Çarşamba günü Nazilli’de oynanan maçın önemini anlayabilmek için galiba biraz arkaya yaslanıp oynanan oyunu teknik açıdan değil, dışarıdan bakmak gerekiyor. Oynadığımız ligde kalitemiz tartışılabilir. Takım olarak, şehir olarak, bulunduğumuz lige yakışmadığımız bir gerçekti. Koca bir sezon bazı maçlar dışında, içeride ve dışarıda oynanan karşılaşmalarda Nazilli Belediyespor, rakiplerinin hızlı çıkışlarına bir türlü önlem alamadı. Kısaca sabırla beklenen şampiyonluk söylemi ve umutları Hekimoğlu Trabzonspor ile içeride oynadığımız maç ile yok olup gitti. Ondan sonra ki karşılaşmalarda Nazilli Belediyespor’un kimyasının bozulduğunu gördük. Hekimoğlu Trabzonspor’a kaptırılan şampiyonluğun etkisi ile play-off maçlarının ilk ayağın da deplasman da Ergene Velimeşespor maçına çıkan siyah beyazlılar, maç sonuna kadar takım olarak hiçbir varlık gösteremeden karşılaşmayı 2 farklı kaybederek, rövanş karşılaşması için kendisine avantaj sağlayacak sonucu alamadan evine döndü.  Hal böyle iken, taraftar cezalı ama hala 2.lig özlemi içinde yanıp tutuşurken, Nazilli’de ki müsabakada da değişen bir şeyin olmadığını gördük. Bu maçın önemini galiba Ahmet hoca ve futbolcular anlayamamış.  İzleyemeyenler için özetleyeyim: Nazilli Belediyespor, Ergene Velimeşespor’u yendi ama özellikle yine zayıf rakibinin hızlı çıkışlarına engel olamadı. Zaman zaman özellikle ikinci yarıda zor anlar yaşadı.  Siyah beyazlılar cephesinde Ahmet hocanın, 11 tercihinin neden olduğu birden fazla arıza hissedildi. Orta sahadaki o kaliteli pas trafiğini birkaç pozisyon hariç maç boyunca hiç yakalayamadılar.  Mert Çapar solda adeta kayboldu, gezinerek geçirdi ilk 45 dakikayı. Yasin’in yerin de değil de forvet arkası oynama tercihi, siyah beyazlıların ofansını da son derece sıradanlaştı. Sağ da oynayan Burak yeterince beslenemedi. Maça başlayan 11, ne kadar büyük bir hayal kırıklığı ise, ikinci yarıya çıkan takım da bir başka büyük fiyaskoydu. Kalıcı sonuç vermesi de imkânsızdı. Oysa Şehir Stadı’na farklı galibiyet hedefiyle gelen Nazilli Belediyespor’un ikinci yarıya çıkarken hem oyun hem oyuncu değişikliği yapması şarttı. Olmadı. Ahmet hoca ve futbolcular play-off’un bu ayağını Nazilli’de değil, Ergene’de kaybetmişti bence. Küme düşüren hoca ve futbolcular ile yola devam edilmesi, kulüp başkanı ve Ahmet hocanın takımı futbol oynatmak yerine her başarısız sonucun ardından, taraftara hayal ve umut satması ve takım halinde ki ruhsuzluğu, başarısızlığın nedenleri olarak görebiliriz. Saha da seyirci yoktu, Yönetim yoktu, Hocalar ve futbolcular ruhsuzdu. Daha ne diyebilirim ki.  Yazık oldu bu sezona.