Yaklaşan seçim, her geçen gün kendini yavaş yavaş hissettirmeye başladı. Adaylar şu anda nezaketli siyaseti elinden bırakmıyor. Bu demokrasi adına sevindirici bir husus, böyle de devam etmeli. Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalı. Bu günlerde ayrıca partilerde meclis üyeliği için kıyasıya yarışları var. Her zaman olduğu gibi yine dedikodular da had safhada yürüyor. Yapacak bir şey yok. Alışmışlık, kudurmuşluktan beterdir derler. Bunlar böyle başlamış böyle devam edecek. Sudan çıkan balığın yaşayamadığı gibi bir şey. Net yaşamanın hep yararını gördüm. 25 yıldır, gazetecilik görevi yapıyorum. Sağlığım elverdiği müddetçe de devam edeceğim. Benim için şuradan, buradan meclis üyesi olacakmış sözlerine sadece gülümsüyorum. Bana böyle bir görevi uygun görenlere teşekkür ederim. Tüm partilere aynı mesafede olduğuma inandırmak için tarafsız gazetecilik hayatıma devam diyorum. Nazilli’de gerçekleri halkın bilgisine sunarak hizmet vermeye devam edeceğim. Bugüne kadar ne ilçe başkanımla, ne belediye başkanımla bu konuda tek kelime konuşmadım. Böyle bir talepte bulunmadım, bulunmayacağım. Göreve talip olanlara da hayırlı olsun diyorum. ** KUVA-Yİ MİLLİYECİYE YAKIŞMADI! Mondros mütarekesinden sonra Osmanlı ordusu terhis edilmişti. Devlet halkın mal ve can güvenliğini koruyamaz duruma gelmişti. Halkın içinden çıkan, masrafları halkça karşılanan halkı korumak için bir takım sivil güçler oluştu. Türk vatanını korumak ve bağımsız yaşamak isteğinin bir sonucu olarak kurulan milis güçlere Kuva-yi Milliye adı verilmiştir. Kuva-yi Milliye, saltanat güçlerinin dışında milli kuvvetler, milli güçlerimiz anlamı taşıyor. İstiklal savaşında bunlar milli güçlerle birleşen sivil güçlerimizdir. İstiklalimizi kazanmada büyük etkileri olmuştur. Milletimiz Kuva-yi Milliye gazilerine hep saygı, sevgi ile bakarlar. Onlarla gurur duyar.  Bu arkadaşlarımızın topluma karşı sorumlukları vardır. Bunları korumaları gerekiyor. Geçenlerde Kuva-yi Milliye mensuplarının kendilerine ait bürolarında gece içki içtiği tespit edilmiş. Uyarıları dinlemeyip hakaretler eden bu arkadaş çok yanlış yapmış. Kazandığı saygıya yakışmayan bir iş yapmış. Ben bu Kuva-yi milliye mensubu gazi kardeşimizin duyarlılık göstererek, görevinden istifa etmesini de saygıyla karşılıyorum. Yaptığı yanlışın cezasını kendisinin vermesi saygı duyulacak bir hareket diye düşünüyorum. ** BİR GÜN MUTLAKA, TÜRK OLACAK! Dış ülkelerde iş yapan Türk iş adamlarının yıllık iş hacmi 200 milyar dolara ulaşmış. Türkiye, müteahhit iş adamları birliği tarafından bu rakam büyük bir başarı olarak açıklandı. Dünya Müteahhitler Birliği, özellikle Türklerin aldığı işler yarım kalmıyor. Aldıkları işler mutlaka sonuçlanıyor. Yarım bıraktıkları iş yok. Bu durumun işverene güven verdiğini ifade ediyor. Hedeflerinin gelecek 10 yılda 300 milyar olduğunu ifade eden Türk Müteahhitler Birliği, “DÜNYA DEVLETLERİ TÜRK ŞİRKETLERE İŞ VERMEK İÇİN SIRAYA GİRİYOR. BU TÜRKLERİN BÜYÜK BAŞARISIDIR” dedi.BİR GÜN MÜTEAHHİTLERİN HEPSİ, MUTLAKA TÜRK OLACAK!” sözleri elbette gurur verici bir durum. ** O BİR KADRO MÜHENDİSİ! Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük, devlet adamlığını Nazilli Kaymakamı olarak yaptığı kadar, spor ve futbol bilgisi ile tam bir spor adamı olarak da biliniyor. Sayın Kaymakamın, üstün spor bilgisini spor konuşmalarının her alanında görmek mümkün oluyor. Nazilli ve Nazilli Belediyespor, bu nedenle çok şanslı bir dönem yaşıyor. Aslen Karadenizli olan Kaymakam İbrahim Küçük, koyu Trabzonsporlu olduğu kadar, o aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi, Nazilli Kaymakamlığı görevinin yanında Nazilli Belediyespor’un hemen hemen her deplasman maçına gidecek kadar futbol meraklısı, spor sevdalısı. Sporcuların meziyetlerini çok iyi okuyan Kaymakam İbrahim Küçük, Trabzonspor KADRO MÜHENDİSİ takma adı ile anılıyor. Nazilli kadar, Nazilli Belediyespor’un sayın kaymakamdan çok yönlü yararlanmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz günlerde kendisini ziyarete gelen Nazilli Pınarbaşıspor kulübü teknik ve idari heyetinin isteği olan Halı Saha yapımı konusunda sayın kaymakamın verdiği cevap çok ilginçtir. “Biz devlet olarak sporun ahlaklı yapıldığı takdirde toplumu kaynaştırıcı, birleştirici özelliklerini çok iyi biliyoruz. Sizin bu isteğinizi en kısa sürede olumlu olarak sonuçlandırmaya çalışacağım.” Sözleri, kendisini ziyarete gelen Pınarbaşıspor heyetine umut oldu. ** İSTİKLAL MARŞI SÖYLEMEYENLERLE İTTİFAK OLUR MU? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çıkar hesaplarının muhalefeti bir araya getirdiğini söyledi. Erdoğan; “HDP EŞİTTİR PKK, ODA EŞİTTİR, PYD/YPG DEMEKTİR. Bunlar kongrelerinde bile İstiklal Marşımızı söylemiyorlar. CHP’nin, İYİ Parti’nin, Saadet Partisi’nin bunlarla birlikte olmasını mantıklar almıyor” diyen Cumhurbaşkanı; “MHP ile ilgili ortaklığımız PAZARA KADAR DEĞİL MEZARA KADAR OLUR” diyerek ortağından memnuniyetini ifade etti. Artık görünen köy bana göre kılavuz istemez. AK Parti - MHP beraberliği iki partinin birleşmesi ile sonuçlanır. Birleşmeden sonra adı da sanırım, AK-MHP olur.