Mekke’de hayat 5 vakit namaza göre ayarlı. Milyonlarca insan namaz vaktinden en az bir saat önce Kâbe’de namaz kılmak için akıyor. Kimi aracıyla, kimi yayan, kimi toplu taşıma araçlarıyla ibadet için yola çıkıyor. Ezan okunduktan sonra hemen namaza başlanmıyor. Yaklaşık 15 dakika kadar bir bekleme süresi var. Daha sonra cemaatle namaz kılmaya başlanıyor. Namazdan önce ve sonra Kâbe’yi tavaf etmek için, Hacerül Esved’e dokunmak ve öpmek için bir hareketlenme başlıyor. Suud Televizyon kanalıyla zaten bu durumları dünyanın her tarafından izlemek mümkün.
Hacılarımızın geleceği otelleri hazırlamak gibi bir görevle Mekke’deyim. Hacılarımıza hizmet için çalışıyoruz. Rabbim bizleri bu hizmetleri yaparken yüzümüzün akıyla başarmayı nasip etsin diye dua ediyorum. Kâbe’yi tavaf ederken, yıllar önce hacca gelecek din görevlilerini imtihan ederken yaptığımız mülakatta başımıza gelen bir hatıram canlandı. Kâbe’de namaz kılmanın sevabı ile ilgili hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hac imtihanında Kâbe, Mescidi- Nebi ve Kudüs’te kılınan namaz ile ilgili olarak sorduğum soruya verilen cevap. 1998 yılında bundan tam 21 sene önce, Afyon Başmakçı İlçe Müftüsü iken, Hac imtihanında Sincanlı (Sinanpaşa) ilçesi Tınaztepe Kur’an Kursunda Öğretici olarak görev yapan Yaşar Erçetin hocamıza bir soru sormuştum. Soruyu şöyle sordum:
"Değerli Hocam, Hac kitaplarında şöyle bir söz var: Kâbe’de kılınan namaza 100 bin, Peygamber Mescidinde kılınan namaza 1000, Mescid-i Aksa’da kılınan namaza da 500 yüz sevap var" diyor. Bunu ben anlamıyorum. Nasıl oluyor? Her üçünde kılınan namaz da aynı namaz. Bu nasıl oluyor? Bize izah edebilir misiniz? dedim."
Hocamız gayet sakin bir şekilde sorulan sorunun tersliğine aldırmadan, “ Hocam, Bu Peygamberimizin bir hadisi dedi. Üç farklı yerde kılınan namazlara üç farklı sevap verilmesinin sebebi, peygamber efendimizin bu mescitleri önem sırasına göre sıralamış olmasından kaynaklanıyor. Peygamberimiz de bu konuda söz sahibidir. Yani kılınan namazların değerini takdir edebilir. Şöyle izah edeyim “ dedi, ve cebinden bir adet 10 milyon, 1 adet 1 milyon ve bir adet 500 bin liralık kâğıt para çıkardı. Ve bize gösterdi. "Bakın bu 10 milyon, kâğıt para, devlet bunun üzerine 10 milyon yazmış, Yani bununla 10 milyonluk ihtiyacını giderebilirsin demiş. Bu 1 milyon, bu da kâğıt. Bunun üzerinde de 1 milyon yazmış, bununla da 1 milyonluk bir şey alabilirsin. Bu kâğıt parçası ise, 500 bin lira. Bu da kâğıt. Bunun üzerinde de 500 bin liralık ihtiyacın giderileceği anlamında bir yazı var. Demek istediğim, devlet, bir kâğıdın üzerine kâğıdı aynı olmak üzere farklı farklı değerler biçebildiğine göre, Peygamberimiz niye farklı sevapların olduğunu söyleyemesin “ dedi.
Başta ben olmak üzere, bu hadise böyle bir yorum beklemiyorduk. Komisyon üyeleri olarak böyle zeki görevlileri görmekten dolayı çok mutlu olduk.
Afyon Müftümüz Mustafa Hakkı Özer Bey de memnuniyetini şöyle ifade etti: "Soru ters bir soruydu ama cevabı mükemmeldi, tebrik ederim" diyerek takdirlerini ifade etmişti. Bu benim için de güzel bir tecrübe oldu. Ters soruya mükemmel cevap. Bu sadece imtihan komisyonunda kalmamalı, bunu herkes öğrenmeli diye düşündüm.
Kâbe’de ve Mescidi Nebevi’de kılınan bu namazın önemini izah etmek için, o mübarek topraklara ziyaret için giden hacı ve umre adaylarına anlatarak, orada vakitlerini iyi geçirmeleri gerektiğini anlatmaya çalışıyordum. Kâbe’yi tavaf ederken birden aklıma gelen bu hatıra beni 21 sene önceye götürdü. Bu vesile ile Mekke’den selamlarımızı gönderiyorum.
Cuma’nın hayrı ve bereketi üzerinize olsun. KONU İLE İLGİLİ HADİSİMİZ:
“Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz, diğerlerinde kılınan yüz bin namazdan daha faziletlidir" (Zebidî, Tecrîdu's-Sarîh, (terc. Kamil Miras) Ankara 1985, IV, 204). İMZA : KÖŞE YAZISI