İnsanlar bütün renkleri göremedikleri gibi bütün sesleri de duyamazlar. Hangi sesleri duyabildiğimiz sorusuna ise bilim cevap veriyor.
Ses, dalgalar halinde yayılır. Bu dalgalar yan yatmış bir ‘S’ harfine benzer ve bir alt bir de üst noktası vardır. Bu dalgaları bilinçli olarak algılayamasak da içgüdüsel olarak kavrarız. Hatta günlük hayatta sesin dalga boyuna perde diyoruz.
Buna ek olarak sesin gürlüğü vardır. Ses yüksekliği aslında algısal bir ölçüdür. Sesin perdesi ve gürlüğü konusunda insanlar olarak bir algı sınırımız bulunur.
Sesin gürlüğünü ölçmek için desibel kullanılır. Sıfır desibel olarak adlandırabileceğimiz nokta, insanın işitme noktasının altındadır. Bizim bir sesi duyabilmemiz için 20 mikro-paskal basınca ihtiyacımız bulunur. Yaşlandıkça duyma aralığımız azalır, daha şiddetli dalgalara ihtiyaç duyarız.
Duyabileceğimiz en yüksek ses ise 160 desibelle sınırlıdır. Bu seviyenin üstündeki seslerde kulak zarımız işlevsiz hale gelir. Ani ve yüksek ses çıkışları, kulak zarına hasar verdiği için insanlar bu tarz ortamlardan olabildiğince uzak tutulur. O ortamlarda çalışacak kişiler için de güvenlik önlemleri alınır.
- Ses Frekansı nedir, sınırları nelerdir?
Frekans konusu daha kapsamlı bir konudur. İnsanlar ortalamada 20-20.000 Hertz aralığını duyabilirler. 25 yaşından sonra bu duyma yetisi yavaş yavaş kaybolur. Aşağıdaki videodan duyma aralığınızı test edebilirsiniz. Yalnız hoparlörünüzün sesini makul bir seviyeye getirmek isteyebilirsiniz. Bir de uygun bir kulaklık ya da hoparlöre ihtiyacınız var.
Sesin şiddeti ve sesin frekansına göre neyi işitebileceğimiz şekillenmiş oluyor. Unutmamakta fayda var ki insan beyni, diğer canlıların beyinlerinden daha karmaşık. Gerçek anlamda müziği algılayabilen yegane canlı insandır. Yani, işitme ve işitme algısı konusunda keşfedilecek çok şey var.