Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk günüdür. (1970'lerin Bir Duvar Yazısı) İşte böyledir hayat, Yarım asır önce biri duvara bir söz yazar, Bugün yine, yeni bir hayat başlar. Kimine hoş gelir gün kimine boş, kimine acı verir saatler kimine lezzet, ama yine de döner dünya dönebildiği kadar. * Birkaç gün önce huzur içinde geçirdiğimiz (trafik kazaları ve kurban kazaları hariç) Kurban Bayramı özünde, Paylaşmanın ve toplum olarak iyi günde, kötü günde birlik olmanın bayramıdır. Kesilen kurbanları dağıtmayıp (ya da göstermelik bir iki komşuya kemikli yerlerinden pay verip) gerisini derin dondurucularımıza tıka basa doldurulup, ziyafet deposu yapma bayramı değildir. Bayramın üçüncü günü annem kadar sevdiğim Aydın Aymelek Derneği Başkanı Yurdagül Altınbaş’ı eşim ve çocuklarımla birlikte ziyaret ettim. Bağışlanan kurbanlar kavurma ve haşlama yapılarak özel kaplarda dondurulmuştu. Yıl boyunca ihtiyaç sahiplerine dağıtılmayı bekliyordu. Hem de öyle üç beş eve değil yaklaşık 2000 eve bu kavurma ve haşlanmış etler elden teslim edilecek. İşte Kurban Bayramı bunun için var. Teşekkürler Aymelekler… * Sabah sabah bir haber sitesinde kurban bayramında çekilmiş birkaç fotoğraf ilişti gözüme. Bir çöp konteynırı kenarına bırakılmış dağ gibi kurban atıkları ve Kurban Bayramı tatilinde çöplüğe dönüştürülmüş piknik yerleri… İrkildim… Bize neler oluyor böyle arkadaş? Neden dinimizin en önemli emri olan ‘TEMİZ OLMAK’emrini gereğince uymuyoruz? Modern binaları, köprüleri, lüks rezidansları, üniversiteleri, camileri, AVM leri olan bizlere soruyorum, toplum olarak temiz miyiz, yoksa temizlikçi miyiz? Hani Almanların çok güzel bir sözü vardır ya; ’Herkes kapısının önünü süpürse dünya tertemiz olur’ diye. Süpürüyor mu herkes kapısının önünü, yoksa belediyeye telefon edip, ’’ Bizim mahalleye iki temizlikçi görevlisi yollayıverin bi zahmet, ben başkana dediydim’’ diyenlerimiz var mıdır sizce? Bunlar doğru şeyler değil… * Medeni ülkelerin sokaklarında asla çöp göremezsiniz. Bizim şehirlerimizde de sokaklar artık tertemiz. Ancak çok büyük bir fark var, Onların sokakları çöp atmadıkları için temiz. Bizim sokaklarımız ise turuncu elbiseli temizlik görevlileri sayesinde. O elleri öpülesi emek sahipleri, Senin, benim eğitilememiş ama başarı grafikleriyle cebelleştiğimiz çocuklarımızın, sokaklara attığı dondurma kabuklarını temizliyor gecenin bir vakti veya tan ağarmadan. Bakın piknik alanlarına, bakın parklara, izbe sokaklara… Utanırsınız buraları kirletenlerle aynı coğrafyada yaşadığınıza. * Ya arkadaş! ‘Herkes temiz olursa bu temizlik görevlileri evine ekmek parası nasıl götürecek?’ diye düşünmek cehalettir. Belediyelerin temizlik işlerine ayırdığı bütçeyi üretimde harcadığını düşünsenize! O temizlik görevlilerinin de üretimde istihdam edildiklerini, Hem toplum kazanır hem ülke. * Bu, Sadece senin, benim, onun sorunu değil bir toplumun sorunudur. Bu sorunun tek çözümü eğitimdir. Eğitim, anne karnından başlayıp, ölünceye kadar sürer. Eğitim, prensipli ve bilinçli yapılmalıdır. Ayrıca, temizlik bütün dinlerin temelini oluşturur. Ülkemizde bu konuda toplum bilinci oluşturmak adına, ciddi reformlar yapılmalıdır. Bu süreç ciddi bir eğitim sürecidir. Gelecek nesillere bırakacağımız daha temiz bir dünya için Bu süreç acilen başlatılmalıdır. Yarından tezi yok, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konu ile ilgili acil eylem planları hazırlamalıdırlar. Çünkü bir topluma bir kültürü aşılamak, kısa süreçte sonuç alınabilecek bir olgu değildir. Temiz bir çevre; Bizlere atalardan değen bir miras gibi değil, Gelecek nesillere devredilecek bir emanet gibi algılanmalıdır. Yarınlarımız için. TEMİZLİĞİMİZE