Karacasu gibi ilçelerin günümüzde yaşadığı en önemli sıkıntılardan biri motosiklet gürültüsü. Patlak egzozlu veya özelliği yüksek ses çıkarmaya müsait, yarış pistlerinde binilebilecek motosikletlerin sokak ortasında binilmesi ilçe sakinlerini çileden çıkarıyor. Zaman zaman yetkililer denetimleri arttırıp, cezalar keserek, çözüm bulmaya çalışıyorlar. Çoğu zaman gerçekten gürültülü motosiklet binenler değil işinde gücünde, rahatsızlık vermeden sakin bir şekilde motosiklet binenler cezalandırılıyor. Bu da hem sorunu çözmüyor hem de kağıt üzerinde haklı bile olsa vicdanlarda haksız kararlar veriliyor algısı yaratıyor.  * Oysa günümüz internet ve medya çağı. İnsan davranışlarını değiştirmenin tek yolu, ceza kesmek değil. Cezalandırmalar gençler söz konusu olduğunda yanlışı düzeltmek bir yana teşvik edici bile olabiliyor. * Buharkent Kaymakamlığının geçen yıllarda trafik konusunda uyguladığı sosyal sorumluluk projeleri incelemeye değer.  * Okullarda, camilerde gençlere gürültülü araç kullanmanın birinin malını çalmaktan farkı olmadığı anlatılmalı. * Yazın en sıcak günlerinde Ayşe Nine penceresini açamıyorsa, Ali Amca televizyonda rahat rahat maçını izleyemiyorsa, iki arkadaşın muhabbetinin en koyu yerinde bir motosiklet ortalığı inletiyorsa bunun kul hakkı yemekten ne farkı olabilir? *  Keşke temel problemler tam anlamıyla çözülse ve bunlara hakkını vererek kafa yorabilsek.