Tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da Uyuşturucu Baronlarının hedefinde gençler var. Fuhuş Mafyasının, Organ Mafyasının hedefinde ne yazık ki gençler var. Oysa bizler geleceğimiz olan gençlere yeterli değeri veriyor muyuz? Tartışılır.
Büyük şehirlerden birinde 18 yaşında genç kız caddede karşıya geçmeye çalışan yaşlı bir kadına yardımcı olmaya çalışır. Kolundan tutup karşıya geçirmeye çalışır. Ancak yaşlı kadın görünümündeki genç kadın, ani bir hareketle genç kıza bir iğne yapar ve bayılmasına vesile olur. Ertesi gün genç kızı arka sokaklardan birinde organları çalınmış vaziyette bulurlar.
25-30 yıl önce ülkemizde bu kadar kötülük yokken, yolda önümüzden geçen 11-12 yaşlarında çocuklara “Oğlum şuradan bir gazete alır mısın?” diyerek ricada bulunabiliyorduk. Şimdi kötülüğün bu kadar kol gezdiği bir ülkede kimseye ricada bulunacak hal kalmadı. Çünkü tüm kötülükler, tüm tuzaklar çocuklar için,gençler hap için. Hele uyuşturucunun ilkokula kadar indiği, uyuşturucu hap satıcılarının okul önlerinde fink attığı söyleniyor.
İşte arkadaşlar geleceğimiz olan gençlerimizi bu tür kötülüklerden korumanın başlıca yollarından biri spor faaliyetleridir. Özellikle içinde yaşadığımız ilçemiz Kuyucak bu konuda oldukça şanslı diyebilirim.
Biliyorsunuz Badminton’da Atatürk Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni sayın Hakan Doğan’ın özverili çalışmalarıyla başlayan spordaki başarımız daha sonra sayın Kasım Meşe’nin de omuz vermesiyle Milli Takıma sporcu yetiştirecek seviyeye ulaştı. Bu arada Kuyucak Belediye Spor Kulübü Başkanı Alim Gündoğdu ve Kuyucak Belediye Başkanı sayın Metin Ertürk’ün Badminton sporuna verdikleri destek elbette gözardı edilemez. Badminton'da gösterdiği başarılarla Şeyda Gökçe kızımız adeta Kuyucak’ın simgesi haline gelmiştir.
Bu arada Halter Eğitmeni Meliha Sarıkaya hocamızın keşfedip Türkiye Şampiyonu yaptığı aynı zamanda Kuyucak Belediyespor Kulübü sporcusu olan 2018 U15 Türkiye Birincisi, 2019 U15 Türkiye İkincisi Burcu İldem Gerçekden’den de söz etmemek haksızlık olur. Burcu kızımız 2018 yılında halter koparmada 69 kg.,silkmede de 81 kg., 2019 yılında da koparma da 72 kg.,silkme de 85 kg. kaldırarak Türkiye Şampiyonasına imzasını atmış, Kuyucak’ın gururu olmuştur.
Gelelim güreş sporundaki gelişmelere. güreşte eski Avrupa Şampiyonu Veli Eriş’in yıllardır ilçemizde Yamalak Ortaokulu’nda Beden Eğitimi Öğretmenliği yaptığının farkında mıyız acaba? Yamalak ve Başaran Ortaokulu öğrencilerinden oluşan aynı zamanda Kuyucak Belediyespor Güreş Takımı’nın antrenörlüğünü yaptığını, güreşçilerimizin Türkiye Milli Güreş Takımına girdiklerini bilen kaç kişiyiz. Kadın güreşçilerimizden Kısmet Özmert ve Suna Durmaz Veli Eriş Hocamızın keşfedip Milli Takıma soktuğu güreşçilerden sadece ikisi. Güreşte Kuyucak’ın simgesi haline gelen isim dersek yalan olmaz sanırım.
Bu anlamda arkadaşlar Kuyucak İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü sayın Ahmet Coşkun Parlakyalçın’ın söylemiş olduğu “Kuyucaklıları spor yapmaya davet ediyorum” sözünü oldukça önemsiyorum.
