Bu yazımda sizlere yılda ne kadar radyasyona kaldığımızı anlatacağım. Soluğumuz hava dahil neredeyse her şeyden radyasyona maruz kaldığımızı söyleyebilirim. Bir insan yılda ortalama 620 milirem radyasyona maruz kalırken, bunun yarısı insan faktöründen kaynaklandığını biliyor muydunuz? Radyasyon, kendisini oluşturan parçaları bir arada tutamayan aşırı derecede şişmiş atomik çekirdeğin, çok fazla proton ya da nötrona sahip olması durumunda kendiliğinden bozunumu sonrası dışarıya fırlatılan dalga ya da parçacığa verilen addır. Radyoaktiflik ise ışıma üreten çekirdeksel bozunum sürecidir. Birçoğumuzun son zamanların sık izlediği Chernobyl dizisi ile daha yakından tanıdığı radyoaktiflik ve radyoaktivite aslında günlük yaşamımızın bir parçası ve gün içerisinde karşılaştığımız temas ettiğimiz malzemelerin çoğunda radyasyon var. Bilimcilere göre bir insan yılda ortalama 620 milirem dozluk radyasyona maruz kalıyor.

Peki bu radyasyonun kaynağı nedir?

Bu soruya baktığımızda karşımıza doğal arka plan radyasyonu ve insan yapımı kaynaklar çıkıyor. Bu iki kaynağın yıllık olarak aldığımız radyasyona katkısı ise neredeyse eşit düzeyde. Soluduğumuz havadan, içtiğimiz suya yediğimiz yiyeceğe kadar neredeyse her şeyde radyoaktif elementler bulunur, bunlar doğal arka plan radyasyonudur. Bunların bir kısmı moleküllerimizle birleşir ve çekirdek bozulduğunda da ufak dozda radyasyona maruz kalmış oluruz. Doğal radyasyon kaynaklarından biri de yerkabuğunda bulunan kayaçlardır. Yeryüzünde doğal olarak bulunan uzun ömürlü radyoaktif elementler uranyum-238, toryum-232, potasyum-40 ve bu elementlerin bozunma ürünleri olan radyum-226 ve radon-222’dir. Renksiz ve kokusuz bir gaz olan radon yerkabuğunda bulunan çatlaklar ve boşluklar boyunca yayılarak yeryüzüne ulaşabilir. Radon normal koşullarda gaz halinde bulunduğu için soluduğumuz hava yoluyla vücudumuza girebilir. SLAC Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı’nda radyasyon güvenliği uzmanı olan Sayed Rokni, bununla ilgili olarak, “Hoşumuza gitse de gitmese de arka plan ışınımına maruz kalacağız. Ne yaparsak yapalım bu var olacak. Böyle bir öğüt vermemem gerekirdi ama yine de diş röntgeni çektirmekten uzak durulmasını söyleyeceğim. Yeryüzü kaynaklı radyasyona maruz kalmamayı seçme şansımız ise yok. İnsan türü ve çevremizdeki her şey, çağlar boyunca doğal kaynaklardan radyasyon alarak evrildi. Radyasyon bizi dönüştürdü. Dolayısıyla kabul edilebilir bir radyasyon düzeyi olduğuna kuşku yok.” diyor.