Mart 2019 yerel seçim süreci gariplikleriyle birlikte olağan hızıyla devam ediyor. Her ne kadar süreç olağan olsa da adayların geç açıklanacak olması ise handikap olacak. Mevcut belediye başkanlarından başka hazır aday adayı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az diyebiliriz. Özellikle Efeler ile Karacasu adayları kadar istekli ve çalışkan aday adayları görmedim. Ama aynı şeyleri Büyükşehir başta olmak üzere ilçe belediye başkan aday adayları için söyleyemeyeceğim. Mevcut kendi partisinin belediye başkanı da olsa (başarılıysa bir şey diyemem ama) rakip olarak çıkmak herkesin en doğal hakkıdır. Eğer bu yapılmıyorsa parti içi muhalefette bulunmanın da bir anlamı yok. İşte o zaman da belediye başkanınıza tam destek vermelisiniz diye düşünüyorum. Ama birçok ilçede rakip parti aday adaylarının azlığı ise o ilçe belediye başkanını eleştirmenin yersiz olduğuna işaret ediyor.  ** Gelelim bir de aday adayı olmaya cesareti olmayanların ‘Seçimi Ben Kazanırım ama aday adayı olmam, beni direkt aday gösterirseniz kabul ederim’ düşüncesini anlayamıyorum. Gerek mevcut partisine gerekse ‘devşirme olurum ama partinize tam güvenemiyorum’ demekten başka bir anlam yükleyemiyorum bu konuya. Partine yada transfer olacağın partiye güvenecek CESARETİN YOKSA bence seçimi alacak GÜCÜN de yoktur derim.  Ama işte bazıları buna SİYASET, GARANTİCİ, TALEP GÖREN veya ASTSOLİST diye farklı farklı yorumlarda bulunarak güçlü imajı vermek istiyor. Ben ise kesinlikle KORKAKLIK olarak adlandırıyorum.  Şehri için kimin cesareti varsa, kimin zamanı varsa, kimin projeleri ve hedefleri varsa kendisinde de kazanacak gücü görüyorsa aday adayı olmalıdır. Aday adaylığı parasını ödeyen ve ER MEYDANINA çıkanların arasında o kişi zaten sırıtır ve seçilir. Sırıtmıyorsa zaten kaybedecektir ve konuşulmaya değmeyecektir. Hele ki bazı siyasi partilerin süreç içerisinde başvuru yapan partisine mensup aday adayları içinden değil de dışarıdan ADAY ARAYIŞI içerisine girmesi hem partilerine olan saygıyı hem de o aday adaylarının çevresinin seçilecek adaya olan inancını azaltır. Bu her ne kadar siyasi bir hamle gibi görünse de ŞAH derken fark etmeden MAT olmanıza neden olabilir. ** Bu arada AK Parti’nin E-Temayül’üne de değinmeden geçemeyeceğim. AK Parti içinde Büyükşehir aday adayları ve İlçe Belediye Başkan aday adayları çalışmaları ile partililerinin desteğini istedi. Ancak bu temayülün sonucunun çok etkin olmayacağı inancındayım. Kendi isminin yazılmasını isteyen ve yönetimlerini oluşturan İLÇE BAŞKANLARI, parti üzerinde etkisi olan MİLLETVEKİLLERİ varken, hizmet etme heyecanıyla yola çıkan veya partisini değiştirerek AK PARTİ’den ilçesine hizmet etme yarışına girenlerin temayüle listelerinde zorda kalacağına inanıyorum ama bunun karşılığının sokakta çok farklı olduğuna da inanıyorum.  ** Siyasi parti il ve ilçe başkanlarına Çin sarayını basarak ihtilal yapan Kürşad ve 40 arkadaşının öyküsünün size rehber olmasını öneriyorum. Bazen parti içi muhalefetin size seçim kaybettirebileceğini hatırlatarak çalışmayı ona uygun yapmanızı tavsiye ederim. Bu arada 2019 yerel seçimleri için tüm aday adaylarına ve kimilerine göre aday olanlara başarılar... Kazanan Aydın şehrinin sakinleri ve çocuklarımızın geleceği olsun...