Ancak biz Kuyucaklılar olarak sahip olduğumuz değerlerden sadece bir kısmı olan bu değerlerimizin ne kadar farkındayız? Onlara ne kadar sahip çıkabiliyoruz. Ben hatırlıyorum bir zamanlar Buharkent, Kuyucak’a bağlı nahiye konumunda idi. Ancak siyasetçiler Buharkent’i bizden koparıp ayrı ilçe yaptılar. Hiç kimse de çıkıp Buharkent, Kuyucak’tan ayrılırken, "Hey durun bakalım, o kadar da değil. Kuyucak’ı bölemezsiniz" demedi.
Sonra bir zamanlar bize ait “Kuyucak Askerlik Şubesi” vardı. Kasaba ve köylerimizden yılda birkaç kez gençlerimiz gelip Askerlik Şubesinde yoklama olurlardı. İlçe merkezine bir hareket gelirdi. Kapanırken kimsenin itiraz ettiğini duymadım.
Yine bir zamanlar “Kuyucak Yarı Açık Ceza ve Tutuk Evi” vardı. Çok olmasa da onun sayesinde Kuyucak’a ama tutuklular, ama ziyaretçileri ilçemize bir hareket gelirdi. Kapatıp Karacasu’ya taşıdılar. Kimse itiraz etmedi. Hoş İş Bankası giderken de kimse sesini çıkarmamıştı.
Sonra “Kuyucak Meslek Yüksek Okulu” bir gün içinde Nazilli’ye taşındı. Düşünün adı “Kuyucak Meslek Yüksek Okulu” ancak 5 yıl boyunca Nazilli’de eğitim ve öğretim gördü. Giderken kimseden dişe dokunur bir itiraz duymadık. 5 yıl sonra zor zahmet geri getirdik ama keşke eski yerine getirebilseydik. Şu anki konumu İzmir-Denizli karayolu üzerinde olması nedeniyle ilçe merkezine çok faydalı olması mümkün görünmüyor.
Sonra kulakları çınlasın AK Parti eski Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ön ayak oldu. Kuyucak Hükümet Konağı’na ek bölüm yapıldı. Adına “Kuyucak Adalet Sarayı” dedik. Kuyucak ile birlikte Buharkent ilçesinin dava dosyaları da Kuyucak Adliyesi’nde bakılıyordu. Sonra 55 yıllık Kuyucak Adliyesi’ni bir çırpıda Nazilli’ye taşıdılar. İlgili ilgisiz kimseden ciddi anlamda bir itiraz duymadık. Bütün siyasi talep ve baskılara rağmen maalesef Kuyucak Adliyesi’ni geri almak mümkün görünmüyor. Bakın Karacasu ağırlığını koydu, kapattırmadı Adliyesi’ni.
Bu nedenle arkadaşlar, sevgili Kuyucaklılar mümkünse değerlerimize biraz daha fazla ihtimam gösterelim, sahip çıkalım. İlerde keşke dememek için. Bu arada haber vermiş olayım arkadaşlar. İlgililer gereğini yapmazsa Kuyucak, Güreş sporunda elindeki şansı kaybetmek üzere. Ancak bu kadar söyleyebilirim.
Aslında bu yazıda da dış politika yazmak istiyordum, özellikle Suriye konusunu. Zira korkarım Suriye’de ABD tarafından tuzağa düşürüldüğümüzü düşünüyorum nedense. Zaten adamlar bundan sonra da PYD-YPG ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini söylemediler mi? Neticede Türkiye ne ABD ne Rusya, ne Avrupa Birliği sadece kendi gücüne güvenmek zorunda. 100 yıl önce ülkemizi işgal eden ve Sevr’i dayatan ülkeleri dikkatle takip etmek, başımıza ördükleri ve örecekleri çorapları iyi tespit edip aynı çorapları onların başına geçirmek zorundayız. Bunu yapabilecek aklımız ve gücümüz var bizim. İnansak yeter.
Selam ve Saygılarımla...