Yerel seçimlere 1 ay kala siyaset meydanındaki gelişmeler ilginçtir, seçim sonucundan çok kurulacak yeni parti konuşulmaya başladı. Ateşin olmadığı yerden duman çıkmaz sözünü hepimiz biliriz. Neden? Yüzde 50 civarında oyu olan bir iktidara karşı, yeni kurulacak bir parti konuşuluyor? merak ediyorum. Siyasetin neresinde siyasi boşluk görüldü de, yeni bir parti kurulması düşünüldü? AK Parti’nin kurulduğu günleri hatırlayanlar, Türkiye’nin içinde yaşadığı siyasi kaosu iyi bilirler AK Parti siyasette güvenin, istikrarın kalmadığı, Anayasa kitapçığının Cumhurbaşkanının önüne atıldığı günlerde, yüzde yüz enflasyon yaşandığı bir dönemde kuruldu. Ülkemizde gecelik faizlerin yüzde 300’leri gördüğü günler yaşanıyordu. O günlerde toplum siyasette kaybolan güveni arıyordu. ** İHANET ETMEDİLER, GÜÇ VERDİLER! Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’yi topluma özgürlükçü demokrat parti diye takdim etti. Millete güven ve huzur vaat etti. Toplum o güveni vereceğini inandığı için AK Parti’yi iktidar yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu asla unutmamalı. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde partiden ayrılanlar için, bugün bize ihanet edenler yarın, gittikleri yere de ihanet ederler diyor. Saadet Partisi’ne ihanet edip AK Parti’ye gelen Numan Kurtulmuş, yine Doğru Yol Partisi genel başkanı iken AK Parti’ye gelen Süleyman Soylu, AK Parti’ye ihanet etmediler. AK Parti’ye güç verdiler. AK Parti başka parti trenlerinden inip partiye gelenlerle, gücüne güç kattı. Milletin güvenini aldı, bugünkü yüzde 50 oy oranı olan bir parti durumuna geldi. ** KAVGA VE HAKARETLE SİYASET OLMAZ! Sayın Cumhurbaşkanı’nın hizmetleri ile Türkiye, Dünyada kendinden bahsettiren, orta doğuda sözü geçen lider bir ülke durumuna geldi. İktidarın hataları yok mu? Elbette var. Hatasız iktidar olur mu? Bu hatalar yerel seçim öncesi zirve yaptı. Her şeyden önce özeleştiriye açık olmalıyız. Birbirlerine bağırarak, azarlayarak siyaset yapmak, Siyasi parti liderlerinden beklenen bir üslup değil. Millet bunu istemiyor. Siyaset güven kaybediyor. Bu ötekileştirişi söylemler değişmeli, sayın cumhurbaşkanı burada örnek olmalı, diyorum. Siyaset ne zaman güven kaybettiyse millet faturayı iktidara keser. Millet liderlerden, daha sevecen ve hoşgörülü saygı, sevgi üzerine siyaset yapmasını bekliyor. Millet kendisine hakaret ederek yapılan siyaseti cezalandırır. Onun için bugün AK Parti’nin oyları taban yaptı. Cumhurbaşkanımızın en yakın dava arkadaşlarından olan, İbrahim Uslu, 2 gün önce TV kanallarında açıklamaktan kaçınmadı. Cumhurbaşkanına ayrıştırıcı, ötekileştirici söylemlerden kaçınmalı diye uyardı. Bende aylardır söylediğim bu konuda sayın Uslu’ya katılıyorum. Milletimizin huzurunu herkesten çok sayın Cumhurbaşkanımız istemeli. ** SİYASETTE YENİ PARTİYE İHTİYAÇ VAR MI? Siyasi parti liderleri, hakaret ve kavga üslubu ile milleti germeye devam ediyor. Milletini sevdiğini söyleyen tek bayrak tek vatan diyen insanlar bunu niye yapıyor? Ülkemizde toplumsal tansiyon devamlı yükseliyor. Niye liderler bunu görmüyorlar? Görmek istemiyorlar? Neden parti menfaatlerini ülke menfaatlerinin üzerinde tutuyorlar.  Bu millet tarihinde ne badirelerden geçerek bugünlere geldi. Millet siyasi gerginlik, kavga istemiyor. Siyasi boşluk işte burada kendini gösteriyor. Hoşgörü saygı ve sevgi üzerine siyaset milletçe aranır, özlenir hale geldi. Vatandaşta bunun arayışı var. Kurulacak yeni parti için, ismi geçenlerin hepside Sayın cumhurbaşkanının en yakın arkadaşları, hepsi de, Türk siyasetine damga vurmuş isimler.  Hepsi de AK Parti treninden inmiş, ayrılmış isimler. Gerçekten bu isimler bir parti kurarlar mı? Göreceğiz. Eğer söz konusu olan “MİLLETİN HUZURU, BİRLİĞİ, TEK BAYRAK, TEK VATANSA” gerisi teferruat olur. ** TÜRKİYE, KÜRDİSTAN OLAMAZ! HDP Eş başkanının doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerimiz için KÜRDİSTAN demesini nasıl hazmedebiliriz? AK Parti yıkılsın diye siyaset yapmak, HDP ile işbirliği yapmak milletimize ne kazandıracak? Muhalefet partileri neden hazineden milyonlarca lira destek alan HDP’ye neden karşı çıkmıyor? Eğer HDP teröristse, Mecliste ne işi var? Niye HDP’yi kapatmıyoruz? Muhalefet niye bunları konuşmuyor? Neden? Muhalefet partileri olarak, HDP’nin PYD, PKK, DEAŞ ile organik bağlantılarını görmek istemiyorsunuz? Karşı çıkmıyorsunuz? HDP bu tutumu ile vatanı parçalamaya, Kürdistan hayali için çalışmıyor mu? Eğer çalışıyorsa, sizler ne yapıyorsunuz? Oy hesabı ile kol kola giriyorsunuz? Düşmanımın düşmanı dostumdur duruşu gösteriyorsunuz. Seçim kazanmak için HDP üzerinden siyaset yapan partiler oy hesabı yapmamalı. Dini, bayrağı, örf ve adetleri bir olan bu millet asla birbirinin hasmı olamaz. ** HDP TERÖRİST PARTİ İSE, HEMEN KAPATILSIN! HDP eş başkanı Doğu Anadolu ve Güneydoğu için, “KÜRDİSTAN” diyorsa, niye işlem yapmıyoruz? Yasaları işletip HDP’yi neden kapatmıyoruz? Niye bu olaya milli duygularımız üzerinden bakmıyoruz?  HDP’lileri bu sebeple terörist ilan ediyoruz, bu parti ile ilişki kuranlara teröristten ne farkı var diyoruz, Yarısı muhalefet olan milletimizi teröristlerle bir tutmamız milletimizi elbette üzer. Siyasi partilerimiz duruşlarını acilen düzeltmeli. Milletçe birlik ve güven ortamı yaratmalıyız. Ülkede yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı, son yıllarda Korkunç bir sermaye ve beyin göçü yaşıyoruz. Bunlar milletimizin kaybı değil mi? 100 bine yakın vatandaşımız servetleri ile başka ülkelere yerleştiğini görüyoruz, okuyoruz. Ülkemizde yargı, adalet duygusu hiç bu kadar tartışılmadı, yıpratılmadı. Bu ortam kimin işine gelir? Liderlerimiz davaların savcısı, hakimi olduğunu söylemekten kaçınmıyor. Böyle konuşmalar milletimizin, yargı ve adalet duygusuna yara veriyor. Tavşan bayırı aşmadan tüm siyaset partileri milletteki bu gerginliği düşürmek zorundadır.