KURBAN OLSUNLAR Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk günüdür. (1970'lerin Bir Duvar Yazısı) İşte böyledir hayat, Yarım asır önce biri duvara bir söz yazar, Bugün yine, yeni bir hayat başlar. Kimine hoş gelir gün kimine boş, kimine acı verir saatler kimine lezzet, ama yine de döner dünya dönebildiği kadar. * Birkaç gün önce huzur içinde geçirdiğimiz (trafik kazaları ve kurban kazaları hariç) Kurban Bayramı özünde, Paylaşmanın ve toplum olarak iyi günde, kötü günde birlik olmanın bayramıdır. Kesilen kurbanları dağıtmayıp (ya da göstermelik bir iki komşuya kemikli yerlerinden pay verip) gerisini derin dondurucularımıza tıka basa doldurulup, ziyafet deposu yapma bayramı değildir. Bayramın üçüncü günü annem kadar sevdiğim Aydın Aymelek Derneği Başkanı Yurdagül Altınbaş’ı eşim ve çocuklarımla birlikte ziyaret ettim. Bağışlanan kurbanlar kavurma ve haşlama yapılarak özel kaplarda dondurulmuştu. Yıl boyunca ihtiyaç sahiplerine dağıtılmayı bekliyordu. Hem de öyle üç beş eve değil yaklaşık 2000 eve bu kavurma ve haşlanmış etler elden teslim edilecek. İşte Kurban Bayramı bunun için var. Teşekkürler Aymelekler… * Sabah sabah bir haber sitesinde kurban bayramında çekilmiş birkaç fotoğraf ilişti gözüme. Bir çöp konteynırı kenarına bırakılmış dağ gibi kurban atıkları ve Kurban Bayramı tatilinde çöplüğe dönüştürülmüş piknik yerleri… İrkildim… Bize neler oluyor böyle arkadaş? Neden dinimizin en önemli emri olan ‘TEMİZ OLMAK’emrini gereğince uymuyoruz? Modern binaları, köprüleri, lüks rezidansları, üniversiteleri, camileri, AVM leri olan bizlere soruyorum, toplum olarak temiz miyiz, yoksa temizlikçi miyiz? Hani Almanların çok güzel bir sözü vardır ya; ’Herkes kapısının önünü süpürse dünya tertemiz olur’ diye. Süpürüyor mu herkes kapısının önünü, yoksa belediyeye telefon edip, ’’ Bizim mahalleye iki temizlikçi görevlisi yollayıverin bi zahmet, ben başkana dediydim’’ diyenlerimiz var mıdır sizce? Bunlar doğru şeyler değil… * Medeni ülkelerin sokaklarında asla çöp göremezsiniz. Bizim şehirlerimizde de sokaklar artık tertemiz. Ancak çok büyük bir fark var, Onların sokakları çöp atmadıkları için temiz. Bizim sokaklarımız ise turuncu elbiseli temizlik görevlileri sayesinde. O elleri öpülesi emek sahipleri, Senin, benim eğitilememiş ama başarı grafikleriyle cebelleştiğimiz çocuklarımızın, sokaklara attığı dondurma kabuklarını temizliyor gecenin bir vakti veya tan ağarmadan. Bakın piknik alanlarına, bakın parklara, izbe sokaklara… Utanırsınız buraları kirletenlerle aynı coğrafyada yaşadığınıza. * Ya arkadaş! ‘Herkes temiz olursa bu temizlik görevlileri evine ekmek parası nasıl götürecek?’ diye düşünmek cehalettir. Belediyelerin temizlik işlerine ayırdığı bütçeyi üretimde harcadığını düşünsenize! O temizlik görevlilerinin de üretimde istihdam edildiklerini, Hem toplum kazanır hem ülke. * Bu, Sadece senin, benim, onun sorunu değil bir toplumun sorunudur. Bu sorunun tek çözümü eğitimdir. Eğitim, anne karnından başlayıp, ölünceye kadar sürer. Eğitim, prensipli ve bilinçli yapılmalıdır. Ayrıca, temizlik bütün dinlerin temelini oluşturur. Ülkemizde bu konuda toplum bilinci oluşturmak adına, ciddi reformlar yapılmalıdır. Bu süreç ciddi bir eğitim sürecidir. Gelecek nesillere bırakacağımız daha temiz bir dünya için Bu süreç acilen başlatılmalıdır. Yarından tezi yok, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konu ile ilgili acil eylem planları hazırlamalıdırlar. Çünkü bir topluma bir kültürü aşılamak, kısa süreçte sonuç alınabilecek bir olgu değildir. Temiz bir çevre; Bizlere atalardan değen bir miras gibi değil, Gelecek nesillere devredilecek bir emanet gibi algılanmalıdır. Yarınlarımız için.