Zengin ve fakir arasındaki uçurum ekonomik krizlerde daha da açığa çıkıyor. Kıt kanaat geçinmek! Tam 122 milyon kişi, yani gelişmiş Avrupa nüfusunun çeyreği yoksulluk riski eşiğinde yaşıyor. Ancak bu yoksulluk düzeyi, gelişmemiş ülkelerde gördüğümüz aşırı fakirlik ve açlık düzeyinde değil. Arada makul bir fark var. Rakamlara bakacak olursak  bu riski taşıyan ve iş bulma konusunda zorluk çeken insanların sayısı geçen senelerde artış gösterdi. Yapacak bir şeyi olmayanlar Avrupa'daki işsizlik fonundan yararlandı.Ekonomik kriz sonrası çoğunluğu kadın ve gençler Avrupa'daki  milyonlarca kişi yoksulluk sınırında ve gerçekten de zor şartlar altında yaşıyor. Avrupa’da yoksulluk sınırındaki çocuk sayısı yetişkinlerden çok daha fazla… Bu çocuklar, ailelerinin istikrarsız iş durumu ve maaşlardan yapılan devlet kesintilerinden en çok etkilenen kişiler. Avrupa'daki her dört çocuktan biri yoksulluk ya da dışlanma riskiyle karşı karşıya… Bu tam 26 milyon çocuk anlamına geliyor.  Her beş çocuktan birinin ailesi geçim sıkıntısı çekiyor. Avrupa yeni neslini kaybetmeyi göze alabilir mi?  Avrupa Ülkelerinde yoksulluk ve toplumsal dışlanmaya en çok yüzde 21,8 ile kadınlar maruz kaldı. Bu oran, 18 yaş altı gençlerde yüzde 19,6, erkeklerde yüzde 19,5 iken, 65 yaş ve üstü grubun yüzde 17,4'ü de söz konusu riskten etkilendi. Hollanda”da Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu'nun (SCP) hazırladığı  Yoksulluk Raporu'nda Hollanda'da yoksulluk sınırı altında yaşayanların sayısının 1,2 milyon olduğu belirtildi. Raporda en dikkat çeken nokta ise en 4 yıldır açlık sınırı altında yaşayanlarının sayısının 600 bine ulaşmış olması. 1,1 milyon kişinin yarısı en az 4 yıldır düzenli olarak açlık sınırında altında yaşıyor. 2017'de 1 milyon 100 bin kişi olduğu kaydedildi. 2007 yılında bu sayı 850 bin civarındaydı. İşsizlik fakirliği getiriyor Yoksulluk riski özellikle işsizler arasında yüksek. Yalnız çocuk yetiştiren anne ya da babalar arasında da fakirleşme riskinin arttığı görülüyor.