre protesto eylemine dönüştü.
* * *
Yanı başımızdaki Güvercinlik, Güllük, Kıyıkışlacık ve Kazıklı’nın durumu ortadayken Didim’de de bu tür bir yatırımın yapılmasını vatandaşa kabul ettirmek herhalde imkansızdır.
* * *
Bahsettiğim bölgelerde su altı faunası ve florası bitmiş durumda...
* * *
Balık çiftliği demek “Ben doğal yollardan balıkçılık yapamıyorum” demektir.
* * *
Balığı radarlarda gören taaaa Çanakkale’den, İzmir Körfezinden trol tekneleri gelip Kuşadası Körfezinden Kazıklı’ya kadar sabahlara kadar deniz dibini kazıyarak balıkçılık yapıyor.
* * *
Hani onların Çevresel Etki Değerlendirmeleri?
* * *
Balık çiftliklerinde kullanılan yemler nerede üretiliyor? İçinde kimyasal neleri barındıryor? Üretme balıklarının tadı neden çürümüş tahta gibi kokuyor? Araştıran var mı?
* * *
Herşey para, herşey döviz girdisi, tüm değerler ihracaat değildir.
* * *
Asıl kazanç vatanının toprağını, havasını, suyunu korumakla başlar...