Burdur ili Tefenni İlçesinde türkü söyleyip saz çalarak ünlenen bir ailenin beş evladından en küçükleri olarak 1926 yılında dünyaya gelmiştir. Babası Çil Mehmet, Tefenni ve bölgesinin en iyi müzisyeni olarak anılırdı.
Anlatıldığı üzere, küçükken babasını erken kaybetmiş ve beş altı yaşlarında bağlamayı eline alarak yarenlik günlerini başlatmıştır.
Kimden mi bahsediyorum?
Türkülere ömrünü veren adam Ahmet Yamacı’dan..
Evet; Şimdiler de ismini kimsenin bilmediği ancak hemen hemen her gün herkesin, bazen evinin bir köşesinde, bazen yolda yürürken, kimi zaman ilk aşkı tattığında, ya da efkarlandığında dudaklarından dökülerek söylediği türküler var ya işte o türkülere can veren adam Ahmet Yamacı’dan bahsediyorum.
İlkokulu Tefenni’de okurken, öğretmeninden hediye olarak aldığı saz, hayatının bir parçası olmuştur. 1940 yılında Gönen Köy Enstitüsü’ne gidince orada Sazın yanı sıra Mandolin, Keman, Akordeon ve Ağız Mızıkası çalmayı da öğrenerek müzik bilgisini geliştirmiştir. O dönemlerde halk oyunları ile de ilgilendiği ve başkalarına da öğrettiği bilinmektedir. Onun bu müzikteki ilgisi Türk Halk Müziğinin önemli isimlerinden olan Muzaffer Sarısözen’in dikkatini çeker. 1944 yılında Ankara Radyosunda açılan sınava girer, bağlama çalarak birinci olur ve saz sanatçısı olarak TRT’ye adımını atar.
Muzaffer Sarısözen onun için bir şans olur. Yol ve yordamı ondan öğrenir. Onun bilgi birikiminden faydalanır, kendisini geliştirir.
Muzaffer Sarısözen’in kurduğu İstanbul Radyosu “Yurttan Sesler Topluluğu” korosunu ondan sonra o yönetmeye başlamıştır. Yurdumuzun dört bir yanını dolaşarak kaynak kişiler ile buluşuyor, türküler ve oyun havaları derlemeleri yapıyor, onları notalara döküyordu.
İşte bizlere sunduğu, kendimizde bir şeyler bulduğunuz, kendi yazdığı veya derlediği veya notaya aldığı, o türkülerden bazıları:
Avşar Zeybeği, Abalımın Cepkeni, Allı Yazma Başında, Asmalıdır Evimiz, Ayağında Kundura, Bir Dalda İki Kiraz, Çadır Kurdum Şu Yaylanın Düzüne, Çay Benim Çeşme Benim, Çemberimde Gül Oya, Dere Geliyor Dere, Ekin Ektim Göklere, Eklemedir Koca Konak, Halkalı Şeker, İndim Havuz Başına, Kahve Yemenden Gelir, Karadır Kaşların Ferman Yazdırır, Mor Koyun, More, Ordunun Dereleri, Menevşesi Tutam Tutam, Odaya Serdim Halı, Sarı Zeybek Şu Dağlara Yaslanır, Şu Çavdır’ın Han’ları,Tarla’ya Ektim Soğan, Tefenni Zeybeği, Teke Zortlatması, Telgrafın Tellerine, Yayla Yollarında Yürüyüp Gelir,
Ayrıca; Zevkle seyrettiğimiz birçok filme de müzikleri ile katkı yapmıştır.
Susuz Yaz, Bu Vatanın Çocukları, Kibar Feyzo ile Erkek Güzeli Sefil Bilo en bilinen filmler olarak bilinir.
21 Mart 1987 tarihinde de İstanbul’da vefat etmiştir. Türkülere ömrünü veren adamı rahmetle anıyorum.