-Osmanlı’nın Uzak Doğu Müslümanlarının  yardımına koşmuştu- Osmanlılar, bir taraftan sahip oldukları silah ve teknolojisini geliştirmek için çalışırken, diğer taraftan da, bu silahların kendileriyle dinî veya ırkî bağı bulunan çeşitli Asya ve Afrika ülkelerine yayılmasında köprü rolü oynadılar. Bu rol, Osmanlıların diğer İslam ülkelerine genellikle belli miktarda topçu, tüfekçi ve ateşli silah uzmanları ile top ve tüfek yardımı yapmak şeklinde olmuştur. Osmanlı tehlikesi karşısında bu devletlerden bazılarının Avrupa'dan silah almak zorunda kalmaları da dolaylı bir roldür. Şah Abbas dönemindeki İran dışında kalan doğu ülkeleri, etkili olarak ateşli silahlarla mücehhez bir ordu kuramamışlardır. Osmanlıların ateşli silahları taşıdıkları ülkeler arasında ilk olarak Türkistan Hanları, Kırım Han­ları, Hindistan, Sumatra'da Açe Sultanlığı ve Ha­beşistan'da Sultan Ahmed Gran'in Devleti ile Af­rika'da Bomu Devleti gelmektedir. İkinci grupta ise, İran'da Akkoyunlu ve Safeviler, Mısır'da Memlukler sayılabilir. Bazı Avrupa ülkelerinin yanında Osmanlılarla da ilişkisi olan bu devletlere Osmanlılar siyası ve dini ilişkilerine göre personel, silah, barut ve demir gibi malzeme satarak veya hibe ederek ateşli silahlar konusundaki imtiyazlı konumlarından istifade ile Asya,Afrika ve  Orta Doğu'daki etkinliklerini artırma politikası takip etmişlerdir. Hariç ülkelere yapılan bu yardımların yanında kendi ülkesi içinde uçlarda bulunan beylerbeyine de gerektiğinde savaş malzemesi veya top, tüfek yapıcısı ustalar yine İstanbul'dan gönderilmekteydi. Osmanlıların verdiği ateşli silahların, özellikle Orta Asya'da Türk Devletleri'nin iç savaşlarında, desteklenen taraf açısından çok önemli rol oynadığı; Habeşistan ve Açe'de de Portekiz ve Hollanda gibi gayrimüslim sömürgeci devletlerle savaşan İslam devletlerinin muvaffakiyetinde ciddi ölçüde tesiri olduğu görülmüştür. Tabiatıyla bütün bu yardımlar hilafet merkezini elinde tutan Osmanlıların, söz konusu devletler nezdinde ki itibarını artırmış ve saygınlık kazandırmıştır. Memluklere silah yardımı yapılması da henüz bozulmamış olan ilişkiler öncesinde onları Hristiyan Portekizlilere karşı savaşlarında destekleme gayesi gütmekteydi...