"Sen dizini vurdukça sıra dağlar inliyor Yanık gönlüm heybetli gölgende serinliyor Ak köpüklü Menderes harmandalı dinliyor Gelin gibi geçiyor zeybekler diyarını" (Anonim) Sayın Aydın Valisi Yavuz Selim KÖŞGER, Yaklaşık yedi yıldır düzenli olarak doğru bildiklerimi kendi penceremden çözüm önerileriyle haftada bir kez bana ayrılan köşemde yazmaya çalışan bir evladınızım.  Sizler de biliyorsunuz ki, kurtuluş savaşının canlı şahidi, asil nehir, bereketin diğer adı Ak Köpüklü Menderes artık ölüm saçıyor.  Bilinçsizce doğaya bırakılan zirai, jeotermal ve fabrika atıkları yüzünden bu nehir kan ağlıyor.   Su değil zehir akıyor.  Akarken de ardından ne canlı bırakıyor ne de bir yaşam kalıntısı. Tarihi de verimli toprakların hücrelerini de yutan bir canavara dönüşüyor. Vahşi oluyor Menderes…   Sayın Valim, 10 Kasım 2019 Pazar günü akşam üzeri çizmelerimi giyip benim en küçük turfanda evlatla bir gezintiye çıktık. Denizli’den Aydın’a doğru uzanan Sağ Sahil Sulama Birliğine bağlı üst sulama kanallarındaki su katran karası akıyordu adeta. Özellikle hafta sonları Denizli ve çevresindeki fabrikalar, bu sulama kanallarına bırakıyor atıklarını. Tekstil, jeotermal ve zirai atıklar, maalesef bu kanallarda hiçbir canlı belirtisi bırakmıyor. Buna rağmen bu kanallardan sulanan meyve ve sebzeleri bizler, hatta sizler sofralarınızda tüketiyor evlatlarınıza yediriyorsunuz.  Defalarca bu konuyu dile getirmeme daha önce de size köşemde mektup niteliğinde makale yazmama rağmen maalesef bir geri dönüş ve sonuç alamadım.  O yüzden size yeniden bu SON MEKTUBU yazmaya karar verdim.   Sayın Valim; Zehirleniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da, Aydın’a son gelişinde bu konunun hassasiyetine değinmişti.  Eğer maalesef bu fabrikatörlerdeki para kazanma hırsının önemi, doğa ve insan sağlığının önüne geçmişse orada ne insanlık kalmıştır ne de inanç!   Çözüm;  Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi devlet üç erkle yönetilir, Yasama Yürütme Yargı   Siz, Sayın Aydın Valimiz önderliğinde İlçe Kaymakamları, Belediye Başkanları, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğü, Çevre, Tarım ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri, Birlikler, esnaf odaları, ilgili tüm sivil toplum kuruluşları ve duyarlı vatandaşlardan oluşan güçlü ve bilinçli bir platform oluşturulmalıdır.  Bu platform eskilerde kurulmuş sözü geçmeyen platformlar gibi olmamalıdır.  Gerekli araştırmalar yapılıp, bir eylem planı hazırlanmalıdır.  Bu platform tarafından hazırlanan raporlar seçimlerin hemen ardından gerekli bakanlıklara iletilmeli, Aydın milletvekilleri de, bu konu ile ilgili gerekirse yasa teklifleri hazırlayıp yüce meclise sunmalıdırlar.  Yasalar yürürlüğe girdiğinde de yargı,  bu konunun takipçisi olup işlerliğinden kesinlikle ödün vermemelidir.                          Bizlere tertemiz olarak miras bırakılan Büyük Menderes ve ona bağlı bulunan sulama kanalları kirletilmemeli, hiç kimsenin de kirletmesine izin verilmemelidir.  Bu konuda tüm Aydın ve çevresindeki efe yürekli vatandaşlarımız da duyarlı davranmalıdırlar.  Büyük Menderes Nehri yeniden ıslah edilmeli ve doğru yatırımlarla Nevşehir Avanos’taki Kızılırmak nehrinde olduğu gibi gondol seferleri başlatılmalıdır.  İşte çok değer verdiğiniz Afrodisias ve Nysa gibi antik kentler bu tür aktiviteler artırıldıkça daha çok değer kazanacak, Aydın işte o zaman turizmin gözbebeği olacaktır.  Bu bir insanlık görevidir, Bu bir sağlık ve vicdan meselesidir.  Gelecekte topraklarımız bitip insanlarımız zehirlendikten sonra pişman olmanın hiçbir şeye faydası olmayacaktır.   Sayın Valim; Sizleri bu hususta daha hassas olmanızı diliyor ve sizlere güveniyorum.  Ayrıca, bir evladınız olarak Büyük Menderes Nehri için emirlerinizi GÖNÜLLÜ olarak yerine getireceğime namus sözü veriyorum.  Saygılarımla…